11. Hukuk Dairesi
-
Davacı teminat yatırmak suretiyle aldığı icra veznesine girecek paranın alacaklıya verilmemesi yönündeki tedbir kararını icra dosyasına intikal ettirdiğinden, icra müdürlüğünce de … tarihli kararla ihtiyati tedbir kararı doğrultusunda işlem yapıldığından alacağına kavuşmakta geciken davalı lehine tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Devamını Oku » -
Davacı bankanın uzun yıllara sari ilişki sonrasında fazla tahsilat yaptığını kabul ederek iade ettiği bir parayı, sonradan hata ettiği gerekçesiyle talep etmesinin mümkün olmadığı, davacı bankanın davalı hakkında takibe girişmedeki gerekçesi yerinde değil ise de takibinde kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle davacının itirazın iptaline ilişkin davasının reddine
Devamını Oku » -
Başlatılmış bir icra takibi bulunmadığı halde bankanın emekli aylığının yatırıldığı hesaba bloke koyamayacağı, İİK m.83/a hükmü gereğince mal ve hakların haciz olabileceğine dair önceden yapılan anlaşmaların muteber olmaması nedeniyle emekli maaşı üzerindeki blokenin kaldırılabileceği-
Devamını Oku » -
İpoteğin kaldırılması istemli davada, resmi olarak düzenlenen ipotek senedinde davacının davalıdan almış olduğu bir miktar para için karz ipoteği tesis edilmiş olduğu, davacının söz konusu ipoteğin aralarında yapacakları ticaretin teminatı olarak tesis edilmiş olduğunu ispat edememiş olduğu, resmi senedin aksini ispat yükü davacı üzerinde olup ispat yükünü yerine getiremediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin gerektiği-
Devamını Oku » -
İİK.’nun 45. maddesi asıl borçlu için getirilmiş bir kural olup, kefiller hakkında uygulanmayacağı- Alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının anlaşılması ve bunun belirgin olması durumunda tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile alacaklının asıl kredi borçlusu hakkında haciz yolu ile takip yapmasına bir engel bulunmadığı-
Devamını Oku » -
Kefalet sözleşmesini imzaladığı sırada eşin rızaya dair imzası yoksa da, daha sonra davalı banka ile yapılan yeniden yapılandırma protokolünde sırasında, davacının eşinin “davalı banka ile yaptığı sözleşmeye muvavafakat ettiğini” beyan etmesi karşısında, artık sözleşmenin başlangıcındaki eş rızasına dair imza eksikliğinin ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olacağı
Devamını Oku » -
Davacı alacaklının yabancı para borcunun tahsili için cebri icraya başvururken İİK m58/II-3 gereğince, BK m.99/III’de kendisine tanınan hangi tarihteki kurun tahsile esas alınacağını belirtmemiş olması sebebiyle, seçim hakkının borçluya geçtiği ve borçlunun vade tarihindeki döviz kuruna göre ödeme yaptığının kabulü gerekeceği
Devamını Oku »