2023 YılıBAM Konya 7. Hukuk Dairesiİpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İcra TakibiKefaletRehin Açığı

Takip münhasıran ipotekli taşınmaz malikinin kefalet borcundan kaynaklı yapılmadığından ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişinin sorumluluğu, ipotekli taşınmaz ile sınırlıdır. Bu nedenle, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla taşınmazın satılması halinde sorumluluğu kalmayacağından, bir diğer anlatımla borçtan şahsen sorumlu olmadığından, hakkında İİK.nun 152. maddesi uyarınca rehin açığı belgesi düzenlenemez.

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/413
KARAR NO : 2023/479

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 7. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/01/2023
NUMARASI : 2023/1 ESAS 2023/51 KARAR

DAVANIN KONUSU : Şikayet
KARAR TARİHİ : 20/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/03/2023
Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK’nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ŞİKAYETÇİ BORÇLU VEKİLİ DİLEKÇESİNDE :
Alacaklı tarafça müvekkili aleyhine Konya 3. İcra Müdürlüğü 2022/11219 E. sayılı dosyası ile 13/04/2015 tarihli rehin açığı belgesi takip dayanağı yapılarak ilamlı icra takibi başlatıldığını,
Takibe konu olan borcun icra takibinin diğer borçlu tarafı olan (asıl borçlu) Hatunsaraylı Alışveriş Merkezleri Ltd. Şti ile Türkiye İş Bankası arasında, bundan yaklaşık 10 yıldan daha önceki bir tarihte imzalanmış kredi sözleşmesinden kaynaklandığını,
Taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesi gereği kredi bedelinin teminatı olarak kredi sözleşmesinin tarafı olmayan üçüncü kişi müvekkilinin maliki olduğu Konya İli, Selçuklu İlçesi Yazır Mahallesi 29M3 Pafta,17402 Ada,2 Parsel sayılı taşınmaza 2012 yılı tarihinde 160.000,00 TL bedelli üst sınır ipoteği tesis edildiğini,
Hatunsaraylı Alışveriş Merkezleri Ltd. şirketinin kredi sözleşmesinden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmediğinden ötürü alacaklı Türkiye İş Bankası tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine girişildiğini ve müvekkilinin maliki olduğu taşınmazın alacaklı banka tarafından ihaleden 106.000,00 TL satış tutarı ile alacağa mahsuben satın alındığını,
Konya 13. İcra Müdürlüğü’nün 2014/1006 E. Sayılı dosyası kapsamında alacaklıya geriye kalan alacak tutarı ile sınırlı olmak üzere 54.000,00 TL için İcra İflas Kanunu 152. madde uyarınca 13/04/2015 tarihinde rehin açığı belgesi verildiğini,
Konya 3. İcra Müdürlüğü’nün 2022/11219 E. sayılı dosyasının alacaklı tarafı varlık yönetim şirketi ise işbu alacağı Türkiye İş Bankası’ndan alacağın temliki yolu ile devralarak 13/04/2015 – 22/12/2022 tarihleri arasındaki geçmiş gün faizi ile birlikte toplamda 91.415,34 TL’nin tahsili amacıyla ipotek veren müvekkiline ilamlı icra takibi başlattığını, ipotek veren üçüncü kişi konumunda bulunan müvekkili aleyhine kredi sözleşmesinin tarafı olan asıl borçlu ile birlikte ilamlı icra takibi yapılamayacağı ve icra emrinde talep olunan miktarın müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceği kanun ve içtihat hükümleri ile ortada olduğundan işbu şikayete konu icra emri ile icra takibinin iptalini talep etmiştir.
DAVALI ALACAKLI VEKİLİ CEVABINDA:
Dava konusu taşınmazın satılması ile davacının sorumluluktan kurtulamayacağını, davacının ipotek bedelinden sorumlu olduğunu, davacının 21.11.2012 tarihli 39703 yevmiye numaralı işbu ipotek resmi senedinde ipotek verdiği firmanın borçları için senetteki ipotek limiti kadar müteselsil kefil olduğunu kabul ettiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
“İpotekli taşınmaz satılmakla ipotek veren üçüncü kişinin sorumluluğu sona erer. İİK’nun 152. maddesi uyarınca düzenlenen rehin açığı belgesi sadece borçlu hakkında geçerli olup, borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotek maliki 3. kişi için uygulanmasına yasal olanak bulunmamaktadır. Bu husus kamu düzenine ilişkin emredici düzenleme olmakla davanın kabulü ile takibin davacı yönünden iptaline” şeklinde gerekçeyle karar verildiği görülmüştür.
DAVALI ALACAKLI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacının imzasını havi ipotek resmi senedinin 5. maddesinin “Tesis edilen ipoteğe ilaveten, ipotek tutarı kadar müteselsil kefil sıfatıyla da ayrıca sorumlu olmayı kabul ve taahhüt ettiği,” şeklinde olduğunu, davacının 21.11.2012 tarihli 39703 yevmiye numaralı işbu ipotek resmi senedinde ipotek verdiği firmanın borçları için senetteki ipotek limiti kadar müteselsil kefil olduğunu kabul ettiğini, davacı ipotek bedeli olan 160.000-TL’den sorumlu olduğundan yapılan takipte hukuka aykırılık bulunmadığını belirtmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlık, 13.04.2015 tarihli rehin açığı belgesine dayalı olarak ipotekli taşınmaz maliki hakkında Örnek 4-5 icra takibi başlatılıp başlatılamayacağına ilişkindir.
Rehin açığı belgesinin düzenlendiği Konya 13. İcra Müdürlüğü’nün 2014/1006 E. sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, ipotek sözleşmesi “Madde 5- Tesis edilen ipoteğe ilaveten, ipotek tutarı kadar müteselsil kefil sıfatıyla da ayrıca sorumlu olmayı kabul ve taahhüt ettiğini/ettiklerini” şeklindedir. Takip münhasıran ipotekli taşınmaz malikinin kefalet borcundan kaynaklı yapılmadığından ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişinin sorumluluğu, ipotekli taşınmaz ile sınırlıdır. Bu nedenle, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla taşınmazın satılması halinde sorumluluğu kalmayacağından, bir diğer anlatımla borçtan şahsen sorumlu olmadığından, hakkında İİK.nun 152. maddesi uyarınca rehin açığı belgesi düzenlenemez. Bu maddeye göre düzenlenen rehin açığı belgesi ile ancak asıl borçlu aleyhine takip yapılması mümkün olup, borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz maliki 3. kişinin mal varlığına başvurulamaz.
Diğer taraftan, bir an için takibin ipotekli taşınmaz malikinin kefalet borcundan kaynaklı yapıldığı kabul edilse bile Yargıtay HGK.nun 2017/12-356 E. 2019/711 K. sayılı ilamı uyarınca taşınmazı üzerinde limit ipoteği kurulan üçüncü kişinin, aynı zamanda kredi sözleşmesinde kefil olması, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte ipotek limiti ile sorumlu olduğu ilkesini değiştirmez. Zira borcun teminatı olan taşınmazın sorumluluğu limitle sınırlıdır.
Son olarak, bütün bu açıklamalar bir kenara bırakılacak olsa dahi ipotek sözleşmesi TBK.nun yürürlüğe girdikten sonraki bir tarihte düzenlenmiş olup, TBK’nun 583. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtmesi şarttır.” Bu düzenleme uyarınca ipotekli taşınmaz malikinin kefaletten kaynaklı sorumlu olduğuna dair düzenleme TBK’nun 583. maddesine uygun olmadığından ipotekli taşınmaz malikinin kefaletten kaynaklı bir yükümlülüğü de bulunmamaktadır.
Netice olarak, ilk derece mahkemesince verilen karar yerinde olduğundan istinaf isteminin esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı alacaklı tarafın, istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Peşin harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf giderlerinin istinafa başvuran üzerinde bırakılmasına,
4- Kararın, ilk derece mahkemesince bilgi mahiyetinde taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede İİK’nın 6763 sayılı Kanun ile değişik 364. maddesi uyarınca ihtilaf konusu değer itibariyle KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/03/2023

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu