Sıra Cetveli
-
İhale konusu taşınmaz veya taşınır üzerinde alıcının yaptığı takip nedeniyle koydurduğu hacizden ya da ipotekten başka haciz bulunması halinde, İİK’nın 140.maddesi gereğince sıra cetveli yapılması gerekecektir. Alacaklıların ne miktar hak sahibi olacakları yapılacak sıra cetvelinin kesinleşmesi ile belirlenecektir. Sıra cetveli yapılıp, ihale alıcısı aleyhine fark doğduğunun tespit edilmesi yani alacaklının ihale bedelini yatırmasının gerekip gerekmediğinin belirlenmesi gerekir.
Devamını Oku » -
İhale bedeli ile ihaleyi alacağa mahsuben alan haciz alacaklısının takip dosyasındaki alacak miktarı arasındaki fark için ihale alıcısına icra müdürlüğünce düzenlenecek muhtıra çıkarılması gerekir, geri kalan miktar için ise, düzenlenmiş sıra cetvelinin kesinleşmesi beklenir. Muhtıra ile verilen sürede aradaki farkın icra dosyasına ödenmemesi halinde İİK’nın 133. maddesi gereği taşınmaz ikinci en yüksek teklif veren şikayetçi alacaklıya teklif edilir.
Devamını Oku » -
Birden fazla alacaklının bulunduğu durumlarda, icra müdürlüğünce, öncelikle İİK.nun 140. maddesi gereğince sıra cetveli yapılarak alacaklılara, diğer alacaklara yönelik itirazlarını ileri sürme imkanı tanınması gerekeceği- Taşınmazı alacağa mahsuben satın alan alacaklıya ihale bedelini yatırması için çıkartılan muhtıranın iptali amacıyla alacaklının icra mahkemesine yaptığı şikayet sonucu muhtıranın iptaline dair verilen kararın, ipotek alacaklısının bu şikayette taraf olmaması nedeniyle ipotek alacaklısı yönünden kesin hüküm teşkil etmeyeceği-
Devamını Oku » -
Birden fazla alacaklı bulunması halinde, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılarak alacağa mahsuben ihale konusu taşınmazı satın alan alacaklının ihale bedelini yatırmasının gerekip gerekmediği belirlendikten sonra, alacaklı aleyhine fark doğduğu tespit edilirse alacaklıya ihale bedelini yatırmak üzere süre verilmesi gerektiği-
Devamını Oku » -
Alacağa mahsuben ihaleyi alan alacaklıların, ihale bedelinin tamamını yatırıp yatırmayacakları, ancak icra müdürlüğünce sıra cetvelinin tanziminden sonra anlaşılacağından, mahkemece, icra müdürlüğünce, öncelikle sıra cetvelinin yapılması, alacaklıların ihale bedelinin tamamını yatırmalarının gerekip gerekmediği belirlendikten sonra, alacaklılara ihale bedelini tamamen veya kısmen yatırmak üzere süre verilmesi yönünde işlem yapılması gerektiğine karar verilmesi gerektiği-
Devamını Oku » -
Alacağa mahsuben yapılan ihalede, öncelikle “sıra cetveli yapılarak” ihale alıcısının ihale bedelini yatırması gerekip gerekmediği belirlendikten sonra ihale alıcısı aleyhine fark doğduğu tespit edilir ise ihale bedelini yatırmak üzere “süre verilmesi” yönünde işlem yapılması gerektiği- Sıra cetvelini düzenleme yetkisinin ilk haczi koyan icra dairesine ait olduğu, haczin talimatla uygulanması halinde, sıra cetvelinin esas icra dairesince düzenlenmesi gerektiği-
Devamını Oku » -
Alacaklıya düşecek ihale bedeli, sıra cetvelinden sonra tespit edileceğinden, alacağa mahsuben alınan taşınmazlarda sıra cetveli kesinleşip, alacaklıya düşecek bedel belirlendikten sonra ve satış için yapılan masraflar düşülerek (taşınmazın 3. kişi tarafından alınması halinde olduğu gibi alacaklıya ne kadar ödeme yapılması gerekiyorsa), bu miktar üzerinden tahsil ve cezaevi harcı alınması gerektiği-
Devamını Oku » -
İhalenin alacağa mahsuben yapılması halinde, ihale alıcısı tarafından ihale bedelinin ne kadarının ödenip ödenmeyeceğinin, İİK.m.140 uyarınca sıra cetveli yapıldıktan sonra netleşeceği- Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince “ihale bedelin ödendiği ve tescile engel kalmadığı” yönündeki eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde tesis edilen hükmün isabetsiz olduğu- İhalede alacağa mahsuben satın alınan taşınmazın, alıcı adına tescili için ihalenin kesinleşmiş olması yeterli midir, yoksa ayrıca düzenlenmiş olan sıra cetvelinin de kesinleşmiş olması gerekir mi?
Devamını Oku » -
Birden fazla alacaklı bulunması halinde, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılarak alacağa mahsuben ihale konusu taşınmazı satın alan alacaklının ihale bedelini yatırmasının gerekip gerekmediği belirlendikten sonra, alacaklı aleyhine fark doğduğu tespit edilirse alacaklıya ihale bedelini yatırmak üzere süre verilmesi gerektiği-
Devamını Oku » -
Sıra cetveline ilişkin şikayet üzerine, icra mahkemesince sıra cetvelinin iptaline karar verilmekle yetinilmesi gerektiği, yeniden sıra cetveli düzenlenerek karar verilmesinin hatalı olduğu- Şikayetçi, şikâyet dilekçesinde yalnızca yapılan sıra cetvelinde “garameye dâhil edilmeyi” istediği hâlde, talep aşılarak, şikâyet olunan garameden çıkarılarak karar verilmesinin doğru olmadığı-
Devamını Oku » -
Kambiyo senetlerine mahsus genel haciz yolu ile yapılan takipte ihtiyati haczin, ödeme süresinin dolması ile kesin hacze dönüştüğünün ve genel haciz yolu ile takibe vaki itirazın iptali davasında karar tarihinin, ihtiyati haczin kesinleşme tarihi olduğunun gözden kaçırılmasının kabul şekli itibarıyla doğru olmayacağı-
Devamını Oku » -
Daire içtihatları, İİK’nın 140 vd. maddelerinde sıra cetveline itiraz edilmesi halinde icra müdürlüğünce alacaklılara ödenmeyen paranın nemalandırılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı ancak yine de sıra cetveline itiraz edilmesi nedeniyle alacaklıya ödenmeyen paranın icra müdürünce banka hesabına yatırılması sonucu elde edilen faiz geliri varsa,
Devamını Oku » -
İcra müdürlüğünce yapılan maaş hacizlerinin ve yapılması gereken kesintilerin İİK. mad. 355 uyarınca bildirilmesi üzerine, yine bu maddeye uygun düzenlendiği anlaşılan ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın İİK. mad. 140/1 maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemeyeceği-
Devamını Oku » -
İİK 277 vd. uyarınca iptal davası açma hakkının, davacının muvazaaya dayanarak dava açmasına engel olmadığı- TBK 19’a dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin davanın kabulü halinde, iddianın alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK mad. 283/1, 2 maddesinin kıyasen uygulanması ve davacıya haciz ve satış isteme yetkisin verilmesi gerektiği- Ancak bu durumun üçüncü kişinin tazminatla sorumlu olacağı anlamına gelmediği-
Devamını Oku » -
İcra müdürlüğünce yapılan maaş hacizlerinin ve yapılması gereken kesintilerin İİK. mad. 355 uyarınca bildirilmesi üzerine, borçlunun görev yaptığı kurumca düzenlendiği anlaşılan ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın “sıra cetveli” niteliğinde olmadığı- Mahkemece sadece muvazaanın tespit ile işlemin iptaline karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, kurum tarafından yapılan sıralamanın sıra cetveli niteliğinde olduğu kabul edilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Devamını Oku » -
Herhangi bir borç alacak ilişkisi olmamasına, takip dayanağı herhangi bir resmi ya da adi borç belgesi bulunmamasına rağmen davalıların muvazaalı icra takip dosyasına konu borçlandırıcı işlem ve devamında davalı borçlunun maaşına haciz işleminin bir bütün halinde iptali talebiyle açılan davada, “maaş haciz işlemini iptaline, davalılar arasındaki icra dosyasındaki borçlandırıcı tasarrufun iptali ile İİK. mad. 283 uyarınca tahsilde tekerrür olmamak ve davacının icra takip dosyasına konu alacağı geçmemek üzere … TL.’nin davalı üçüncü kişiden alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmesinin isabetli olduğu-
Devamını Oku » -
Davalı borçlunun maaşında birinci sırada alacaklı gözüken davalı üçüncü kişinin takibe koyduğu bononun muvazaalı olması ve davalı borçlunun maaşı üzerinde davacı alacaklının haczi haricinde başkaca hacizlerin de bulunması halinde, davacı alacaklıya icra dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere haciz ve satış isteme yetkisi verilmesi gerektiği-
Devamını Oku » -
Takip alacaklısına karşı açılan davada, açıkça sıra cetvelinin iptali davası açtıkları hususu vurgulandığından ve maaş haczine ilişkin işlemler sıra cetveli hükmünde olduğundan, dava dilekçesinde ileri sürülen maddi olgulara göre açılan davanın muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davası olduğu ve takip borçlusunun davada yer almasına gerek olmadığı-
Devamını Oku » -
Davacı alacaklı tarafından icra takibine geçilebilmesi için hesabın kat edilmesi yeterli olduğunu, kat ihtarnamesinde ödeme için verilen süreden önce icra takibine başlanması halinde bu durumun, sadece faiz hesabında dikkate alınması gerektiği, “güven müessesesi niteliğine sahip Bankanın borçlularına gönderdiği ihtarname ile ödeme için süre tanımasına rağmen, bu süre dolmadan takip başlatmasının iyiniyet ve dürüstlük kuralları ile bağdaşmayacağı” şeklindeki görüşün kabul edilmediği-
Devamını Oku » -
Kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz istenemeyeceği- İhtiyati hacizler aynı gün kesinleşmiş olduğundan, İİK. 268 uyarınca bedeli paylaşıma konu taşınırlar üzerinde şikayetçi ve şikayet olunanın ihtiyati haciz tarihleri dikkate alınarak sıra cetveline ilişkin bir karar verilmesi gerektiği-
Devamını Oku » -
Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetvelinde alacaklıların haciz tarihlerine göre sıralanması olduğu, bunun için ilk kesin haciz sahibi alacaklı ve buna iştirak edebilecek diğer alacaklılar belirlenerek hacze iştirak dereceleri ve her derece içinde de sıralar oluşturulacağı- Haciz sıra cetvelinin ilk kesin haciz sahibi alacaklı ve buna iştirak edebilecek diğer alacaklılar nazara alınarak düzenleneceği, ilk kesin hacizden sonraki hacizlerin birbirlerinin hacizlerine iştirak etmeleri gibi bir durum söz konusu olmadığı- Şikayet olunanın alacaklı bulunduğu icra dosyalarındaki ihtiyati hacizlerin, şikayetçi bankanın ikinci sırada yer alan haczine iştirak etmesi gerektiği görüşünün yasal dayanağı olmadığı-
Devamını Oku » -
Daire içtihatları, İİK’nın 140 vd. maddelerinde sıra cetveline itiraz edilmesi halinde icra müdürlüğünce alacaklılara ödenmeyen paranın nemalandırılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı ancak yine de sıra cetveline itiraz edilmesi nedeniyle alacaklıya ödenmeyen paranın icra müdürünce banka hesabına yatırılması sonucu elde edilen faiz geliri varsa, alacaklıya ödenmesinin yasal dayanağı olmayıp, nemalandırma sonucu elde edilen paranın Hazineye ait olduğu yönünde iken, kararın dayanağı olan Harçlar Kanunu’nun 36. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının Anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptali nedeniyle, oluşan bir nema geliri varsa bunun hak sahiplerine ödeneceği yönünde görüş değişikliğine gidilmiştir.
Devamını Oku » -
Aynı sıra cetveline karşı açılmış olan itiraz davası ile sıra cetveline ilişkin şikayet dosyasının birleştirilmesi gerektiği- Hem sıraya ve hem de alacağın esas ve miktarına yönelik itirazların birlikte ileri sürülmesi halinde öncelikle sıraya yönelik uyuşmazlığın çözülmesi, bu itirazın yerinde olmadığının anlaşılması halinde, davalı alacağının varlığına ve miktarına yönelik itirazın incelenmesi gerektiği-
Devamını Oku » -
Borçlunun müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmemesi veya itirazın icra mahkemesince kesin olarak kaldırılması veya mahkemece iptal edilmesi halinde, ihtiyati haczin kendiliğinden icrai hacze dönüşeceği belirtilmiştir. Ancak söz konusu düzenlemeler genel haciz yoluyla ilamsız takibe ilişkindir. Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip genel haciz yoluyla takipten farklı olup, ihtiyati haciz İİK nun 168/2 maddesinde öngörülen on günlük ödeme süresinin ödemesiz geçmesi üzerine kendiliğinden kesin hacze dönüşür.
Devamını Oku » -
İcra müdürlüğünce yatırılan nakit ihale bedelinin “…32 günlük mevduata uygulanan en yüksek faizli kısa vadeli bir hesap açılıp, ihale bedelinin bu şekilde nemalandırılmasına karar verilmiştir.” şeklinde nemalandırılması için ilgili bankaya yazı yazıldığı görülmüştür. Yapılan ihale nedeniyle yatırılan ihale bedelinin en yüksek banka faizi ile nemalandırılacağına dair herhangi bir yasal düzenleme bulunmadığından, icra müdürlüğünce yasaya uygun olarak ihale parasının nemalandırılmasının yapılmış olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Devamını Oku » -
Daire içtihatları, İİK’nın 140 vd. maddelerinde sıra cetveline itiraz edilmesi halinde icra müdürlüğünce alacaklılara ödenmeyen paranın nemalandırılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı ancak yine de sıra cetveline itiraz edilmesi nedeniyle alacaklıya ödenmeyen paranın icra müdürünce banka hesabına yatırılması sonucu elde edilen faiz geliri varsa, alacaklıya ödenmesinin yasal dayanağı olmayıp, nemalandırma sonucu elde edilen paranın Hazineye ait olduğu yönünde iken, kararın dayanağı olan Harçlar Kanunu’nun 36. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının Anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptali nedeniyle, oluşan bir nema geliri varsa bunun hak sahiplerine ödeneceği yönünde görüş değişikliğine gidilmiştir.
Devamını Oku » -
İİK. mad. 168 uyarınca kambiyo senetlerine özgü takip şeklinde 10 günlük ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczinin 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK’nın 264. maddesi uyarınca 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşeceği ve sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğuracağı
Devamını Oku » -
İİK’nın 83/2. maddesi uyarınca maaş üzerinde birden fazla haciz varsa bunların sıraya konulacağı, sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe diğerine geçilemeyeceği, maaş hacizleri ile ilgili yapılan bu sıralamanın İİK’nın 140. maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olmadığından davanın da İİK’nın 142. maddesi uyarınca açılan itiraz davası olarak nitelendirilemeyeceği
Devamını Oku » -
İlk haciz tarihi ile satış talebi tarihi arasında geçen süreye, ihalede alıcı çıkmaması halinde, ihalenin düştüğü tarihten şikayetçinin tekrar satış istediği tarihe kadar geçen süre eklendiğinde, bu sürenin haciz tarihi itibariyle taşınmaz haczi için geçerli olan 2 yıllık süre içerisinde olması halinde, haczin düştüğünden bahsedilemeyeceği
Devamını Oku » -
Alacağın tahsili amacıyla başvurucu aleyhine başlatılan icra takibinde taşınmazın satışından elde edilen bedelin yaklaşık dokuz yıl süren sıra cetvelinin kesinleşmesi sürecinde nemalandırılmamış olması nedeniyle mülkiyet hakkının; sıra cetveline ilişkin yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
Devamını Oku »
- 1
- 2