12. Hukuk Dairesi2022 Yılı2023 YılıBAM Ankara 18 Hukuk DairesiCEYPHarçHaricen TahsilTaraf - Takip Ehliyeti

492 Sayılı Kanun’un 28.maddesi gereğince icra müdürlüğünce yapılmayan tahsilatlar üzerinden diğer bir ifadeyle borçlunun haricen yaptığı ödemeler üzerinden tahsil harcı alınmaz. Ancak, alacaklı tarafından haricen ödemenin takip dosyasına bildirilmesi halinde aynı kanunun “icra takibinden vazgeçme başlıklı” 23.maddesi kıyasen uygulanmak suretiyle harç alınır.

YEREL MAHKEME KARARI

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

T.C.
ANKARA
7. İCRA HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/62 Esas
KARAR NO : 2020/216
32.İCRA MÜD :2017/12956 (2020/916 YENİ)

DAVA : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)

DAVA TARİHİ : 22/01/2020
KARAR TARİHİ : 03/06/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/06/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Şikayet (İcra Memur Muamelesi) davasının dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ……….. A.Ş.`nin aleyhine Bakırköy 19. İş Mahkemesi`nin 2013/479 E. dosyası üzerinden iş kazasından kaynaklı açılan tazminat davası kısmen kabul kısmen red kararı ile sonuçlandığını, alacaklı vekili tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, Ankara 32. İcra Müdürlüğü`nün 2017/12956 E. Sayılı ilamlı icra takibi dosyasında müvekkili tarafından temyiz yoluna gidildiğini ve icra işlemlerinin geri bırakılması adına 1.400.00,00-TL nakdi teminat bedelini icra dosyasına depo ettiğini, 17.01.2020 tarihinde alacaklı vekili tarafından dosya borcunun haricen tahsil edildiği ve buna ilişkin olarak dosyanın kapatılması talepli dilekçe gönderdiğini, iş bu dilekçeye istinaden % 9,10 oranından tahsil ve % 2 oranından cezaevi harcı borçlular tarafından ödenerek icra dosyası kapatıldığını, ancak Ankara 32. İcra Müdürlüğü`nün 17.01.2020 tarihinde “… alacaklı vekilince haricen tahsil beyanında bulunulduğu görülmekle takip miktarı üzerinden % 9,10 tahsil harcı ile % 2 cezaevi harcı yatırılması halinde dosyanın haricen tahsil ile kapatılmasına..” şeklinde vermiş olduğu karar ile müvekkil borçlu şirketten % 9,10 oranında tahsil harcı ve % 2 oranında cezaevi harcı alındığını, icra müdürlüğünün bu işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, icra müdürlüğünün 17/01/2020 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: memur muamelesini şikayet davasında aleyhlerine yargılama gider, harç, masraf ve vekalet ücretinin yükletilmemesini talep etmiştir.
İİK.’nın 18/3 ve HMK 320/1. maddelerine göre, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olmadığı takdir edilerek dosya üzerinde inceleme yapılmıştır.
Ankara 32. İcra Müdürlüğü’nün 2020/916 Esas ( 2017/12956 Eski) sayılı takip dosyası celp edilmiş olup incelenmesinde; ….. İnş..Ltd. Şti, ………. Gayrimenkul….Aş ve …… …..Aş hakkında Bakırköy 19. İş Mahkemesinin 2013/479 Esas 29/05/2017 tarihli ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibi başlatıldığı, tehiri icra kararı getirebilmek için 28/11/2018 tarihinde ………..-Ay İnş..Ltd. Şti tarafından 1.400.000, TL nakdi teminatın yatırıldığı; alacaklı vekilince 17/01/2020 tarihinde icra dosyasına haricen tahsil bildiriminde bulunulduğu; 17/01/2020 tarihinde %9,10 üzerinden hesaplanan 27.231,93 TL tahsil harcı ile %2 oranında hesaplanan 5.985,04 TL cezaevi harcının borçlu Güray Gayrimenkul….AŞ vekili tarafından yatırıldığı görülmüştür.

Alacaklılar vekili 17/01/2020 tarihli talep dilekçesi ile takip dosyasının haricen tahsil edildiğini, yasal olarak ödenmesi gereken harçların borçlulardan tahsili halinde dosyanın işlemden kaldırılmasına ve varsa dosyada mevcut tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini talep etmesi üzerine icra müdürlüğünce 17/01/2020 tarihinde ” Dosyada nakit teminat olduğu, alacaklı vekilince haricen tahsil beyanında bulunulduğu görülmekle; Takip miktarı üzerinden %9,10 tahsil harcı ile %2 cezaevi harcı yatırılması halinde dosyanın haricen tahsil ile kapatılmasına ve teminatın borçluya iadesine” karar verildiği görülmüştür
İcra takiplerinde, takip çıkış miktarı üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarifenin B/I- 3. fıkrasına ve takip safhasına göre tahsil harcı alınır.
492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 23. maddesinde; “Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnamaye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır. Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcı tam olarak alınır” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; alacaklılar tarafından ilama dayalı olarak ilamlı icraya başvurduğu, şikayetçi borçlu vekiline 03/07/2017 tarihinde icra emrinin tebliğ edildiği, buna göre icra emrinin tebliğinden ve hacizden sonraki dönemde 17/01/2020 tarihinde alacaklı vekilince vazgeçme beyanında bulunulduğu görülmüştür. Bu durumda, icra emrinin tebliğinden sonra, ancak hacizden önce vazgeçme beyanında bulunulduğu dikkate alınarak, 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 23. maddesi hükmü doğrultusunda takip safhasına göre, tahsil harcının yarısı oranında, yani %4,55 oranında tahsil harcı alınması gerekir. Tüm bu nedenlerle, şikayetin kısmen kabulü ile icra müdürlüğünün 17/01/2020 tarihli kararının %9,10 tahsil harcı alınmasına ilişkin kararının % 4,55 oranında tahsil harcı alınması şeklinde düzeltilmesine, fazla tahsil edilen harcın davacıya iadesine karar vermek gerekmiştir. İcra müdürlüğünün %2 oranında cezaevi harcı almasında yasaya uymayan bir yön bulunmadığından sair taleplerin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Şikayetin kısmen kabulü ile Ankara 32. İcra Müdürlüğü’nün 2020/916 Esas ( 2017/12956 Eski) sayılı ve 17/01/2020 tarihli kararının %9,10 tahsil harcı alınmasına ilişkin kısmının % 4,55 oranında tahsil harcı alınması şeklinde düzeltilmesine, fazla tahsil edilen harcın davacıya iadesine, sair taleplerin reddine,
2-Davanın açılmasına davalı sebebiyet vermediğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Şikayet konusu memur işleminden kaynaklanmakta olup davanın açılmasına davalı sebebiyet vermediğinden davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Artan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/06/2020

 

İSTİNAF MAHKEMESİ KARARI

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI

DOSYA NO : 2020/1590
KARAR NO : 2022/565

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/06/2020
NUMARASI : 2020/62 Esas 2020/216 Karar

DAVA KONUSU : Şikayet
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/04/2022

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının süresi içerisinde istinaf incelemesi Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü;
Borçlu vekili, müvekkili ……..Gayrimenkul…A.Ş hakkında ilama dayalı icra takibi başlatıldığını, müvekkili borçlu şirketin temyiz yoluna başvurduğunu, icra işlemlerinin geri bırakılması için 1.400.000,00 TL bedelle teminatın dosyaya depo edildiğini, 17/01/2020 tarihinde alacaklı vekili tarafından dosya borcunun haricen tahsil edildiği ve buna ilişkin olarak dosyanın kapatılması talepli dilekçe gönderdiğini, müdürlüğün ” %9,10 tahsil harcı ile %2 cezaevi harcı yatırılması halinde dosyanın haricen tahsil ile kapatılmasına..” şeklinde vermiş olduğu karar ile müvekkilinden %2 cezaevi, %9,10 tahsil harcı alındığını, Harçlar Kanunu’nun 23.maddesi; her ne sebep ve suretle olursa olsun icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnameye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır…” şeklindeki hükmü uyarınca haricen tahsil ile kapatılan dosya borçlarının da tahsil harcının yarısının alınması gerektiğini, icra müdürlüğünün bu işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek müdürlüğünün 17/01/2020 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Alacaklılar vekili, başvuru icra memur işlemini şikayet olduğundan taraflarının avukatlık ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulmamasını talep etmiştir.
Mahkemece, alacaklılar tarafından ilama dayalı olarak ilamlı icraya başvurulduğu, şikayetçi borçlu vekiline 03/07/2017 tarihinde icra emrinin tebliğ edildiği, buna göre icra emrinin tebliğinden ve hacizden sonraki dönemde 17/01/2020 tarihinde alacaklı vekilince vazgeçme beyanında bulunulduğu, bu durumda, icra emrinin tebliğinden sonra, ancak hacizden önce vazgeçme beyanında bulunulduğu dikkate alınarak, 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 23. maddesi hükmü doğrultusunda takip safhasına göre, tahsil harcının yarısı oranında, yani %4,55 oranında tahsil harcı alınması gerektiği gerekçesiyle şikayetin kısmen kabulü ile icra müdürlüğünün 17/01/2020 tarihli kararının %9,10 tahsil harcı alınmasına ilişkin kararının % 4,55 oranında tahsil harcı alınması şeklinde düzeltilmesine, fazla tahsil edilen harcın davacıya iadesine, İcra müdürlüğünün %2 oranında cezaevi harcı almasında yasaya uymayan bir yön bulunmadığından sair taleplerin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davalı Gelir İdaresi vekili; istinaf yoluna başvurarak, öncelikle icra takiplerinde, takip çıkış miktarı üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarifenin B/I- 3. fıkrasına ve takip safhasına göre tahsil harcı alınacağının düzenlendiğini kaldı ki davaya konu işlemin taraflarınca yapılmadığını, icra müdürünün işlemini şikayet mahiyetinde olması sebebiyle Gelir İdaresi Başkanlığı’nın hasım olarak değerlendirilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve şikayetin husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Başvuru; icra memur muamelesini şikayete ilişkindir.
Şikayete Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün 2020/916 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde;
Alacaklılar tarafından 29/06/2017 tarihinde borçlular hakkında ilamlı takip başlatıldığı, icra emrinin şikayetçi borçluya 03/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklılar vekilinin 17/01/2020 tarihinde icra müdürlüğüne dilekçe sunarak haricen tahsil sebebiyle yasal olarak ödenmesi gereken harçların borçlulardan tahsili halinde dosyanın işlemden kaldırılmasına ve varsa dosyada mevcut tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ettiği, müdürlüğün 17/01/2020 tarihli kararla takip miktarı üzerinden %9,10 tahsil harcı ile %2 cezaevi harcı yatırılması halinde dosyanın haricen kapatılmasına ve teminatın borçluya iadesine karar verildiği, borçlular tarafından ilgili oranlar üzerinden ödeme yapıldığı ve bu karara karşı şikayetçi borçlu ………Gayrimenkul Geliştirme İnş. …A.Ş. ‘nin şikayet yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 23. maddesinde “Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnamaye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır. Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcı tam olarak alınır. ” hükmüne yer verilmiştir.
Kural olarak, 492 Sayılı Kanun’un 28.maddesi gereğince icra müdürlüğünce yapılmayan tahsilatlar üzerinden diğer bir ifadeyle borçlunun haricen yaptığı ödemeler üzerinden tahsil harcı alınmaz. Ancak, alacaklı tarafından haricen ödemenin takip dosyasına bildirilmesi halinde aynı kanunun “icra takibinden vazgeçme başlıklı” 23.maddesi kıyasen uygulanmak suretiyle harç alınır. Burada tahakkuk ettirilmesi gereken 492 Sayılı Kanun’un 28.maddesindeki tahsil harcı olmayıp aynı kanunun 23.maddesindeki harçtır ve 23.maddede alınması gereken harcın nasıl belirleneceği hususu 28.maddede düzenlenen tahsil harcına (492 sayılı Harçlar Kanunu I sayılı tarife B-I-3) atıf yaparak belirlenmiştir.
Somut olayda alacaklı vekilinin 17/01/2020 tarihli haricen tahsil beyanı doğrultusunda 492. Sayılı kanunun 23. Maddesi uyarınca, aynı kanunun 28. Maddesi dikkate alındığında takip safhasına göre icra emrinin tebliğ edildiği ve hacizlerin uygulandığı ancak satışın olmadığı dikkate alınarak %4.55 yerine %9,10 üzerinden harç alınması usul ve yasaya aykırı görüldüğünden mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetli görülmüş, yine başvuru harçlara ilişkin bir şikayet olduğundan Gelir İdaresi Başkanlığı’nın da taraf olarak gösterilmesi usul ve yasaya uygun görülmüş, davalı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Gelir İdare Başkanlığı istinaf başvurusunun İİK.nın 366 ve HMK.nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Gelir İdaresi Başkanlığı harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/04/2022

YARGITAY KARARI

T. C.
Y A R G I T A Y
1 2 . H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I

Esas No : 2022/7715
Karar No : 2023/636

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 14.04.2022
SAYISI : 2020/1590 E., 2022/565 K.

DAVA TARİHİ : 22.01.2020
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03.06.2020
SAYISI : 2020/62 E., 2020/216 K.

Taraflar arasındaki icra memur muamelesini şikayet nedeniyle yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile sair taleplerin reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi Hilal Kocabey tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Şikayetçi borçlu şirket vekili isteminde; alacaklılar tarafından borçlu şirket aleyhine başlatılan ilamlı icra takibinde 17.01.2020 tarihli alacaklı vekilince dosya borcunun haricen tahsil edildiği belirtilerek dosyanın kapatılmasının talep edildiği, icra müdürlüğünün aynı tarihli ”… alacaklı vekilince haricen tahsil beyanında bulunulduğu görülmekle takip miktarı üzerinden % 9,10 tahsil harcı ile % 2 cezaevi harcı yatırılması halinde dosyanın haricen tahsil ile kapatılmasına..” şeklinde vermiş olduğu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, icra müdürlüğünün 17.01.2020 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı alacaklılar vekili cevap dilekçesinde; memur muamelesini şikayet isteminde aleyhlerine yargılama gider, harç, masraf ve vekalet ücretinin yükletilmemesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; icra emrinin tebliğinden ve hacizden sonraki dönemde 17.01.2020 tarihinde alacaklı vekilince vazgeçme beyanında bulunulduğu, 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 23. maddesi hükmü doğrultusunda takip safhasına göre, tahsil harcının yarısı oranında, yani %4,55 oranında tahsil harcı alınması gerektiği gerekçesiyle şikayetin kısmen kabulü ile icra müdürlüğünün 17.01.2020 tarihli kararının %9,10 tahsil harcı alınmasına ilişkin kararının % 4,55 oranında tahsil harcı alınması şeklinde düzeltilmesine, fazla tahsil edilen harcın davacıya iadesine, icra müdürlüğünün %2 oranında cezaevi harcı almasında yasaya uymayan bir yön bulunmadığından sair taleplerin reddine, davanın açılmasına davalı taraf sebebiyet vermediğinden yargılama giderlerinin şikayetçi borçlu üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Gelir İdaresi Başkanlığı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
İcra takiplerinde, takip çıkış miktarı üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarifenin B/I- 3. fıkrasına ve takip safhasına göre tahsil harcı alınacağının düzenlendiği, davaya konu işlemin taraflarınca yapılmadığı, icra müdürünün işlemini şikayet mahiyetinde olması sebebiyle Gelir İdaresi Başkanlığı’nın hasım olarak değerlendirilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiği ileri sürülerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve şikayetin husumet yönünden reddine karar verilmesi talep edilmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; alacaklı vekilinin 17.01.2020
tarihli haricen tahsil beyanı doğrultusunda 492 Sayılı Kanunun 23. maddesi uyarınca, aynı kanunun 28. maddesi dikkate alındığında takip safhasına göre icra emrinin tebliğ edildiği ve hacizlerin uygulandığı ancak satışın olmadığı dikkate alınarak %4.55 yerine %9,10 üzerinden harç alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğu ve başvuru harçlara ilişkin bir şikayet olduğundan Gelir İdaresi Başkanlığı’nın taraf gösterilmesinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Gelir İdaresi Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
İstinaf dilekçesindeki itiraz sebeplerinin tekrar edildiği görülmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ilama dayalı icra takibinde haricen tahsil sonucu icra memurunca, tahsil harcı ile cezaevi harcı alınmasına yönelik icra memur muamelesini şikayet istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, …
2. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 23. Ve 28. maddeleri,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarifenin B/1-3. fıkrası,

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Gelir İdaresi Başkanlığı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu