2016 Yılı3. Hukuk DairesiZamanaşımı

Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olduğuna göre, zamanaşımı süresi BK.nun 125.maddesi (yeni TBK 146.maddesi) gereğince 10 yıl olup, davacı tarafın, takip tarihinden itibaren geriye doğru 10 yıllık süre içindeki alacaklarını isteyebileceği, bundan öncekileri isteyemeyeceğ

Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olduğuna göre, zamanaşımı süresi BK.nun 125.maddesi (yeni TBK 146.maddesi) gereğince 10 yıl olup, davacı tarafın, takip tarihinden itibaren geriye doğru 10 yıllık süre içindeki alacaklarını isteyebileceği, bundan öncekileri isteyemeyeceği- Mahkemece; takibe konu her bir fatura yönünden ayrı ayrı zamanaşımı değerlendirmesi yapılması, zamanaşımına süresi dolan faturalar yönünden zamanaşımından ret kararı verilmesi, zamanaşımı süresi dolmayan faturalara yönelik ise uzman kişiler arasından seçilecek bir mühendis bilirkişi görevlendirilerek davalının sorumlu tutulabileceği su ve hizmet bedellerinin hesaplanması için gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekeceği-

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalının murisinin müvekkilinin sanayi su abonesi olduğunu, su ve hizmet bedellerinin temini için davalı aleyhine Marmaris 1.İcra Müdürlüğü’nün 2013/2256 E sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, davalının borcu olmadığını ve borcun zamanaşımına uğradığını savunarak itiraz ettiğini, itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek; itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, cevap dilekçesinde; alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, dosya kapsamına göre; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.

Somut olayda, su abonesi olan davalının murisinin 52909 nolu aboneliğin 2000/6-2006/7.dönemleri, 52911 nolu aboneliğin 2003/4-2004/5.dönemleri ve 52912 nolu aboneliğin 2002/3-2004/3. dönemlerine ait ödenmeyen su ve hizmet bedelinin tahsili için davacı kurum tarafından davalı aleyhine 24.6.2013 tarihinde başlatılan icra takibi ile toplam 15.538,53 TL alacağın tahsili istenmiştir. Davalı taraf, zamanaşımı def’inde bulunmuştur. Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olduğuna göre, zamanaşımı süresi BK.nun 125.maddesi (yeni TBK 146.maddesi) gereğince 10 yıl olup, davacı tarafın, takip tarihinden itibaren geriye doğru 10 yıllık süre içindeki alacaklarını isteyebileceği, bundan öncekileri isteyemeyeceği kuşkusuzdur. Takibe konu bir kısım faturalar yönünden zamanaşımı süresi dolmadığı halde, takibe konu tüm faturalar yönünden mahkemece zamanaşımından ret kararı verilmesi doğru olmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece; takibe konu her bir fatura yönünden ayrı ayrı zamanaşımı değerlendirmesi yapılması, zamanaşımına süresi dolan faturalar yönünden zamanaşımından ret kararı verilmesi, zamanaşımı süresi dolmayan faturalara yönelik ise uzman kişiler arasından seçilecek bir mühendis bilirkişi görevlendirilerek davalının sorumlu tutulabileceği su ve hizmet bedellerinin hesaplanması için gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yersiz gerekçelerle yazılı şekilde davanın tümden reddine yönelik hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

3. HD. 10.03.2016 T. E: 2015/3549, K: 3606

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu