2022 Yılı3. Hukuk DairesiRehnin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İcra TakibiYediemin Ücret Alacağı

Davacının mülkiyeti kendisine ait olan aracın, hakkındaki rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip sonucu yediemin sıfatıyla teslim edildiği otoparkın kendisinden yedieminlik ücreti talep ettiği davada otopark ücretinin ödenmesinde akdi ilişki bulunmasa da, davanın tarafı olan davacının vekâletsiz iş görme hükümlerine göre dava konusu otopark ücretinden sorumlu olduğu

Davacının mülkiyeti kendisine ait olan aracın, hakkındaki rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip sonucu yediemin sıfatıyla teslim edildiği otoparkın kendisinden yedieminlik ücreti talep ettiği davada otopark ücretinin ödenmesinde akdi ilişki bulunmasa da, davanın tarafı olan davacının vekâletsiz iş görme hükümlerine göre dava konusu otopark ücretinden sorumlu olduğu-

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen dosyada; menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın asıl ve birleşen davalar yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacı asıl ve birleşen dosyalarda özetle; mülkiyeti kendisine ait olan araç üzerinde dava dışı  banka lehine, rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını ve aracın 13.07.2011 tarihinde yediemin sıfatıyla davalı şirkete ait otoparka teslim edildiğini, devam eden süreçte  aracın yediemin sıfatıyla bırakıldığı otopark işletmecisi davalı şirket tarafından yediemin – otopark ücreti adı altında  hakkında takip yapıldığını, İ.İ.K. 88 göre haczedilerek muhafaza altına alınan mallara ilişkin çıkarılan yedieminlik ücret tarifesine göre, yedieminlik görevini ifa etmeyi kabul etmiş olan gerçek ve tüzel kişilerin belirlenen bu tarife dışında ücret talep etmesinin mümkün olmadığını ve bu talebin aracın muhafaza altına alınması için talimat veren İcra Müdürlüğü’ne yöneltilmesi gerektiğini,  davalı şirketin kendisinden yedieminlik ve otopark ücreti adı altında herhangi bir ücret talep edemeyeceğini belirterek, asıl ve birleşen dosyalarda esas numaralarını  belirtmiş olduğu icra dosyalarındaki  takiplerin iptali ile borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini ve davalının%20 icra icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı özetle davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda’—Somut olayda, davaya konu takip dosyalarının dayanağını … 12. İcra Müdürlüğü’nün 2010/23623 (eski 2008/8480) esas sayılı takip dosyasında yediemin sıfatıyla davalıya ait otoparkta muhafaza altına alınan davacıya ait  34 YZV 85 plakalı aracın yediemin-otopark ücretleri oluşturmaktadır.

… 12. İcra Müdürlüğü’nün 2010/23623 (eski 2008/8480) esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; alacaklı G. B. A.Ş tarafından 16/07/2008 tarihinde taşınır rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, örnek 8 no’lu ödeme emrinin borçlu D. Ö.’ya 10/08/2008 tarihinde tebliğ edildiği, takip tarihi itibariyle bir yıllık süre içinde satış istenmesi gerektiği halde kanunun emredici bu hükmü karşısında satış talebinin ileri sürülmediği, akabinde icra dosyasının işlemden kaldırıldığı, 08/10/2010 tarihinde dosyanın yenilenmesi talebi üzerine dosyanın yenilenmesine karar verildiği, nihayet 21/07/2011 tarihinde  34 YZV 85 plakalı aracın yakalanarak davalıya ait otoparkta muhafaza altına alındığı anlaşılmıştır. Ne var ki, … 7. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/327 esas 2019/73 karar sayılı ilamı ile “… Başlatılan takip 10/08/2009 tarihi itibariyle düşmüş olmakla takibin yenilenmesine ilişkin 08/10/2010 tarihli müdürlük işleminin iptaline” karar verildiği ve 09/04/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Hal böyleyken, 10/08/2009 tarihinde düşürülmesi gereken takibin iik’nın hükümlerine aykırı olarak yenilenmesinden sonra muhafaza altına alınan araca ait yediemin otopark ücretinden davacının sorumluluğuna gidilemeyeceği, yapılan iş ve işlemlerde davacının kusurunun olmadığı anlaşılmakla  —’  gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulüne, davacının borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermiş, verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacının  aracının, davalıya ait otoparka bırakıldığı hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Ancak, davacı aracın otoparkta geçen  süresine ilişkin olarak  bu duruma  kendisinin sebebiyet vermediğini ileri sürmekte, davalı ise yediemin ücretinin ödenmesi gerektiğini savunmaktadır. Buna göre sorun  yedieminlik hizmeti nedeniyle ücret talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Her ne kadar davalı yediemin sıfatıyla aracı otoparkta muhafaza ettiğini ileri sürmüş ve mahkemece dava dışı  alacaklı G. B. A.Ş tarafından 16/07/2008 tarihinde taşınır rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin  asıl ve birleşen dosya davacısı  borçlu D. Ö.’ya 10/08/2008 tarihinde tebliğ edildiği, İ.İ.K na göre  takip tarihi itibariyle 1 yıllık süre içinde satış istenmesi gerektiği halde  satış talebinin  istenilmediği ve 08/10/2010 tarihinde dosyanın yenilenmesi talebi üzerine dosyanın yenilendiği, kanunun emredici hükmüne göre  10/08/2009 tarihinde  takibin düşürülmesi gerekirken, kanuna aykırı olarak yenilenmesinden sonra araca ait yediemin otopark ücretinden yapılan işlemlerden kusuru bulunmayan  davacının sorumluluğuna gidilemeyeceğinden bahisle hüküm kurulmuş ise de; aracın  davalıya ait otoparka bırakılması, davacı ile davalı arasında bir sözleşme bağı kurmaz. Taraflar arasında bir sözleşme kurulmadığı sürece davalı “otopark tarife ücreti” talep edemez. Bu durumda  yanlar arasında Borçlar Kanunu’nun 463.maddesinde  tanımlanan  şekilde bir  saklama sözleşmesi bulunmamaktadır.

Somut olayda, tarafların iddia ve savunmaları birlikte gözetildiğinde, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin TBK 526 ve sonraki maddelerinde düzenlenen vekâletsiz iş görme hükümlerine göre çözülmesi gerekir. Davalının talep hakkı ancak vekâletsiz iş görme hükümlerine dayandırılabilir. Yapılan iş, iş yapanın menfaatine yapılmış olması itibarıyla davalı TBK 530. Maddesi uyarınca talepte bulunabilir. (Yargıtay 3. HD 17.01.2011-2010/19449 Esas- 2011/72 Karar)

Öte yandan, Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek-14. Maddesinde, trafikten men edilerek alıkonulan araçların sahipleri tarafından 6 ay içinde teslim alınmayan ve aranmayan araçların hazinece satılarak bedellerinin emanet hesabına alınarak, bu işlemler sırasında yapılan masrafların satış bedelinden mahsup edileceği düzenlenmiş olup, bu yasanın uygulanmasına yönelik çıkarılan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “Araçları kaldıran ve çekenler ile araç sahiplerinin sorumluluğu” başlıklı 121/b-2. Maddesine göre araç sahiplerinin, araçlarının kaldırılıp götürülmesi sebebiyle yapılmış olan bütün masrafları ödemek zorunda olduğu yönünde  benzer bir hükme yer verilmiş ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek-14. Maddesinin uygulanmasına ilişkin usul ve işlemler hakkında doğabilecek tereddütleri gidermek amacıyla çıkarılan 03.08.2005 tarih ve 296 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinin 2. maddesinde satışı yapılan araçların otopark ve çekici ücretlerinin satış bedelinden düşüleceği ve otopark ücreti olarak ödenecek bedelin araç satış bedelinin % 25’ini geçemeyeceği belirtilmiştir.

Dava konusu aracın otopark ücretinin ödenmesinde akdi ilişki bulunmasa da, davanın tarafı olan davacı vekâletsiz iş görme hükümlerine göre dava konusu otopark ücretinden sorumlu olmakla birlikte, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler kapsamında bilirkişi incelemesi yapılıp, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken  bu hususlar dikkate alınmadan yazılı şekilde  karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle tarafların  sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK’nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

3. HD. 12.12.2022 T. E: 4686, K: 9360

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu