Uyuşmazlık Mah. Kararları

İcra dairesi aracılığı ile satın alınan aracın KDV oranından doğan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde, adli yargı yerlerinin görevli olduğu

T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS   NO : 2017/602

KARAR NO : 2019/247

KARAR TR: 25.03.2019

ÖZET : İcra dairesi aracılığı ile almış olduğu araç için yersiz ödendiği ileri sürülen %18 katma değer vergisinin %17 lik kısmının iade edilmesi istemiyle açılan davanın reddine karar veren Eskişehir 1. Vergi Mahkemesinin 30/12/2014 tarih ve E:2014/556, K:2014/1005 sayılı kararının KALDIRILMASINA, hukuk ve usule uygun bulunan Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 4.12.2014 gün ve E:2014/684, K:2014/684 sayılı kararının KABULÜ ve bu suretle HÜKÜM UYUŞMAZLIĞININ GİDERİLMESİNE karar verilmesi gerektiği hk.

KARAR  

Hüküm Uyuşmazlığının

Giderilmesi isteminde bulunan          : E.K.

Vekili                                                  : Av. Y.G.

Karşı Taraf                                         :  Eskişehir Vergi Dairesi Başkanlığı

Vekilleri                                              : Av. G.Ç.

OLAY : 1-a : Davacı E.K. vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin Eskişehir 1. İcra Müdürlüğünün E:2013/5889 sayılı dosyasındaki26 AK 045 plakalı aracı satın aldığını, aracın satışı sebebiyle%1 KDV alınması gerektiği yönündeki talebin reddine ilişkin 10.6.2014 günlü işlem ile %18 KDV tahsiline ilişkin tahakkuk işleminin iptali ve fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 3.077.00-TL KDV’nin iadesi istemiyle 25.6.2014 günü idari yargı yerinde Eskişehir Vergi Dairesi Başkanlığı Battalgazi Vergi Dairesi Müdürlüğüne karşı dava açmıştır.

1-b: Eskişehir 1. Vergi Mahkemesi: 30.12.2014 gün ve E:2014/556, K:2014/1005 sayı ile, “…Dava dosyasının incelenmesinden, davacı tarafından Eskişehir l.İcra Müdürlüğü’nün ihalesi sonucu satın alınan araca ilişkin olarak icra müdürlüğünce verilen beyanname ile beyan edilen %18 oranındaki katma değer vergisinin 13.06.2014 tarihli tahsilat makbuzu ile davacıdan tahsil edildiği, davacı tarafından ödemiş olduğu katma değer vergisinin %17 oranına isabet eden kısmının kaldırılması ve tarafına iadesi istemi ile davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Gelir idaresi Başkanlığınca yayımlanan 54 nolu Katma Değer Vergisi Sirküleri ile 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesinin 1 inci maddesinin (5) no.lu ayrımında, (I) sayılı listenin 9 uncu sırasında yer alan “kullanılmış” deyiminin 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa göre özel tüketim vergisine tabi olmayan taşıtları ifade ettiği ,87.03 pozisyonunda yer alan eşyaların tanımına ilişkin olarak, 27/7/2005 tarih ve 25888 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 8 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği (Tarife-Sınıflandırma Kararlan) ile 6/2/2010 tarih ve 27485 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2 Seri No.lu Gümrük Genel Tebliğindeki (Gümrük Tarife Cetveli Açıklama Notları) açıklamaların dikkate alınacağı belirtilmiştir.

Olayda, dava dosyasında bulunan ihtilaf konusu araca ait Motorlu Araç Trafik Belgesinin incelenmesinden; 26 AK 045 plakalı aracın markasının “CITROEN” .tipinin “BERLİNG03 COMBİ SX”, cinsinin “kamyonet”, koltuk sayısının “5 kişi” olduğu, kullanım amacının “yük nakli – hususi” olarak tescil edildiği görülmüştür.

Bu durumda, aracın ruhsatında açıkça kamyonet olarak belirtildiği ve yük taşımak amacıyla tescil edildiği görülmekte olup, dolayısıyla ihtilaf konusu aracın nitelikleri itibariyle yukarıda anılan mevzuatta tanımlanan 87.03 GTIP kapsamında binek otomobili ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar vasfında olmadığı sonucuna varıldığından, söz konusu aracın ihale yolu ile satışında uygulanması gereken katma değer vergisinin %18 olduğu anlaşılmakta olup; davacı tarafından satın alınan araca ilişkin olarak %18 oranında katma değer vergisi tahakkuk ettirilerek davacıdan tahsil edilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davanın reddine…” karar vermiş; davacı vekili bu karara karşı istinaf isteminde bulunmuştur.

1-c: Eskişehir Bölge İdare Mahkemesi: 26.1.2016 gün ve E:2015/580, K:2016/173 sayı ile verilen, “… Eskişehir 1. Vergi Mahkemesi Hakimliğince verilen 30.12.2014 gün ve E:2014/556, K:2014/1005 sayılı karar usul ve hukuka uygun olup bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, itiraz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına …” karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

2-a: Davacı E.K.’in vekili bu kez aynı istemle adli yargı yerinde hasımsız olarak dava açmış, mahkeme kararda Albaraka Türk Katılım Bankasını hasım konumunda göstermiştir.

2-b: Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesi: 4.12.2014 gün ve E:2014/684, K:2014/684 sayı ile, “… İncelenen tüm dosya içeriğine göre; alacaklı davalı tarafından borçlu Ramazan Sütcüoğlu hakkında Eskişehir l. İcra Müdürlüğünün 2013/5889-sayılı dosyasıyla taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatılmıştır.Borçluya ait araç 03/06/2014 tarihli l.açık artırma ile üçüncü şahıs olan davacıya 18.100,00.-TL bedelle ihale edilmiştir.

Davacı ihale alıcısından ihale bedelinin %18’i oranında KDV alınmıştır. İhaleye konu Citroen marka kapalı kasa tipli kamyonetin Gümrük Tarife İstatistik 87.03 Pozisyonunda yer alan binek otomobili niteliğine haiz olduğundan 2007/13033 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine ekli 1 sayılı listenin 9.sırasına istinaden söz konusu aracın satışı %1 oranında KDV’ye tabi olacaktır. İhaleye konu aracın ihale bedeli üzerinden %1 oranında KDV alınması gerekirken %18 oranında KDV alınması usul ve yasaya aykırı olduğundan şikayetinin kabulü ile 26 AK 045 plakalı aracın ihale bedeli üzerinden % 18 oranında KDV alınmasına ilişkin memur işleminin iptaline karar vermek gerekmiş, bu işlemin icra müdürlüğünce yapıldığı, davalı tarafın davanın açılmasına sebebiyet vermediği anlaşılmakla yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiştir.

HUKUM:Nedenleri gerekçeli kararda açıklandığı üzere;

1-Davacının subut bulan şikayetinin kabulü ile;

2-Eskişehir 1.İcra Müdürlüğünün 2013/5889 Esas sayılı dosyasında 26 AK 045 plaka sayılı aracın satış bedeli üzerinden %18 oranında KDV alınmasına ilişkin memur işleminin iptali ile aracın satış bedeli üzerinden %1 oranında KDV alınmasına …” karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

3- UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNDEN İSTEK:

İdari Yargı yerinde davalı adli yargı yerinde davacı olan E.K. vekili 28.7.2017 günlü dilekçesi ile, “Eskişehir 3. İcra hukuk Mahkemesinin 2014/684 Esas ve 2014/684 Karar sayılı ilamı ile Eskişehir 1. Vergi Mahkemesinin 2014/556 Esas 2014/1005 Karar sayılı ilamları arasında Görev ve Hüküm Uyuşmazlığı’nın Giderilmesi İstemi.

1) Davacı Müvekkilim Eskişehir 1. İcra Müdürlüğünün 2013/5889 esas sayılı dosyasından ihale çıkarılan 26 AK 045 plakalı vasıtanın 03/06/2014 günü olan ihalesine katılmış ve aracı ihale ile almıştır. Bunun üzerine icra dairesine başvurarak almış olduğu aracın KDV sinin % 1 olması gerektiğini içeren bir dilekçe ile başvurmuş ve icra dairesi müvekkilimin talebini reddetmiştir.

Bunun üzerine Eskişehir 1. Vergi Mahkemesinin 2014/556 Esas sayılı dosyası ile 26 AK 045 Plakalı vasıtanın satışı ile alınan KDV’sinin %18 alındığı, alınması gereken KDV miktarının %1 olduğu, aracın Türk Gümrük Tarife Cetvelinde 87/3 tarife pozisyonunda belirtilen çift sıra koltuklu panelvantipi olmasına rağmen uygulanan KDV’nin %18 olduğu, alınması gereken KDV’nin %1 olması gerektiği, fazla alınan miktarın tarafımıza ödenmesi için dava açmıştır. Davamız Reddedilmiştir. Bunun üzerine Davalı Eskişehir Vergi Dairesi müvekkilim adına Vergi Ceza İhbamamesi (Bildirim) ve Taahhuk Fişi düzenleyerek müvekkilime tebliğ etmiştir. Düzenlenen Vergi Ceza İhbarnamesi(BiIdirim) ve Taahhuk Fişi nin iptali için Eskişehir 1. Vergi Mahkemesinin 2016/764 Esas sayılı dosyasında dava açılmış ve davamız reddedilmiştir.

Müvekkilim Eskişehir 1. Vergi Mahkemesinin 2014/556 Esas sayılı davası devam ederken Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/684 Esas sayılı dosyası ile 26 AK 045 Plakalı vasıtanın satışı ile alınan KDV’sinin %18 alındığı, alınması gereken KDV miktarının % 1 olduğu, aracın Türk Gümrük Tarife Cetvelinde 87/3 tarife pozisyonunda belirtilen çift sıra koltuklu panelvan tipi olmasına ragmen uygulanan KDV’nin %18 olduğu yapılan memur işleminin iptal edilerek fazla alman % 17 lik KDV’nin iade edilmesini talep ederek dava açmıştır. Müvekkilimin gerekçeleri haklı bulunarak, yapılan Memur işlemi iptal edilmiş ve fazla alınan % 17 lik KDV müvekkilime iade edilmiştir.

2) Eskişehir 1. Vergi Mahkemesinin 2014/556 Esas 2014/1005 Karar sayılı ilamı ile, Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/684 Esas ve 2014/684 Karar sayılı ilamları 26 AK 045 Plakalı vasıtanın icra ihalesi ile satışından kaynaklanan KDV uyuşmazlığından kaynaklanmaktadır.

3) Davalı idare Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/684 Esas ve Karar sayılı ilamını yok saymaktadır. Halbuki Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin vermiş olduğu karar ile satışı yapılan ihalede yazılı memur işlemi iptal edilmiş ve KDV % 1 olarak düzenlenmiştir.

4) Ekte sunmuş olduğumuz, Uyuşmazlık Mahkemesi 2016/260, 2016/300 Karar sayılı ilamında verdiği karara gerekçe olarak İcra Müdürlüğü tarafından yürütülen takibe ilişkin olarak yapılan ihale sonucunda alman araca ilişkin, icra Müdürlüğünce verilen % 18 oranında KDV ödenmesine dair kararın, kanuna aykırılığı iddiasının şikayet yolu ile icra Mahkemesinde çözümleneceği, mahkemenin incelemeyi, söz konusu icra dosyası üzerinde yaparak, anılan işlemin kanuna uygun olup olmadığı hususunda karar vereceği kuskusuzdur.’ demektedir.

5) Ekte sunmuş olduğumuz örnek Uyuşmazlık Mahkemesinin kararlarında Adli yargılamanın bir parçasını oluşturan uyuşmazlığın, İcra Müdürünün tesis ettiği bir işlemden kaynaklandığı gözetildiğinde, hu işlemin yasaya uygun olup olmadığının adli yargı yerince çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Ve yetkili Mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesi olduğu kararını vermişlerdir. Bu nedenle Eskişehir 1. Vergi Mahkemesinin vermiş olduğu kararların kaldırılmasını Yetkili Mahkemenin Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmesini, müvekkilimin mağduriyetinin giderilmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesi için başvurmak zorunlu hale gelmiştir.

HUKUKİ DELİLLER: Mahkeme kararları.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, ortaya çıkan görev ve hüküm uyuşmazlığının giderilmesi, Eskişehir 1. Vergi Mahkemesinin vermiş olduğu kararların kaldırılmasını Yetkili Mahkemenin Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini Yüce Mahkemenizden saygıyla talep ederim.” denilmiştir.

4- Başkanlıkça ilgili mahkemelerden dava dosyalarının aslı temin edilmiş, daha sonra 2247 sayılı Yasa’nın 24 ve 16. maddelerine göre ilgili Başsavcıların yazılı düşünceleri istenilmiştir.

4-a: Danıştay Başsavcısı:  “…Davacı vekili tarafından Eskişehir 1. icra Müdürlüğü tarafından ihale yoluyla satışı yapılan 26 AK 045 plakalı araca ilişkin olarak % 18 oranında tahakkuk ettirilerek tahsil edilen katma değer vergisinin, aracın % 1 oranında vergiye tabi olduğu öne sürülerek aradaki farka ilişkin tahakkuk işleminin iptali istemiyle açılan davayı reddeden Eskişehir 1. Vergi Mahkemesinin 30.12.2014 gün ve E.2014/556, K:2014/1005 sayılı kararı, Eskişehir Bölge idare Mahkemesinin 26.1.2016 gün ve E:2015/580, K:2016/173 sayılı kararıyla onanmış ve karar kesinleşmiştir.

Davacı tarafından, ihale yoluyla satın alınan 26 AK 045 plakalı aracın % 1 oranında katma değer vergisine tabi olduğu % 18 oranı uygulanmak suretiyle yapılan tahakkuk işleminin yerinde olmadığı öne sürülerek aradaki farka ilişkin tahakkuk işleminin iptali istemiyle Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesinde açılan dava anılan mahkemenin 4.12.2014 gün ve E:2014/684 ve K:2014/684 sayılı kararı ile kabul edilmiş, verilen bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

USULE İLİŞKİN İNCELEME:

İdari ve adli yargı kararları arasında oluştuğu ileri sürülen hüküm uyuşmazlığının çözümü için; öncelikle hüküm uyuşmazlığının oluşup oluşmadığının belirlenmesi gerekmektedir.

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 2592 sayılı Kanun ile değişik 24’üncü maddesinin birinci fıkrasında, “1 inci maddede gösterilen yargı mercilerinden en az ikisi tarafından, görevle ilgili olmaksızın kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş aynı konuya ve sebebe ilişkin, taraflarından en az biri aynı olan ve kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesi olanaksız bulunan hallerde hüküm uyuşmazlığının varlığı kabul edilir.” hükmü yer almaktadır.

Anılan hükme göre, hüküm uyuşmazlığının varlığı için;

Uyuşmazlık yaratan hükümlerin, adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisi tarafından verilmesi,

a-Konu, dava sebebi ve taraflardan en az birinin aynı olması,

b-Her iki kararın da kesinleşmiş olması,

c-Kararlarda davanın esasının hükme bağlanması,

d-Kararlar arasındaki çelişki nedeniyle hakkın yerine getirilmesinin olanaksız bulunması, koşullarının birlikte gerçekleşmesi aranmaktadır.

Hüküm uyuşmazlığı bulunduğu ileri sürülen kararların incelenmesinden ortada, adli ve idari yargı yerlerince verilmiş ve yasa yollarına başvurularak kesinleşmiş kararlar oldukları; her iki kararda da davanın esasının hükme bağlandığı anlaşılmıştır.

Davacı tarafından, icra yoluyla satın alınan 26 AK 045 plakalı araca ihale bedeli üzerinden % 18 oranı uygulanmak suretiyle tahakkuk ettirilen katma değer vergisinin, aracın % 1 oranında vergiye tabi olduğu öne sürülerek aradaki farka ilişkin tahakkuk işlemi adli yargıda verilen karar ile iptal edilmesine karşılık; idari yargıda anılan 26 AK 045 plakalı araca ihale bedeli üzerinden % 18 oranı uygulanmak suretiyle tahakkuk ettirilen katma değer vergisinin, aracın % 1 oranında vergiye tabi olduğu öne sürülerek aradaki farka ilişkin tahakkuk işleminin iptali istemiyle açılan davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla, anılan kararlar arasındaki çelişki nedeniyle hakkın yerine getirilmesinin olanaksız hale geldiği; bu duruma göre, söz konusu adli ve idari yargı kararları arasında hüküm uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü gerekmektedir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin 3 üncü fıkrasının (d) bendinde, müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışların katma değer vergisine tabi olduğu, 28 inci maddesinde, katma değer vergisi oranının, vergiye tabi her bir işlem için % 10 olduğu, Bakanlar Kurulunun bu oranı, dört katına kadar artırmaya, % 1’e kadar indirmeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.

Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine ilişkin 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Kararın 1’inci maddesinin 1 ‘inci fıkrasında, mal teslimleri ile hizmet ifalarına uygulanacak katma değer vergisi oranları; a) Ekli listelerde yer alanlar hariç olmak üzere, vergiye tabi işlemler için, % 18, b) Ekli (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için, % 1, c) Ekli (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için, % 8 olarak tespit edilmiş; 5’inci fıkrasında da, (I) sayılı listenin 9 uncu sırasında yer alan “kullanılmış” deyiminin, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa göre özel tüketim vergisine tabi olmayan taşıtları ifade ettiği, 2’nci maddesinde ise, bu Karar kapsamındaki mal ve hizmetleri tanımlamaya Maliye Bakanlığının yetkili olduğu belirtilmiştir.

Anılan Kararnameye ekli (I) sayılı listenin 9 uncu maddesinde “Aşağıda tanımları yapılan motorlu taşıtlardan yalnız “kullanılmış” olanlar, “Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 87.03 pozisyonundaki binek otomobilleri ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar (87.02 pozisyonuna girenler hariç) (steyşın vagonlar ve yarış arabaları dahil). [Yalnız binek otomobilleri, steyşın vagonlar, yarış arabaları, arazi taşıtları, jipler, vb., motorlu karavanlar, elektrik, gaz, güneş enerjili vb. motorlu taşıtlar, “8703.10.11.00.00 özellikle kar üzerinde hareket etmek için dizayn edilmiş sıkıştırma ateşlemeli içten yanmalı pistonlu motorlu olanlar (dizel veya yarı dizel) veya kıvılcım ateşlemeli içten yanmalı pistonlu motorlu taşıtlar”, “8703.10.18.00.00 diğerleri”] [Ambulanslar, mahkum taşımaya mahsus arabalar, para arabaları, cenaze arabaları, itfaiye öncü arabaları gibi özel amaçla yapılmış motorlu taşıtlar hariç.] ifadesine yer verilmiştir.

27.07.2005 tarih ve 25888 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 8 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği Eki Sınıflandırma Kararlarında; 1 + 1, 1+3, 1+4 veya 1+7 koltuklu, şoför ve öndeki yolcunun arkasındaki kısımda emniyet kemerleri veya emniyet kemeri montajı için tertibat, koltuk ve emniyet ekipmanı montajı için sabit tertibat, aracın iç kısmının her tarafında, araçların yolcu bölümlerinde yer alan konfor özellikleri ve iç döşemeleri (örn. yer kaplamaları, havalandırma, iç aydınlatma, küllükler), iki yan panel boyunca arka camları bulunan (En arkada yük bölümünün sağ ve sol taraflarında cam bulunsun bulunmasın); şoför ve öndeki yolcuların bölümü ile insan veya eşya taşınması için kullanılan arka bölüm arasında sabit bir panel veya bariyer bulunmayan kapalı kasa motorlu taşıtların 8703. gümrük tarife ve istatistik pozisyonunda sınıflandıracağı açıklanmıştır.

6 Şubat 2010 tarih ve 27485 Sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 2 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği-Gümrük Tarife Cetveli Açıklama Notlarında 8703 pozisyonu: “Binek otomobilleri ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar (8702 pozisyonuna girenler hariç) (steyşın vagonlar ve yarış arabaları dahil) Bu pozisyon, hem insan hem eşya taşıyabilen motorlu araçlar gibi ‘çok amaçlı araçları’ kapsar: 1. Kamyonet türü: Bu tür araçlar genellikle birden fazla koltuk sırasına sahiptirler ve biri insan taşınmasına mahsus kapalı bir kabin ve eşya taşınmasına mahsus açık veya kapalı bir alan olmak üzere iki ayrı alandan meydana gelirler. Bununla birlikte, bu tür araçların ikiden fazla aksı olması veya eşya taşımaya mahsus alandaki azami dahili taban uzunluğunun aracın dingiller arası mesafenin % 50’sinden daha fazla olması halinde 8704 pozisyonunda sınıflandırılırlar. 2. Panelvan türü: Birden fazla koltuk sırasına sahip olan panelvan türü araç 8703 pozisyonu Armonize Sistem İzahnamesinde verilen göstergeleri karşılamalıdır. Bununla birlikte, arka kısımda güvenlik teçhizatı ve koltukların yerleştirilmesi için sabit tutturma noktaları ve bağlantı elemanlarının bulunmadığı bir sıra koltuğa sahip olan panelvan türü araçlar, yolcu alanı ile yük alanı arasında sabit bir panel veya bariyer ya da yan panellerde pencereleri bulunsun veya bulunmasın 8704 pozisyonunda sınıflandırılırlar.” şeklinde açıklama yer almaktadır.

Olayda, dava dosyasında bulunan ihtilaf konusu 26 AK 045 plakalı araca ait Motorlu Araç Trafik Belgesinde; aracın markasının “CITROEN”, tipinin “BERLİNG03 COMBİ SX”, cinsinin “kamyonet (panelvan)”, koltuk sayısının “5 kişi” olduğu, kullanım amacının “yük nakli-hususi” olarak tescil edildiğinin görüldüğü, bu durumda, ruhsatında açıkça kamyonet (panelvan) yazılan ve yük taşımak amacıyla tescil edildiği görülen, uyuşmazlık konusu aracın, yukarıda yazılı mevzuatta tanımlanan 87.03 GTİP kapsamında binek otomobili ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar vasfında olmadığı sonucuna varıldığından, söz konusu aracın ihale yolu ile satışında uygulanması gereken katma değer vergisi oranının % 18 olduğu anlaşılmakta olup; davacı tarafından satın alınan araca ilişkin olarak % 18 oranında katma değer vergisi tahakkuk ettirilerek davacıdan tahsil edilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

SONUÇ:

1- Eskişehir 1. Vergi Mahkemesinin 30.12.2014 gün ve E:2014/556, K:2014/1005 sayılı kararı ile Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 4.12.2014 gün ve E:2014/684, K:2014/684 sayılı kararı ile hüküm uyuşmazlığı bulunduğuna;

Eskişehir 3. icra Hukuk Mahkemesinin 4.12.2014 gün ve E:2014/684, K:2014/684 sayılı kararının kaldırılmasına;

Eskişehir 1. Vergi Mahkemesinin 30.12.2014 gün ve E:2014/556, K:2014/1005 sayılı kararının kabulüne;

Bu surette hüküm uyuşmazlığının giderilmesine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.” yolunda düşünce vermiştir.

4-b: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı“… Davacı tarafından, Eskişehir 1. İcra Müdürlüğü tarafından ihale yoluyla satışı yapılan 26 AK 045 plakalı araca ilişkin olarak % 18 oranında tahakkuk ettirilerek tahsil edilen katma değer vergisinin (KDV), aracın % 1 oranında vergiye tabi olduğu öne sürülerek aradaki farka ilişkin tahakkuk işleminin iptali istemiyle açılan davada; Eskişehir 1. Vergi Mahkemesinin 30/12/2014 tarih ve E.-K.2014/556-1005 sayılı kararıyla, ihtilaf konusu aracın nitelikleri itibariyle mevzuatta tanımlanan 87.03 GTİP kapsamında binek otomobili ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar vasfında olmadığı sonucuna varıldığından, söz konusu aracın ihale yolu ile satışında uygulanması gereken KDV’nin% 18 olduğu anlaşılmakta olup; davacı tarafından satın alınan araca ilişkin olarak % 18 oranında KDV tahakkuk ettirilerek davacıdan tahsil edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, tek hakim tarafından verilen bu karara davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine Eskişehir Bölge İdare Mahkemesinin 26/01/2016 tarih ve E.2015/580, K.2016/173 sayılı kararıyla, itiraz isteminin reddi ile kararın onanmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.

Diğer taraftan, davacının ihale yoluyla satın aldığı 26 AK 045 plakalı aracın % 1 oranında KDV’ye tabi olduğu, % 18 oranında yapılan tahakkuk işleminin yerinde olmadığı öne sürülerek aradaki farka ilişkin tahakkuk işleminin iptali istemiyle açılan davada; Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 04/12/2014 tarih ve E.-K.2014/684 sayılı kararıyla, ihaleye konu aracın nitelikleri itibariyle mevzuatta tanımlanan 87.03 kapsamında binek otomobili vasfında olduğundan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine ekli 1 sayılı listenin 9. sırasına istinaden ihale bedeli üzerinden % 1 oranında KDV alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile Eskişehir İcra Müdürlüğünün 2013/5889 Esas sayılı dosyasında 26 AK 045 plaka sayılı aracın satış bedeli üzerinden % 18 oranında KDV alınmasına ilişkin memur işleminin iptali ile aracın satış bedeli üzerinden % 1 oranında KDV alınmasına karar verildiği ve söz konusu kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiği anlaşılmıştır.

Davacı E.K. vekilince Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilen 28/07/2017 tarihli dilekçe ile Eskişehir 1. Vergi Mahkemesinin 30/12/2014 tarih ve 2014/556 Esas, 2014/1005 Karar sayılı kararı ile Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 04/12/2014 tarih ve 2014/684 Esas, 2014/684 Karar sayılı kararından hangisinin uygulanacağı konusunda tereddüt doğduğundan ve hakkın yerine getirilmesinin olanaksız hale geldiğinden bahisle hüküm uyuşmazlığının giderilmesi talebinde bulunulmuştur.

MEVZUAT YÖNÜNDEN İNCELEME:

İdari ve adli yargı kararları arasında oluştuğu ileri sürülen hüküm uyuşmazlığının çözümü için; öncelikle hüküm uyuşmazlığının oluşup oluşmadığının belirlenmesi gerekmektedir.

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 2592 sayılı Kanun ile değişik 24. maddesinin birinci fıkrasında, “7 inci maddede gösterilen yargı mercilerinden en az ikisi tarafından, görevle ilgili olmaksızın kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş aynı konuya ve sebebe ilişkin, taraflarından en az biri aynı olan ve kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesi olanaksız bulunan hallerde hüküm uyuşmazlığının varlığı kabul edilir.'” hükmü yer almaktadır.

Anılan hükme göre, hüküm uyuşmazlığının varlığı için:

a- Uyuşmazlık yaratan hükümlerin, adli, idari veya askeri yargı ınercilerinden en az ikisi tarafından verilmesi,

b- Konu, dava sebebi ve taraflardan en az birinin aynı olması,

c- Her iki kararın da kesinleşmiş olması,

d- Kararlarda davanın esasının hükme bağlanması,

e- Kararlar arasındaki çelişki nedeniyle hakkın yerine getirilmesinin olanaksız

bulunması,

Koşullarının birlikte gerçekleşmesi aranmaktadır.

Hüküm uyuşmazlığı bulunduğu ileri sürülen kararların incelenmesinde; ortada, adli ve idari yargı yerlerince verilmiş ve yasa yollarına başvurularak şeklen kesinleşmiş; taraflarından en az birinin aynı olduğu kararların bulunduğu ve tüm kararlarda da davanın esasının hükme bağlandığı ve yasa yollarının tüketildiği anlaşılmıştır.

Hüküm uyuşmazlığına konu Eskişehir 1. Vergi Mahkemesi kararında, davaya konu araca ilişkin olarak % 18 oranında tahakkuk ettirilerek tahsil edilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddine karar verilmesine karşın, Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesi kararında ise, ihale bedeli üzerinden % 1 oranında KDV alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile Eskişehir İcra Müdürlüğünün aracın satış bedeli üzerinden % 18 oranında KDV alınmasına ilişkin işleminin iptali ile aracın satış bedeli üzerinden % 1 oranında KDV alınmasına karar verildiği anlaşılmakla, Vergi Mahkemesi ile İcra Hukuk Mahkemesi kararları arasında oluşan çelişki nedeni ile davacı yönünden hakkın yerine getirilmesinin olanaksız hale geldiği, bu duruma göre, söz konusu adli ve idari yargı kararları arasında hüküm uyuşmazlığı bulunduğu kabul edilmelidir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/3.d maddesinde, müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışların KDV’ye tabi olduğu; 28. maddesinde, KDV oranının vergiye tabi her bir işlem için % 10 olduğu, Bakanlar Kurulunun bu oranı dört katına kadar artırmaya, % l’e kadar indirmeye yetkili olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.

Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Kararın 1. maddesinde; “Mal teslimleri ile hizmet ifalarına uygulanacak katma değer vergisi oranları; / a) Ekli listelerde yer alanlar hariç olmak üzere, vergiye tabi işlemler için, % 18 / b) Ekli (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için, % 1 / c) Ekli (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için, % 8 olarak tespit edilmiştir. / … / … /… / (I) sayılı listenin 9 uncu sırasında yer alan “kullanılmış” deyimi, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa göre özel tüketim vergisine tabi olmayan taşıtları ifade eder.” hükmüne, 2. maddesinde; “Bu Karar kapsamındaki mal ve hizmetleri tanımlamaya Maliye Bakanlığı yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir.

Anılan Kararnameye ekli (I) sayılı listenin 9. maddesinde; “Aşağıda tanımları yapılan motorlu taşıtlardan yalnız “kullanılmış” olanlar, ‘Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 87.03 pozisyonundaki binek otomobilleri ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar (87.02 pozisyonuna girenler hariç) (steyşın vagonlar ve yarış arabaları dahil). [(Yalnız binek otomobilleri, steyşın vagonlar, yarış arabaları, arazi taşıtları, jipler, vb., motorlu karavanlar, elektrik, gaz, güneş enerjili vb. motorlu taşıtlar, ‘8703.10.11.00.00 özellikle kar üzerinde hareket etmek için dizayn edilmiş sıkıştırma ateşlemeli içten yanmalı pistonlu motorlu olanlar (dizel veya yarı dizel) veya kıvılcım ateşlemeli içten yanmalı pistonlu motorlu taşıtlar’, ‘8703.10.18.00.00 diğerleri’] [Ambulanslar, mahkum taşımaya mahsus arabalar, para arabaları, cenaze arabaları, itfaiye öncü arabaları gibi özel amaçla yapılmış motorlu taşıtlar hariç.] …” hükmü yer almaktadır.

Öte yandan; 27/07/2005 tarih ve 25888 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 8 Seri No.lu Gümrük Genel Tebliği Eki Sınıflandırma Kararında; 1+3, 1+4 veya 1+7 koltuklu, şoför ve öndeki yolcunun arkasındaki kısımda emniyet kemerleri veya emniyet kemeri montajı için tertibat, koltuk ve emniyet ekipmanı montajı için sabit tertibat, aracın iç kısmının her tarafında, araçların yolcu bölümlerinde yer alan konfor özellikleri ve iç döşemeleri (örn. yer kaplamaları, havalandırma, iç aydınlatma, küllükler), iki yan panel boyunca arka camları bulunan (En arkada yük bölümünün sağ ve sol taraflarında cam bulunsun bulunmasın); şoför ve öndeki yolcuların bölümü ile insan veya eşya taşınması için kullanılan arka bölüm arasında sabit bir panel veya bariyer bulunmayan kapalı kasa motorlu taşıtların 87.03 tarife pozisyonunda sınıflandırılacağı belirtilmiştir. 06/02/2010 tarih ve 27485 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2 Seri No.lu Gümrük Genel Tebliği Gümrük Tarife Açıklama notlarında ise 8703 pozisyonu; ” Binek otomobilleri ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar (8702 pozisyonuna girenler hariç) (steyşın vagonlar ve yarış arabaları dahil) / Bu pozisyon, hem insan hem eşya taşıyabilen motorlu araçlar gibi ‘çok amaçlı araçları ’ kapsar: / 1. Kamyonet türü: Bu tür araçlar genellikle birden fazla koltuk sırasına sahiptirler ve biri insan taşınmasına mahsus kapalı bir kabin ve eşya taşınmasına mahsus açık veya kapalı bir alan olmak üzere iki ayrı alandan meydana gelirler. Bununla birlikte, bu tür araçların ikiden fazla aksı olması veya eşya taşımaya mahsus alandaki azami dahili taban uzunluğunun aracın dingiller arası mesafenin %50’sinden daha fazla olması halinde 8704 pozisyonunda sınıflandırılırlar. / 2. Panelvan türü: Birden fazla koltuk sırasına sahip olan panelvan türü araç 8703 pozisyonu Armonize Sistem İzahnmesinde verilen göstergeleri karşılamalıdır. / Bununla birlikte, arka kısımda güvenlik teçhizatı ve koltukların yerleştirilmesi için sabit tutturma noktaları ve bağlantı elemanlarının bulunmadığı birden fazla koltuk sırasına sahip olan panelvan türü araçlar, yolcu alanı ile yük alanı arasında sabit bir panel veya bariyer ya da yan panellerde pencereleri bulunsun veya bulunmasın 8704pozisyonunda sınıflandırılırlar.” şeklinde açıklanmıştır.

Yukarıda izah edilen tüm mevzuat ve dosyada bulunan belgeler birlikte incelendiğinde, dava konusu 26 AK 045 plakalı araca ait Motorlu Araç Trafik Belgesinde; aracın markasının “CITROEN”, tipinin “BERLİNG03 COMB1 SX”, cinsinin “kamyonet (panelvan)”, koltuk sayısının “5 kişi”, kullanım amacının “yük nakli-hususi” olarak yazıldığı, söz konusu aracın bu haliyle 87.03 pozisyonunda tanımlanan binek otomobili ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar vasfında olmadığı, bu itibarla davaya konu aracın ihale yoluyla satışında uygulanması gereken KDV oranıpın % 18 olduğu sonucuna varılmıştır.

Bu durumda, idari yargı yerince verilen kararın sonucu (hüküm kısmı) hukuka uygunluk arzetse de, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 4, 16 ve 17. maddeleri uyarınca, İcra Müdürlüğü tarafından yürütülen takibe ilişkin olarak yapılan ihale sonucunda alınan araca ilişkin, icra müdürlüğünce verilen % 18 oranında KDV ödenmesine dair kararın kanuna aykırılığı iddiasının şikayet yolu ile İcra Mahkemesinde çözümlenmesinin gerekmesi, mahkemenin incelemeyi, söz konusu icra dosyası üzerinde yaparak, anılan işlemin kanuna uygun olup olmadığı hususunda karar vermesinin gerekmesi, adli yargılamanın bir parçasını oluşturan bu uyuşmazlığın, İcra Müdürlüğünün tesis ettiği bir işlemden kaynaklanması gözetildiğinde, bu işlemin yasaya uygun olup olmadığının adli yargı yerince çözümlenmesinin gerekmesi karşısında; görevsiz mahkemece verilmiş bir kararın varlığı gözetildiğinde, Eskişehir 1. Vergi Mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerekmektedir. Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesi söz konusu davada görevli mahkeme ise de; yukarıda izah edilen nedenlerle, bu mahkemece verilen kararda hukuki isabet bulunmadığından, bu kararın da kaldırılması gerekmektedir. Bu sebeple, her iki kararın da kaldırılması zorunluluğu gözetilerek, “hakkın yerine getirilmesi” fiilen mümkün olamayacağından; 2247 sayılı Kanunun 25 inci maddesindeki “Hukuk alanındaki hüküm uyuşmazlıklarında Uyuşmazlık Mahkemesi, Danıştay Yargılama Usulünün bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerini uygulamak suretiyle anlaşmazlığın esasını da karara bağlar.” şeklindeki amir hüküm uyarınca, uyuşmazlığın esası hakkında hüküm tesisi yoluna gidilmesi ve davacının şikayetinin reddine karar verilmesi gerekmektedir.

SONUÇ:

Eskişehir 1. Vergi Mahkemesinin 30/12/2014 tarih ve E.-K.2014/556-1005 sayılı kesinleşen kararı ile Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 04/12/2014 tarih ve E.-K.2014/684 sayılı kararı arasında hüküm uyuşmazlığı bulunduğunun kabulüne,

Her iki mahkeme kararının KALDIRILMASINA,

Davacının sübut bulmayan şikayetinin REDDİNE,

Karar verilmesi suretiyle hüküm uyuşmazlığının giderilmesinin mümkün olduğu düşünülmektedir.” yolunda düşünce vermiştir.

İNCELEME GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesinin, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ’un katılımlarıyla yapılan 24.12.2018 günlü toplantısında:

I-İLK İNCELEME :2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun “Mahkemenin görevi” başlığını taşıyan 1. maddesinde;

“Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir.

Özel kanun uyarınca hakeme başvurulmasının zorunlu olduğu hallerde, eğer hakemlik görevi hakim tarafından yerine getirilmiş ise bu merci, davanın konusuna göre, yukarıdaki fıkrada yazılı adli veya idari yargı mercilerinden sayılır.

  1. maddesinde;

(Değişik birinci fıkra: 21/1/1982 – 2592/7 md.) 1 nci maddede gösterilen yargı mercileri tarafından, görevle ilgili olmaksızın kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş, aynı konuya ve sebebe ilişkin, taraflarından en az biri aynı olan ve kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesi olanaksız bulunan hallerde hüküm uyuşmazlığının varlığı kabul edilir.

(Mülga ikinci fıkra: 2/7/2018 – KHK-703/183 md.)

İlgili kişi veya makam Uyuşmazlık Mahkemesine başvurarak hüküm uyuşmazlığının giderilmesini istiyebilir. Bu halde olumsuz görev uyuşmazlığının çıkarılması ile ilgili 15 ve 16 ncı maddelerdeki usul kuralları uygulanır. ” belirtilmiştir.

Anılan Hükümlere göre hüküm uyuşmazlığının varlığı için;

  1. a) Uyuşmazlık yaratan hükümlerin, adli ve idari yargı mercileri tarafından verilmesi,
  2. b) Konu, dava sebebi ve taraflardan en az birinin aynı olması,
  3. c) Her iki kararın da kesinleşmiş olması,
  4. d) Kararlarda davanın esasının hükme bağlanması,
  5. e) Kararlar arasındaki çelişki nedeniyle hakkın yerine getirilmesinin olanaksız bulunması koşullarının birlikte gerçekleşmesi aranmaktadır.

Hüküm uyuşmazlığı bulunduğu ileri sürülen idari yargı ve adli yargı kararlarının incelenmesinden; ortada idari (Eskişehir Vergi Mahkemesinin 30.12.2014 gün ve E:2014/556, K:2014/1005 sayılı kararı)ve adli (Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin E:2014/684, K:2014/684 sayılı kararı) yargı yerlerince verilmiş ve kesinleşmiş kararlar bulunduğu; davanın taraflarından en az birinin (E.K.) aynı olduğu anlaşılmıştır.

Konu ve dava sebebinin aynı olup olmadığının incelenmesinden:

Uyuşmazlık Eskişehir 1. İcra Müdürlüğünün E:2013/5889 sayılı dosyasından ihaleye çıkarılan 26 AK 045 plakalı vasıtanın 3.6.2014 günü olan ihalesine katılarak aracı ihale ile satın alan davacının almış olduğu aracın Katma DEğer Vergisinin %1 olması gerektiğini içeren 9.6.2014 günlü başvurusunun reddine ilişkin Eskişehir 1. İcra Dairesinin E:2013/5889 sayılı işleminin iptali isteminden kaynaklanmıştır.

Dava sebebi, talep sonucunu haklı göstermeye yarayan maddi olaylar iken, dava konusu netice-i taleptir.

Olayda her iki davanın sebebi ihale yoluyla satılan araca %18 oranında Katma Değer Vergisinin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkindir. Bir taraf bu miktarın hukuka uygun olarak alındığı iddia ve savunmasında bulunurken, diğer taraf tam aksine bu miktarın hukuka aykırı olduğu iddia ve savunmasında olduğundan her iki dava sebebi yani vakıada aynıdır.

Dava konusuna gelince; İcra Müdürlüğünce ihaleye çıkartılan araca ödenen %18 oranındaki KDV’nin iptal edilmesi istemine ilişkin olması nedeniyle hüküm uyuşmazlığı olduğu iddia edilen kararlar arasında dava konuları da aynıdır.

Kararlarda işin esasının hükme bağlanmasının incelenmesinden E.K. vekili tarafından idari yargı yerinde açılan dava sonucunda, aracın ruhsatında açıkça kamyonet olarak belirtildiği ve yük taşımak amacıyla tescil edildiği görülmekte olup, dolayısıyla ihtilaf konusu aracın nitelikleri itibariyle yukarıda anılan mevzuatta tanımlanan 87.03 GTIP kapsamında binek otomobili ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar vasfında olmadığı sonucuna varıldığından, söz konusu aracın ihale yolu ile satışında uygulanması gereken katma değer vergisinin %18 olduğu anlaşılmakta olup; davacı tarafından satın alınan araca ilişkin olarak % 18 oranında katma değer vergisi tahakkuk ettirilerek davacıdan tahsil edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği; aynı davacı tarafından adli yargı yerinde açılan dava sonucunda da,ihaleye konu Citroen marka kapalı kasa tipli kamyonetin Gümrük Tarife İstatistik 87.03 Pozisyonunda yer alan binek otomobili niteliğine haiz olduğundan 2007/13033 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine ekli 1 sayılı listenin 9. sırasına istinaden söz konusu aracın satışı %1 oranında KDV’ye tabi olacak, ihaleye konu aracın ihale bedeli üzerinden %1 oranında KDV alınması gerekirken %18 oranında KDV alınması usul ve yasaya aykırı olduğundan şikayetinin kabulü ile 26 AK 045 plakalı aracın ihale bedeli üzerinden % 18 oranında KDV alınmasına ilişkin memur işleminin iptaline karar vermek gerekmiş, bu işlemin icra müdürlüğünce yapıldığı, davalı tarafın davanın açılmasına sebebiyet vermediği anlaşılmakla yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda her iki kararda da işin esasının hükme bağlandığı açıktır.

Hüküm uyuşmazlığının kabul edilebilmesi için öngörülen diğer husus ise, kararlar arasındaki çelişki nedeniyle hakkın yerine getirilmesinin olanaksız bulunmasıdır.

İdari yargıda yapılan yargılama sonucu idari işlemin hukuka uygun olarak tesis edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilirken; adli yargı yerinde tesis edilen işlemin, hukuka uygun olmadığı ve yersiz tahsilat yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

İdari yargı yerinde yasaya uygun bulunan işlemin adli yargı yerinde yasal dayanaktan yoksun olduğuna karar verilerek kararlar arasındaki hakkın yerine getirilmesi olanaksız hale getirilmiştir.

Bu durumda 2247 sayılı Yasa’nın 24. maddesinde açıklandığı üzere; tarafları konusu ve dava sebebi aynı olan ve kesinleşmiş kararlar arasında hüküm uyuşmazlığının doğduğu ve kararlar arasında çelişki nedeniyle hakkın yerine getirilmesinin olanaksız hale geldiği açıktır.

Belirtilen nedenlerle;

1)Eskişehir 1. Vergi Mahkemesi ile Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin kararları arasında 2247 sayılı Yasa’nın 24. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiği anlaşıldığından hüküm uyuşmazlığı bulunduğu;

2) 2247 sayılı Yasa’nın 25. maddesi hükmü uyarınca;

a- İdari Yargılama Usulü Yasası gözetilerek Uyuşmazlık Mahkemesine yapılan başvuruya ait dilekçe ve eklerinin 30 gün içinde cevap verilmek üzere Eskişehir Vergi Dairesi Müdürlüğü ile, Albaraka Türk Katılım Bankasına bildirilmesi, verilen cevabın karşı tarafa tebliği suretiyle dosyanın tekamülünün sağlanması,

b- Usulü işlemler tamamlandıktan ve esas hakkında rapor yazıldıktan sonra Başkanlıkça belirlenecek sürede işin esasının görüşülmesine OY BİRLİĞİ İLE KARAR VERİLMİŞTİR.

Bunun üzerine Uyuşmazlık Mahkemesine yapılan başvuruya ait dilekçe karşı tarafa tebliğ edilmiş; Eskişehir Vergi Dairesi Başkanlığı vekili tarafından yasal süresi içerisinde verilen cevap dilekçesinde; Eskişehir 1. Vergi Mahkemesinin kararının kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ’un katılımlarıyla yapılan 25.03.2019 günlü toplantısında:

Başvuru dilekçesi ve ekleri, uyuşmazlığa konu edilen kararlara ilişkin dava dosyaları, ilgili Başsavcıların düşünce yazıları, dayanılan Yasa ve Yönetmelik kuralları, taraflarca verilen dilekçe ve ekleri ile Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın hazırladığı rapor okunup incelendikten ve ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın yazılı düşünceleri doğrultusundaki açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Uyuşmazlık, E.K. tarafından, Eskişehir l. İcra Müdürlüğü’nün ihalesi sonucu satın alınan araca ilişkin olarak icra müdürlüğünce verilen beyanname ile beyan edilen %18 oranındaki katma değer vergisinin 13.06.2014 tarihli tahsilat makbuzu ile davacıdan tahsil edildiği, davacı tarafından ödemiş olduğu katma değer vergisinin %17 oranına isabet eden kısmının kaldırılması ve tarafına iadesi isteminden oluşmuştur.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun “Verginin konusunu teşkil eden işlemler” başlıklı 1. maddesinde;

” Türkiye’de yapılan aşağıdaki işlemler katma değer vergisine tabidir:

  1. Ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler,
  2. Her türlü mal ve hizmet ithalatı,
  3. Diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler:
  4. a) Posta, telefon, telgraf, teleks ve bunlara benzer hizmetler ile radyo ve televizyon hizmetleri,
  5. b) (Değişik: 14/3/2007-5602/10 md.) Her türlü şans ve talih oyunlarının tertiplenmesi ve oynanması,
  6. c) Profesyonel sanatçıların yer aldığı gösteriler ve konserler ile profesyonel sporcuların katıldığı sportif faaliyetler, maçlar, yarışlar ve yarışmalar tertiplenmesi, gösterilmesi,
  7. d) (Değişik : 16/6/2009-5904/8 md.) Müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışlar ile 10/2/2005 tarihli ve 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanununa göre düzenlenen ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara teslimi,
  8. e) Boru hattı ile hampetrol, gaz ve bunların ürünlerinin taşınmaları,
  9. f) Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemleri,
  10. g) Genel ve katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, dernek ve vakıflara, her türlü mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların veya bunlara ait veya tabi diğer müesseselerin ticari, sınai, zirai ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetleri,
  11. h) Rekabet eşitsizliğini gidermek maksadıyla isteğe bağlı mükellefiyetler suretiyle vergilendirilecek teslim ve hizmetler.

Ticari, sınai, zirai faaliyet ile serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliği Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre; Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde, Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tayin ve tespit edilir.

Bu faaliyetlerin kanunların veya resmi makamların gösterdiği gerek üzerine yapılması, bunları yapanların hukuki statü ve kişilikleri, Türk tabiyetinde bulunup bulunmamaları, ikametgah veya işyerlerinin yahut kanuni merkez veya iş merkezlerinin Türkiye’de olup olmaması işlemlerin mahiyetini değiştirmez ve vergilendirmeye mani teşkil etmez.

İthalatın kamu sektörü, özel sektör veya herhangi bir gerçek veya tüzelkişi tarafından yapılması veya herhangi bir şekil ve surette gerçekleştirilmesi, özellik taşıması vergilendirmeye tesir etmez.” hükmüne;

“Oran” başlıklı 28. maddesinde;

“(Değişik : 3/12/1988 – 3505/23 md.)

Katma değer vergisi oranı, vergiye tabi her bir işlem için % 10’dur. Cumhurbaşkanı bu oranı, dört katına kadar artırmaya, % 1 ‘e kadar indirmeye, bu oranlar dahilinde muhtelif mal ve hizmetler ile bazı malların perakende safhası ve inşaatın yapıldığı arsanın veya konutun vergi değeri ve bulunduğu yeri esas alarak konut teslimleri için farklı vergi oranları tespit etmeye yetkilidir.” hükmüne;

Aynı Kanunun “Beyan esası” başlıklı 40. maddesinde;

” 1. Katma Değer Vergisi, bu Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça mükelleflerin yazılı beyanları üzerine tarholunur.

  1. Bu Kanunun 9 uncu maddesinde belirtilen hallerde bu beyan, vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanlar tarafından yapılır.
  2. Herhangi bir vergilendirme döneminde vergiye tabi işlemleri bulunmayan mükellefler de beyanname vermek mecburiyetindedirler.
  3. İthalatta alınan Katma Değer Vergisi, gümrük giriş beyannamesindeki beyan üzerine, gümrük giriş beyannamesi verilmeyen haller ve motorlu kara taşıtları ile Türkiye ile yabancı ülkeler arasında yapılan yük ve yolcu taşımaları ile transit taşımalara ait Katma Değer Vergisi mükelleflerin yapacakları özel beyan üzerine tarholunur. Bu fıkra hükmüne göre tarhiyata esas alınacak beyannamelerde, vergi matrahının unsurları ile vergi oranının açıkça gösterilmesi gereklidir.
  4. (Ek : 25/5/1995-4108/35 md.) Maliye Bakanlığı, bu Kanunun 17 nci maddesinin 1 inci fıkrasında sayılan kurum ve kuruluşlara sadece vergiye tabi işlemlerinin bulunduğu dönemler için beyanname verdirmeye, beyanname yerine kaim olmak üzere işleme esas olan belgeleri kabul etmeye, bu mükelleflere ait verginin beyan ve ödeme zamanı ile tahsiline ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir.

13.07.1995 tarih ve 22342 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 48 seri nolu KatmaDeğer Vergisi Genel Tebliğinin ‘İcra yoluyla yapılan satışlarda katma değer vergisiuygulaması” başlıklı (D) bölümünde, Katma Değer Vergisi Kanununun 40 ncı maddesine4108 sayılı Kanunla eklenen 5 numaralı fıkra ile, Kanunun 17 nci maddesinin 1 inci fıkrasında sayılan kurum ve kuruluşlara sadece vergiye tabi işlemlerinin bulunduğu dönemleriçin beyanname verdirme, beyanname yerine kaim olmak üzere işleme esas belgeleri kabul etme, bu mükelleflere ait verginin beyan ve ödeme zamanı ile tahsiline ilişkin usul ve esasları belirleme konusunda Maliye Bakanlığına yetki verildiği, söz konusu yetki çerçevesinde, Kanunun 1/3-d maddesi uyarınca müzayede yoluyla satış yapan icra dairelerinin bu satışlarıyla ilgili katma değer vergisinin beyan ve ödenmesi ile ilgili işlemlerin yürütülmesi hususunda, icra yoluyla yapılan satışlarda verginin mükellefinin satışı gerçekleştiren icra daireleri olduğu , verginin beyanı ve ödenmesi hususunda ise icra dairelerince müzayede mahallinde yapılan satışlar nedeniyle hesaplanan katma değer vergisinin, en geç ilgili mevzuatı uyarınca bedelin tahsil edildiği günün mesai saati bitimine kadar vergi dairesine beyan edilip aynı süre içinde ödeneceği belirtilmiştir.

30.12.2007 tarih ve 26742 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2007/13033 karar sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesinde mal teslimleri ile hizmet ifalarına uygulanacak katma değer vergisi oranları;

  1. a) Ekli listelerde yer alanlar hariç olmak üzere, vergiye tabi işlemler için, % 18,
  2. b) Ekli (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için, % 1,
  3. c) Ekli (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için, % 8 olarak tespit edilmiş; 5. maddesinde (I) sayılı listenin 9 uncu sırasında yer alan “kullanılmış” deyiminin, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa göre özel tüketim vergisine tabi olmayan taşıtları ifade ettiği 2. maddesinde bu Karar kapsamındaki mal ve hizmetleri tanımlamaya Maliye Bakanlığının yetkili olduğu belirtilmiştir.

Anılan Kararnameye ekli (I) sayılı liste’nin 9.maddesinde “Aşağıda tanımları yapılan motorlu taşıtlardan yalnız “kullanılmış” olanlar,”Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 87.03 pozisyonundaki binek otomobilleri ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar (87.02 pozisyonuna girenler hariç) (steyşın vagonlar ve yarış arabaları dahil). [(Yalnız binek otomobilleri, steyşın vagonlar, yarış arabaları, arazi taşıtları, jipler, vb., motorlu karavanlar, elektrik, gaz, güneş enerjili vb. motorlu taşıtlar, “8703.10.11.00.00 özellikle kar üzerinde hareket etmek için dizayn edilmiş sıkıştırma ateşlemeli içten yanmalıpistonlu motorlu olanlar (dizel veya yarı dizel) veya kıvılcım ateşlemeli içten yanmalı’ pistonlu motorlu taşıtlar”, “8703.10.18.00.00 diğerleri”] [Ambulanslar, mahkum taşımaya mahsus arabalar, para arabaları, cenaze arabaları, itfaiye öncü arabaları gibi özel amaçla yapılmış motorlu taşıtlar hariç.] (Katma Değer Vergisi Kanununun 30/b maddesine göre binek otomobillerinin alımında yüklenilen katma değer vergisini indirim hakkı bulunan mükelleflerin, bu araçları tesliminde bu Kararın 1 inci maddesinin (a) bendinde öngörülen vergi oranı uygulanır.) ” kuralı yer almaktadır.

27.07.2005 tarih ve 25888 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarakyürürlüğe giren 8 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği- Tarife-Sınıflandırma Kararlarında 87.03 gümrük tarife ve istatistik pozisyonu 1+3, 1+4 veya 1+7 koltuklu, şoför ve öndeki yolcunun arkasındaki kısımda emniyet kemerleri veya emniyet kemeri montajı için tertibat, koltuk ve emniyet ekipmanı montajı için sabit tertibat, aracın iç kısmının her tarafında, araçların yolcu bölümlerinde yer alan konfor özellikleri ve iç döşemeleri (örn. yer kaplamaları, havalandırma, iç aydınlatma, küllükler), iki yan panel boyunca arka camları bulunan (En arkada yük bölümünün sağ ve sol taraflarında cam bulunsun bulunmasın); şoför ve öndeki yolcuların bölümü ile insan veya eşya taşınması için kullanılan arka bölüm arasında sabit bir panel veya bariyer bulunmayan kapalı kasa motorlu taşıt olarak tanımlanmıştır.

13.09.2008 tarih ve Mükerrer 26996 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği-Gümrük Tarife Cetveli İzahnamesinde; 87.03 Gümrük Tarife ve İstatistik Pozisyonu ” binek otomobilleri ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar (87.02 pozisyonuna girenler hariç) (steyşin vagonlar ve yarış arabaları dahil) Bu pozisyonda yolcu taşımak için düzenlenmiş her cins motorlu taşıtlar yer alır (hem karada hem de suda giden motorlu taşıtlar dahil)……Aşağıdakiler de bu pozisyona dahildir: (l)Binek otomobilleri (yarış arabası, spor arabaları, saloon tipi araba, kiralık arabalar gibi). (2)Ambulans, mahkum taşımaya mahsus arabalar, cenaze arabaları gibi özel amaçla yapılmış araçlar. (3)Motorla mücehhez karavanlar (içinde oturulup, yatılan arabalar gibi) özellikle ikamet için düzenlenmiş (uyku, yemek pişirme, tuvalet işleri, vb.) taşıtlar. (4)Ozellikle kar üzerinde seyahat için düzenlenmiş taşıtlar (kar arabaları,vb.) (5)Golf arabaları, vb. taşıtlar. (6)Dört tekerlekli motorlu taşıtlar. Bunların boru şasisi ve motorlu araba tipi direksiyon sistemleri (ör; Ackerman prensibine göre çalışan direksiyon sistemi) vardır……Bu pozisyonda bazı motorlu taşıtların sınıflandırılması, o taşıtın özellikle eşya taşımak yerine insan taşımak için dizayn edilmiş olduğunu gösteren belli nitelikler tarafından beIirlenir (87.04 pozisyonu), bu nitelikler, özellikle, brüt ağırlık derecelendirmesi 5 tondan az olan ve sürücü ve yolcular için olan alanı ve hem insanların hem de eşyaların taşınması için kullanılabilen diğer bir alanı içeren tek bir iç alana sahip olan motor taşıtlarının sınıflandırılmasının belirlenmesinde yardımcı olur. Bu kategoride yer alan motorlu taşıtlar genellikle “çok amaçlı” taşıtlar olarak bilinir, (örneğin; kamyonet tipi taşıtlar, spor amaçlı taşıtlar, bazı pick-up tipi taşıtlar), aşağıda yer alan nitelikler genellikle bu pozisyonda yer alan taşıtlara uygulanabilen dizayn karakteristiklerinin göstergesidir: (a)Her insan için güvenlik donanımlı (örneğin; emniyet kemeri veya emniyet kemerini monte etmek için sabitleyici ve bağlantı noktası) sabit koltukları bulunan veya sürücü ve ön yolcu alanının arkasında bulunan ve emniyet kemeri veya emniyet kemerini monte etmek için sabitleyici veya bağlantı noktası bulunan arka alan, bu koltuklar sabit, katlanabilen, bağlantı noktalarından sökülebilen veya açılıp kapanabilen; (b)İki yan panel boyunca arka camların bulunması; (c)Yan alanlarda veya arkada pencereli, kayan, yukarı kaldırılabilen veya menteşeli (swing out) kapı veya kapıların bulunması; (d)Sürücü ve ön yolcu alanı ve hem insan hem de eşya taşımak için kullanılabilen arka alan arasında daimi panel veya bariyerlerin bulunmaması; (e)Konfor niteliklerinin ve taşıtın yolcu alanları ile ilişkili (örneğin; yer halısı, havalandırma, iç ışıklandırma, küllükler) taşıt içi teçhizatı olarak tanımlanmıştır.

6 Şubat 2010 tarih ve 27485 Sayıl Resmî Gazetede yayımlanan 2 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği-Gümrük Tarife Cetveli Açıklama” Notlarında 87.03 pozisyonu: “Binek otomobilleri ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar (87.02 pozisyonuna girenler hariç) (steyşın vagonlar ve yarış arabaları dahil) Bu pozisyon, hem insan hem eşya taşıyabilen motorlu araçlar gibi ‘çok amaçlı araçları’ kapsar: 1. Kamyonet türü: Bu tür araçlar genellikle birden fazla koltuk sırasına sahiptirler ve biri insan taşınmasına mahsus kapalı bir kabin ve eşya taşınmasına mahsus açık veya kapalı bir alan olmak üzere iki ayrı alandan meydana gelirler. Bununla birlikte, bu tür araçların ikiden fazla aksı olması veya eşya taşımaya mahsus alandaki azami dahili taban uzunluğunun aracın dingiller arası mesafenin %50’sinden daha fazla olması halinde, 87.04 pozisyonunda sınıflandırılırlar. 2. Panelvan türü: Birden fazla koltuk sırasına sahip olan panelvan türü araç 87.03 pozisyonu Armonize Sisterh İzahnamesi’nde verilen göstergeleri karşılamalıdır. Bununla birlikte, arka kısımda güvenlik teçhizatı ve koltukların yerleştirilmesi için sabit tutturma noktaları ve bağlantı elemanlarının bulunmadığı birden fazla koltuk sırasına sahip olan panelvan türü araçlar, yolcu alanı ile yük alanı arasında sabit bir panel veya bariyer ya da yan panellerde pencereleri bulunsun veya bulunmasın 87.04 pozisyonunda sınıflandırılırlar.” şeklinde açıklama yer almaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, davacının Eskişehir 1. İcra Müdürlüğünün 2013/5889 Esas sayılı dosyasından 3.6.2014 tarihinde satışa çıkarılan26 AK 045 plakalı aracın ihalesine katılarak pey sürdüğü ve aracı satın aldığı; aracın ticari adının Berlingo3 Combi SX 1.6, cinsinin kamyonet, koltuk sayısının 5, kullanım amacının yük nakli – hususi olduğunun ruhsatta yazdığı ve aracın Türk Gümrük Tarife Cetvelinde 87.03 tarife pozisyonunda yer aldığı; ihalede satılan araç satış şartnamesinde Katma Değer Vergisi oranının %18 olarak belirtildiği; davacı tarafından bu oranın %18 değil, %1 olması gerektiği nedeniyle Eskişehir 1. İcra Müdürlüğüne başvuruda bulunulduğu; ancakEskişehir 1. İcra Dairesinin 2013/5889 Esas sayılı Karar Tensip Tutanağı ile “İhale alıcısı satışı gerçekleştirilen aracın Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 87.03 tarife pozisyonunda sayılan araçlardan olduğundan KDV oranının %1 olarak hesaplanmasını talep etmiştir.

Birden fazla koltuk sırasına sahip olan panelvan türü araçlar 87.03 pozisyonu Armonize Sistem İzahnamesinde verilen göstergeleri karşılamalıdır denmektedir.

Anılan izahnamede birçok teknik kavramdan bahsedilmiş, aracın söz konusu şartlar taşıyıp taşımadığının ancak bilirkişi marifetiyle yapılacak tespitle mümkün olabileceği anlaşılmıştır.

Müdürlüğümüz tarafından aracın muhafaza altına alındığı gün anahtarının olmadığı ve aracın gereken özellikleri taşıyıp taşımadığı tespit edilemediğinden aracın “Kamyonet – Kapalı Kasa” cinsi olmasından dolayı KDV oranı % 18 olarak belirlenmiştir.

Öte yandan, satış ilanında belirtilen KDV oranının sonradan değiştirilemeyeceği, pey süren ihale alıcılarının %I8 KDV oranına göre pey sürdükleri, %18 yerine %1 KDV alınmasının ihalenin feshine neden olabileceği değerlendirilmekledir.

Yukarıda izah edilen nedenlerden dolayı ve söz konusu itirazın Vergi Dairesi Müdürlüğüne yapılması gerektiğinden ihale alıcısının talebinin REDDİNE., ihale bedeli üzerinden %I8 KDV alınmasına karar verildi.” denildiği; ve davacı tarafından aracın satışı sebebiyle%1 yerine %18 KDV tahsiline dair tahakkuk işlemin iptali ve fazla talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla bu tahakkuk işlemi sebebiyle fazla tahsil edilen 3.077,00-TL Katma Değer Vergisinin iadesi istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır.

İdari yargı yerinde açılan davada Eskişehir 1. Vergi Mahkemesi 30.12.2014 gün ve E:2014/5856, K:2014/1005 sayılı kararı ile, aracın ruhsatında açıkça kamyonet olarak belirtildiği ve yük taşımak amacıyla tescil edildiği görülmekte olup, dolayısıyla ihtilaf konusu aracın nitelikleri itibariyle yukarıda anılan mevzuatta tanımlanan 87.03 GTİP kapsamında binek otomobili ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar vasfında olmadığı sonucuna varıldığından, söz konusu aracın ihale yolu ile satışında uygulanması gereken katma değer vergisinin %18 olduğu anlaşılmakta olup; davacı tarafından satın alınan araca ilişkin olarak %18 oranında katma değer vergisi tahakkuk ettirilerek davacıdan tahsil edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş; bu karar Eskişehir Bölge İdare Mahkemesince onanarak kesinleşmiş; aynı istemle adli yargı yerinde açılan davada, Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 4.12.2014 gün ve E:2014/684, K:2014/684 sayılı kararıylaihaleye konu Citroen marka kapalı kasa tipli kamyonetin Gümrük Tarife İstatistik 87.03 Pozisyonunda yer alan binek otomobili niteliğine haiz olduğundan 2007/13033 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine ekli 1 sayılı listenin 9.sırasına istinaden söz konusu aracın satışı %1 oranında KDVye tabi olacağından, ihaleye konu aracın ihale bedeli üzerinden %1 oranında KDV alınması gerekirken %18 oranında KDV altnması usul ve yasaya aykırı olduğundan, şikayetinin kabulü ile 26 AK 045 plakalı aracın ihale bedeli üzerinden % 18 oranında KDV alınmasına ilişkin memur işleminin iptaline karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun “Şikayet ve şartlar” başlıklı 16., “Şikayet üzerine yapılacak muameleler” başlıklı 17. ve “Tetkik mercii” başlıklı 4. maddeleri uyarınca, icra dairesi aracılığı ile satın alınan aracın katma değer vergisi oranından doğan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde, Uyuşmazlık Mahkemesinin yerleşik içtihatları doğrultusunda, adli yargı yerlerinin görevli olduğu açıktır.

Yukarıda sözüedilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; dava dosyasında bulunan ihtilaf konusu araca ait Motorlu Araç Trafik Belgesinin incelenmesinden;26 AK 045 plakalı aracın markasının “CITROEN”, tipinin “BERLİNGO3 COMBİ SX” cinsinin”kamyonet”, koltuk sayısının “5 kişi” olduğu, kullanım amacının “yük nakli-hususi” olarak tescil edildiği görülmüştür.

Bu durumda, aracın ruhsatında açıkça kamyonet olarak belirtildiği ve yük taşımak amacıyla tescil edildiği görülmekte olup, bu araçların, 21.07.2005 tarihine kadar “yük taşımak üzere imal edilmiş” araç olarak tanımlandığı ve ticari araç sınıfında yorumlanmış araçlar olduğu; ancak, Gümrük Müsteşarlığının 8 Seri No’lu Gümrük Genel Tebliği (Tarife-Sınıflandırma Kararları) ile bu araçlardan şoför mahallinin arkasında koltuğu veya camı bulunanların 21.07.2005 tarihinden itibaren binek otomobili sınıfına dahil edildiği; söz konusu tebliğde belirlenen özelliklere göre; hem yolcu hem de yük taşıyabilen araçlardan şoförün arkasında da koltuğu, yanda camları olan araçların binek otomobili sayıldığı, bu araçların sadece önde şoför ve bir yolcu koltuğu bile olsa, aracın arka kısmında emniyet kemeri veya emniyet kemeri montajı için tertibat, koltuk ve emniyet ekipmanı için sabit tertibat, arka kısım yolcu bölümü de döşemeyle kaplı ise ve yine havalandırma, iç aydınlatma veya küllük bulunuyorsa, yolcu bölümü ile arka bölüm arasında sabit bir panel veya bariyer bulunmuyorsa bu araçların da binek otomobili sınıfına dahil edildiği; sonuç olarak bu araçların ticari araç olmayan binek otomobil sayıldığı görülmektedir.

Dolayısıyla ihtilaf konusu aracın nitelikleri itibariyle yukarıda anılan mevzuatta tanımlanan 87.03 GTİP kapsamında binek otomobili ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar vasfında olduğu sonucuna varıldığından, söz konusu aracın ihale yolu ile satışında uygulanması gereken katma değer vergisinin %1 olduğu anlaşılmakta olup; davacı tarafından satın alınan araca %18 oranında katma değer vergisi tahakkuk ettirilerek davacıdan tahsil edilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, icra dairesi aracılığı ile almış olduğu araç için yersiz ödendiği ileri sürülen %18 katma değer vergisinin %17 lik kısmının iade edilmesi istemiyle açılan davanın reddine karar veren Eskişehir 1. Vergi Mahkemesinin 30/12/2014 tarih ve E:2014/556, K:2014/1005 sayılı kararının kaldırılmasına, hukuk ve usule uygun bulunan Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 4.12.2014 gün ve E:2014/684, K:2014/684 sayılı kararının kabulü ve bu suretle hüküm uyuşmazlığının giderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

S O N U Ç : İcra dairesi aracılığı ile almış olduğu araç için yersiz ödendiği ileri sürülen %18 katma değer vergisinin %17 lik kısmının iade edilmesi istemiyle açılan davanın reddine karar veren Eskişehir 1. Vergi Mahkemesinin 30/12/2014 tarih ve E:2014/556, K:2014/1005 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, hukuk ve usule uygun bulunan Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 4.12.2014 gün ve E:2014/684, K:2014/684 sayılı KARARININ KABULÜ ve bu suretle HÜKÜM UYUŞMAZLIĞININ GİDERİLMESİNE, 25.03.2019 gününde, davanın esası bakımından OYBİRLİĞİ, ve usul yönünden ise Üyeler Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ’un KARŞI OYLARI ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

      Başkan                        Üye                               Üye                              Üye

      Hicabi                       Şükrü                          Mehmet                          Birol

    DURSUN                    BOZER                    AKSU                            SONER

                                            Üye                                Üye                              Üye

                                    Süleyman Hilmi                 Aydemir                       Nurdane

                                        AYDIN                           TUNÇ                          TOPUZ

KARŞI OY

Uyuşmazlık, E.K. tarafından, Eskişehir 1. İcra Müdürlüğü’nün ihalesi sonucu satın alınan araca ilişkin olarak İcra Müdürlüğünce verilen beyanname ile beyan edilen %18 oranındaki katma değer vergisinin 13.6.2014 tarihli tahsilat makbuzu ile davacıdan tahsil edilmesi üzerine davacı tarafından ödemiş olduğu katma değer vergisinin %17 oranına isabet eden kısmının kaldırılması ve tarafına iadesi isteminden doğmuştur.

Davacıdan tahsil edilen katma değer vergisinin iadesi istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünde idari yargı içerisinde yer alan vergi mahkemesinin görevli olması nedeniyle her iki yargı yerinin kararının kaldırılması suretiyle uyuşmazlığın esası hakkında hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerektiği oyu ile karara usul yönünden katılmıyoruz.

          Üye                                                Üye                                                                  Üye

Süleyman Hilmi                                   Aydemir                                    Nurdane

      AYDIN                                             TUNÇ                                  TOPUZ

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu