Menü
Arama yap ...
Kenar Bölmesi
Dış görünümü değiştir
Arama yap ...
Çarşamba, Aralık 4 2024
Güncel Paylaşımlar
İpotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişiye, İİK’nın 150/ı maddesi gereğince hesap özeti gönderilmesi zorunluluğu bulunmamakta ise de; ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılabilmesi için Türk Medeni Kanunu’nun 887. maddesi uyarınca, alacağın kendisinden istenilmesi, yani muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerekmektedir. Bir başka ifadeyle, söz konusu düzenleme gereğince, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü şahsa ihbar yapılmadıkça, onun yönünden borç muaccel olmayacağından hakkında icra takibi başlatılamaz.
İİK 83/c maddesinde düzenlenen haczedilmezlik şikayeti takip borçlusuna ve ipotek alacaklısına tanınmış bir haktır. Şayet şikayete konu hacizli mallar ipotek kapsamında ise ipotek lehtarı 3. kişinin haczedilmezlik şikayetine gelme hakkı doğar. Mahcuzlar şikayete gelen 3. kişinin ipoteği kapsamında değil ise tarafı olmadığı takipte 3. kişinin şikayet hakkı olmadığından şikayetin reddi gerekir.
Posta memuru tarafından düzenlenen tebligat tutanağı resmi mercii tarafından düzenlenen belge niteliğinde olup, tutanağın aksi ancak aynı kuvvette ve tutanağa denk yazılı belge ile ispat edilebilir.
Türk Parası ile bir ipotek düzenlenmiş olup ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle takibe geçildiğinde alacağın muayyenlik ilkesine göre ana paranın tür ve miktarı değiştirilemez. Bu nedenle kredi sözleşmelerindeki yabancı para alacağı üzerinden borçluya tebliğ edilen hesap özetine dayanılarak aktin muayyenlik ilkesi gözetilmeksizin icra emri tebliğ ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamaz. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmelidir.
Tebligat yapılan kişinin avukat olduğu nazara alındığında, satış ilanının tebliği tarihi itibariyle uygulanması gereken Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesinin birinci fıkrası, tebligatın elektronik yolla yapılmasını zorunlu kılıp posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmündedir
Muhabere Kanalıyla Gönderilen İtiraz Dilekçelerinde İtiraz Tarihi
Tahliye Takiplerinde Tahsil ve Cezaevi Harcı Tahsili Hakkında Görüş Yazısı
7531 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
7531 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Şikayet tarihi itibariyle borçlu hakkında aynı bonoya dayalı olarak başlatılmış derdest(mükerrer) takip olduğu şikayeti takip şartı ile ilgili olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan süresiz şikayet yolu ile icra mahkemesinde ileri sürülür.
Anasayfa
/
Takip Aşamaları
/
Takip Kayıt
/
Kefalet
Kefalet
Tem
- 2024 -
26 Temmuz
16
Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, asıl borçlunun son genel kredi sözleşmesinde bildirdiği adresten farklı adrese kat ihtaratı çıkartılmış ve tebligatın da bila ikmal iade edilmesi nedeniyle gönderilen kat ihtaratının gereği sonuçsuz kalmıştır. Başka bir ifadeyle kat ihtaratına rağmen borcun ödenemediğinden bahsedilemeyeceğinden ve asıl borçlunun ödeme güçlüğünde olduğu da iddia ve ispat edilmediğinden 6098 sayılı Kanun’un 586/1 inci maddesindeki müteselsil kefil olan davalıya başvuru koşulları gerçekleşmemiştir.
Oca
- 2024 -
8 Ocak
46
Gerçek kişi kefillerin kefaletlerinden sorumlu olacakları sürenin 818 s. BK ve 6098 s. TBK’da farklı düzenlendiği- 05.04.2000 tarihli adi kefalet 10 yıl geçmekle kendiliğinden sona ermişse de, 6101 s. Yürürlük Kanunu gereğince 01.07.2012 tarihinden itibaren 01.07.2013 tarihine kadar kefalet sorumluluğunun uzatılmış olduğu- İcra takibi kefalet süresi yönünden hak düşürücü süre sona ermeden yapılmış ise de, takip tarihi itibariyle asıl borç zamanaşımına uğrarsa, kefil yönünden de zamanaşımına uğramış olacağı ve böyle bir halde kefilin zamanaşımı def’inin kabulü gerektiği- Asıl borçluya karşı kesilen zamanaşımının kefile karşı da kesileceği-
8 Ocak
38
Kefalet ilişkisinde 10 yıllık hak düşürücü sürenin TBK ile ilk kez öngörüldüğü, TBK’nun yürürlük tarihi itibariyle 10 yıllık sürenin dolmuş olduğu, davalı bankanın 1 yıllık ek süre içinde takipte bulunma hakkının olduğu, buna göre 01.07.2013 tarihinden itibaren davacının davalıya karşı takip yapmaya hakkının olmadığı, ancak davalı tarafından başlatılan icra takip tarihinin 29.12.1998 olduğu ve takibin kesinleştiği, kesinleşen takipte kefaletin sona erdiğinin düşünülemeyeceği-
Kas
- 2023 -
12 Kasım
32
Takibe dayanak ilamda belirtilen ürünlerin borçlu şirkete iade ve teslimini yapmadan takibe başlayarak, Euro üzerinden alacak talep edilmiş olsa da ilam gereğince ürünlerin teslim tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası’na çevirme işleminin yapılmasının zorunlu olduğu
Ağu
- 2023 -
11 Ağustos
79
Bonoda kefil sıfatı ile atılan her imzanın aval hükmünde olduğu, aval sıfatı ile atılan imzalar yönünden eş rızasının alınmasının gerekli olmadığı-
May
- 2023 -
8 Mayıs
47
İhtiyati haciz sırasında verilen icra kefaleti geçerli olup, asıl borçlu hakkında takip iptal edilmediği sürece kefaletin geçerliliğinin devam edeceği ancak takip kesinleşmedikçe, icra kefiline icra emri çıkarılamayacağı-
5 Mayıs
58
İhtiyati haciz sırasında verilen icra kefaleti de geçerli olup, asıl borçlu hakkında takip iptal edilmediği sürece kefaletin geçerliliği devam eder.
Mar
- 2023 -
30 Mart
50
Takip münhasıran ipotekli taşınmaz malikinin kefalet borcundan kaynaklı yapılmadığından ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişinin sorumluluğu, ipotekli taşınmaz ile sınırlıdır. Bu nedenle, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla taşınmazın satılması halinde sorumluluğu kalmayacağından, bir diğer anlatımla borçtan şahsen sorumlu olmadığından, hakkında İİK.nun 152. maddesi uyarınca rehin açığı belgesi düzenlenemez.
Oca
- 2023 -
19 Ocak
23
Kefalet sözleşmesini imzaladığı sırada eşin rızaya dair imzası yoksa da, daha sonra davalı banka ile yapılan yeniden yapılandırma protokolünde sırasında, davacının eşinin “davalı banka ile yaptığı sözleşmeye muvavafakat ettiğini” beyan etmesi karşısında, artık sözleşmenin başlangıcındaki eş rızasına dair imza eksikliğinin ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olacağı
Başa dön tuşu
Kapalı
Arama yap ...
Kapalı
Arama yap ...