Harç
-
İİK 106 – 110 gereğince hacizlerin kaldırılmasına ilişkin üçüncü kişinin şikayeti üzerine verilen kararının kesin nitelikte olmadığı- Paranın satılarak paraya çevrilmesi söz konusu olamayacağından, icra dosyasına konulan hacizle ilgili olarak, 1 yıllık sürenin hacizden itibaren paranın istenmesi için gerekli azami süre olarak kıyasen uygulanması ve paranın icra dosyasına celbi talebinin, satış talebi gibi değerlendirilmesi gerektiği-
Devamını Oku » -
Şikayetçi üçüncü kişinin talebi, alacaklının talebinden bağımsız ve süresinde satış istenmediği gerekçesi ile İİK’nun 106-110. maddelerine dayalı olarak hacizlerin kaldırılmasına ilişkin olup, üçüncü kişinin bu isteminin harca tâbi olmadığı, bu nedenle, icra müdürlüğünün harçların yatırılmasına ilişkin işleminin yasal dayanağı bulunmadığından, mahkemece, şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünün şikayete konu işleminin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Devamını Oku » -
-Haczedilen veya rehinli malların satılıp paraya çevrilmesi suretiyle tahsil olunan paralardan %11,38, hacizden sonra ve satıştan önce ödenen paralardan %9,10 oranında tahsil harcı alınması gerektiği -150/c şerhinin kaldırılması talebi- Tahsil harcı- Taşınmazlardan birinin satılması durumu- Toplam alacak- İpotek limiti-
Devamını Oku » -
5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 143. maddesindeki düzenlemede “muaflıktan” değil “istisna”dan söz edilmekte olup, varlık yönetim şirketlerinin yaptıkları işlemleri ve bununla ilgili olarak düzenlenen kağıtları, kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl süresince, 492 sayılı Harçlar Kanunu’na göre ödenecek harçlardan, maddede sayılan diğer vergilerden ve kesintilerden istisna tutmuştur.
Devamını Oku » -
5411 Sayılı Bankacılık Kanununun 143/6. Maddesinde varlık yönetim şirketleri için getirilen harç istisnası ise anılan maddede düzenlendiği üzere bu şirketlerin kendi yapacakları işlemler ve bunlar için düzenlenecek kağıtlara ilişkin olduğundan temlik alarak takip ettikleri alacak ve davaları kapsamamaktadır. Dolayısıyla davacı varlık yönetim şirketi harçtan muaf değildir.
Devamını Oku » -
Tahsil harcı, ancak icra takibi sırasında, takip dosyasına münhasıran yapılan ödemelerden kesilen bir harç olup, takip kesinleşmediği müddetçe ihtiyati haciz, icrai hacze dönüşmeyeceğinden ve dolayısıyla bu durumda ihtiyati haciz icra takip işlemi sonucunu doğurmayacağından ihtiyati haciz kapsamında, ihtiyati hacizlerin fekki ve teminat mektubunun iadesi talebi nedeniyle tahsil harcının alınması mümkün olmadığı,
Devamını Oku » -
İhale kesinleşene kadar, ihale konusu taşınmazların kira bedellerinin kiracılar tarafından icra dosyasına yatırılmasının istenmesi ve bu bedellerin icra dosyasına yatırılması, İİK 131 ve 134. maddeleri uyarınca icra müdürünün muhafaza ve idare mükellefiyetinin bir gereği olup; takibe konu alacağın tahsiline ilişkin bir işlem olmadığından, bu paradan tahsil ve cezaevi harçları kesilemeyeceği; ancak Harçlar Kanunu 1 sayılı tarifesinin, İcra iflas harçları ile ilgili “B” bölümünün idare harçları ile ilgili I-4 fıkrasına göre, maktu harç alınması gerekeceği-
Devamını Oku » -
Alacaklı vekilinin 17/06/2022 tarihli dilekçesi ile bu aşamada takipten vazgeçtiğini beyan ettiği, feragat harcı, tahsil harcının bir türevi olup ayrı bir niteliği bulunmadığı, somut olayda icra dosyasında, takip safhasına göre hacizden sonra satıştan önce vazgeçildiğinden tahsil harcının yarısı yani % 4,55 oranında tahsil harcı alınması gerektiği, %9,10 oranı üzerinden tahsil harcı kesilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, yine 2548 sayılı Kanunun 1. maddesinde yer alan yasal düzenleme uyarınca cezaevi harcının, icra müdürlüğünce tahsil olunan paranın alacaklıya ödenmesi sırasında alacaklıdan tahsil edileceği, borçluya yüklenemeyeceği, icra dosyasında tahsil edilmiş bir para bulunmadığından borçluya iade edilen paradan cezaevi harcı kesilmesi yönündeki Müdürlük işleminin de usul ve yasaya aykırı olduğu
Devamını Oku » -
Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli üzerinden harç alınması gerektiği- Mahkemece davacının alacak istemi açıklattırılarak hangi yıl ve aylar kira paralarının talep edildiği tespit edildikten sonra alacak iddiası ve ödeme savunmasına ilişkin taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Devamını Oku » -
İtirazın kaldırılması ilamı, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilam olup, itiraz üzerine durmuş olan ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosyaya bu ilamın sunularak takibe devam edilmesi gerekir. İcra dairesince dosya borcunun itirazın kaldırılması ilamı doğrultusunda hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edilmesi zorunlu olup, ayrıca borçluya icra emri düzenlenip gönderilmesi gerekmez.
Devamını Oku » -
492 Sayılı Kanun’un 28.maddesi gereğince icra müdürlüğünce yapılmayan tahsilatlar üzerinden diğer bir ifadeyle borçlunun haricen yaptığı ödemeler üzerinden tahsil harcı alınmaz. Ancak, alacaklı tarafından haricen ödemenin takip dosyasına bildirilmesi halinde aynı kanunun “icra takibinden vazgeçme başlıklı” 23.maddesi kıyasen uygulanmak suretiyle harç alınır.
Devamını Oku » -
Takip safhasına göre icra emrinin tebliğ edildiği ve hacizlerin uygulandığı ancak satışın olmadığı dikkate alınarak %4.55 yerine %9,10 üzerinden harç alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğu ve başvuru harçlara ilişkin bir şikayet olduğundan Gelir İdaresi Başkanlığı’nın taraf gösterilmesinin hukuka uygun olduğu-
Devamını Oku » -
Üçüncü şahsa gönderilen haciz ihbarnamelerinde, üçüncü şahıs müddeti içinde itiraz eder ve fakat alacaklı, üçüncü kişinin cevabının aksini ispat ederse hem yanlış beyan vermekten cezalandırılıp hem de ayrıca tazminata hükmedilmekle; Harçlar Kanunu’na göre tazminata ilişkin yargılamanın yapılabilmesi için harcının yatırılması gerektiği-
Devamını Oku » -
Haczedilen veya rehinli malların satılıp paraya çevrilmesi suretiyle tahsil olunan paralardan %11,38″ oranında uygulanacağı yolundaki hükmünde belirtilen satış koşulunun gerçekleştiği, bu durumda borçluya ait taşınmazın satışından elde edilen paranın bir başka takip dosyasına gönderilmesinin sonuca etkisinin bulunmadığı,
Devamını Oku »
- 1
- 2