Aciz VesikasıBölge Adliye Mah. Kararları

Haciz tutanağının, aciz vesikası hükmünde olması, ayrıca şartları oluştuğunda aciz vesikası düzenlenmesine engel olmaz.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2017/59
KARAR NO: 2017/55
KARAR TARİHİ: 17.1.2017

>ACİZ VESİKASININ DÜZENLENMESİ- HACZİ KABİL MAL TESPİT EDİLEMEMESİ-İCRA MEMURU MUAMELESİNİ ŞİKAYET

2004/m.105, 143, 277

ÖZET: İcra dosyasının incelenmesinde borçlunun haczi kabil malvarlığının tespiti için gerekli araştırmaların yapıldığı, ancak haczi kabil hiçbir malının tespit edilemediği, aciz vesikası düzenlenmesi için gerekli şartların oluştuğu anlaşılmıştır. Haciz tutanağının, aciz vesikası hükmünde olması, ayrıca şartları oluştuğunda aciz vesikası düzenlenmesine engel olmaz. Aciz vesikası düzenlenmesi şartlarının oluştuğu anlaşılmakla istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak şikâyetin kabulüne, icra müdürlüğünün aciz vesikası talebinin reddine ilişkin işleminin iptaline karar vermek gerekir.

DAVA: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi davacı vekili tarafından istenip, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hâkim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR: İDDİANIN ÖZETİ:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurum tarafından Sakarya 2. İcra Müdürlüğünün 2014/1939 Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu aleyhine herhangi bir menkul ve gayrimenkulün tespit edilemediğini, davalı borçlunun mernis adresine menkul haczi için gidildiğini, ancak evinde hacze kabil malı bulunmadığının tutanakla tespit edildiğini, davalı borçlunun üzerine kayıtlı araç ve gayrimenkul kaydının bulunamadığını, SGK kayıtlarında sorgulamasının yapıldığını ve çalışmadığının tespit edildiğini, bankaların genel müdürlüklerine haciz ihbarnameleri gönderildiğini, bankalar tarafından davalı borçlunun herhangi bir mevduatının bulunmadığının bildirildiğini, davalı borçluya ait malvarlığına ulaşılamaması nedeniyle icra dosyasında 14/01/2015 tarihinde aciz vesikası verilmesinin talep edildiğini, ancak icra müdürlüğünün 14/01/2015 tarihli kararı ile aciz vesikasının verilebilme koşullarının oluşmadığından taleplerinin reddine karar verildiğini, bunun üzerine taraflarınca Sakarya 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/8 Esas sayılı dosyası ile şikayet davası açıldığını mahkemece şikayetin kısmen kabulü ile borçlu yönünden zirai ve hayvancılık faaliyetinin olup olmadığı hususunda gıda tarım hayvancılık il müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, Türkiye’de faaliyette bulunan 10 adet banka şubesine mevduat hesabı yönünden yazı yazılmasına ve bankalar arası mevduat hesabı sorgulamasının genel sorgulama sisteminden yaptırılmasına, aciz vesikası verilebilmesi için bu eksikliklerin giderilmesinin yeterli olacağına dair karar verildiğini, mahkeme kararı doğrultusunda icra müdürlüğünde talepte bulunduklarını, icra müdürlüğü tarafından bankalara ve gıda tarım, hayvancılık il müdürlüğüne yazılan yazılara verilen cevaplarda borçluya ait hak ve alacak kaydına rastlanmadığının, borçlunun herhangi bir tarımsal ve hayvansal faaliyetinin bulunmadığının bildirildiğini, bankalar arası mevduat hesabı sorgulamasının genel sorgulama sisteminden yaptırılmasına dair taleplerinin ise böyle bir sorgulama sistemi olmadığından bahisle yapılmadığını, eksik hususların tamamlanması için taraflarınca yapılması gereken işlemlerin yapıldığını ve aciz vesikası verilmesinin tekrar talep edildiğini, ancak icra müdürlüğünün talebi reddettiğini, bunun üzerine Sakarya 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/201 Esas sayılı dosyası ile şikayet davası açıldığını, mahkemece yapılan inceleme neticesinde şikayetin kısmen kabulüne karar verildiğini, taleplerinin yeniden değerlendirilmesine ilişkin karar verildiğini, mahkeme kararının kesinleşmesi üzerine icra dosyasına, 600,00 TL masraf avansı yatırılarak tüm bankalara 04/03/2016 tarihli haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, gelen yazı cevaplarında borçlu adına herhangi bir mevduat hesabına ve alacağa rastlanmadığının bildirildiğinin, yapılan işlemler sonucunda borçluya ait hiçbir mal varlığı tespit edilemediğinden 05/10/2016 tarihli dilekçesi ile taraflarına aciz vesikası verilmesinin talep edildiğini, icra müdürlüğü tarafından İİK 105/2 maddesi uyarınca taleplerini reddettiğini, borçlunun ikametgahında hiçbir mal varlığına rastlanmadığını ve dosyada yapılan diğer işlemlerde borçlunun hiçbir mal varlığının bulunmadığının tespit edildiğini, aciz vesikası düzenlenmesi için yasanın aradığı şartların oluştuğunu, red kararında gerekçelerin hukuki dayanağının bulunmadığını, mahkeme kararlarında aciz vesikası verilebilmesi için gerekli görülen eksikliklerin taraflarınca giderildiğini, ileri sürerek icra müdürlüğünün red kararının iptaline, İİK. 143. Maddesi uyarınca taraflarına aciz vesikası verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:

İlk derece mahkemesi tarafından, icra dosyasında mevcut haciz tutanağında, borçlunun haczedilebilir malının bulunmadığı açıkça belirtildiğinden aciz belgesi niteliğinde olduğu, İİK’nun 105.maddesinde açıkça, ” Haczi kabil mal bulunmazsa haciz tutanağı 143 üncü maddedeki aciz vesikası hükmündedir.” düzenlemesine yer verildiği, haciz tutanağına ayrıca borçlunun borcu karşılamaya yeterli malı olup olmadığı, menkul, gayrimenkulleri, maaş ve alacaklarının yazılması gerekmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davacı vekili istinaf dilekçesi ile icra dosyasında yapılan işlemler neticesinde borçluya ait hiçbir mal varlığı tespit edilememiş olduğundan, 05.10.2016 tarihli dilekçe ile aciz vesikası verilmesinin talep edildiğini icra müdürlüğü tarafından İİK. 105/2 maddesi uyarınca talebin reddedildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu, borçlunun ikametgahında hiçbir mal varlığına rastlanmadığını aciz vesikası düzenlenmesi için yasanın aradığı şartların oluştuğunu, İİK. 143 maddesi kapsamında, dosyada aciz vesikası düzenlenmesi için gerekli şartlar yerine geldiğinden, icra dairesinin bir aciz vesikası düzenleyip taraflarına vermesi gerektiğini, davanın reddine dair mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: 

Borç ödemeden aciz vesikası İİK 143.maddesinde düzenlenmiştir. ” Alacaklı alacağının tamamını alamamış ve aciz vesikası düzenlenmesi için gerekli şartlar yerine gelmişse, icra dairesi kalan miktar için hemen bir aciz vesikası düzenleyip alacaklıya ve bir suretini de borçluya verir; bu belgeler hiçbir harç ve vergiye tabi değildir. Aciz vesikasının bir nüshası da her il merkezinde Adalet Bakanlığınca tespit edilen icra dairesi tarafından tutulan özel sicile kaydedilmek üzere bu icra dairesine gönderilir. Aciz vesikası sicili aleni olup ne şekilde tutulacağı ve hangi hususları içereceği Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan yönetmelikle belirlenir.” hükmünü içerir. İcra dosyasının incelenmesinde borçlunun haczi kabil mal varlığının tespiti için gerekli araştırmaların yapıldığı, ancak haczi kabil hiçbir malının tespit edilemediği, aciz vesikası düzenlenmesi için gerekli şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

İİK Madde 105 ise “Haczi kabil mal bulunmazsa haciz tutanağı 143’üncü maddedeki aciz vesikası hükmündedir. İcraca takdir edilen kıymete göre haczi kabil malların kifayetsizliği anlaşıldığı surette dahi tutanak muvakkat aciz vesikası yerine geçerek alacaklıya 277’nci maddede yazılı hakları verir.” hükmünü içerir. İİK 105.maddesinde haciz tutanağının, 143.maddedeki aciz vesikası hükmünde olması, ayrıca şartları oluştuğunda aciz vesikası düzenlenmesine engel olmaz. Aciz vesikası düzenlenmesi şartlarının oluştuğu anlaşılmakla istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak şikâyetin kabulüne, icra müdürlüğünün aciz vesikası talebinin reddine ilişkin işleminin iptaline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Davacının İstinaf Talebinin KABULÜNE,
SAKARYA 2. İCRA HUKUK MAHKEMESİNİN 06/12/2016 tarih 2016/361 Esas- 2016/375 Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA; ŞİKâYETİN KABULÜ ile Sakarya 2. İcra Müdürlüğünün 2014/1939 Esas sayılı dosyasında 05.10.2016 tarihli aciz vesikası düzenlenmesi talebinin reddine ilişkin müdürlük işleminin iptaline;
Harç peşin alındığında yeniden alınmasına yar olmadığına, İstinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacıya iadesine,
Şikâyetin niteliği gereği yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren bir ay içerisinde Dairemize veya Dairemize gönderilmek üzere başka yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Yargıtay’ın ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere temyiz yasa yoluna başvurma hakkı bulunduğuna, 17.01.2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu