12. Hukuk Dairesi2023 YılıTebligat

Bila tebliğ iade edilen tebligatta komşu ismi bulunmadığı gibi kapıya haber kağıdı da yapıştırılmadığı, bu suretle iade tebligat usulsüz olduğundan buna dayalı olarak TK’nın 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligatın da geçersiz olduğu-

Bila tebliğ iade edilen tebligatta komşu ismi bulunmadığı gibi kapıya haber kağıdı da yapıştırılmadığı, bu suretle iade tebligat usulsüz olduğundan buna dayalı olarak TK’nın 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligatın da geçersiz olduğu-

Taraflar arasındaki ödeme emri tebligat işleminin usulsüz olduğuna dair şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikayetin kabulüne ve ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünün tespiti ile ıttıla tarihinin 23.10.2020 olarak tespitine hükmedilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi Y. A. tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ŞİKAYET

Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; bila tebliğ iade edilen ödeme emri tebligatında yazılı olan, muhatabın tanınmadığına yönelik tespitin, borçlunun yaklaşık 20 yıldır bu adreste ikamet etmesi nedeniyle gerçeğe uygun olmadığını, bu suretle geçersiz olan tebligata dayalı olarak TK’nın 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligatın da usulsüz olduğunu, takipten 25.11.2020 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emri tebligat zarfında ödeme emri değil sayman mutemet alındısı bulunduğunu ileri sürerek ödeme emri tebligatının iptali ile tebligatı öğrenme tarihinin 25.11.2020 olarak kabulünü talep etmiştir.

II. CEVAP

Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bila tebliğ iade edilen tebligat mazbatasında yazılı şerhin “tanınmıyor” değil, ” komşulara ulaşılamadığından muhatabın adreste yaşayıp yaşamadığının tespit edilemediği” şeklinde olduğu, bu tespitin tebligat yapılamamasına karine olduğu sonucuna ulaşıldığı, buna göre TK’nın 21/2. maddesi gereğince yapılan tebliğ işleminin de usulüne uygun olduğu, ödeme emri tebliğ mazbatasında “örnek 7 ödeme emri” yazdığından ödeme emrinin gönderilmediği iddiasının da yerinde olmadığı gerekçeleri ile şikayetin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Şikayetçi borçlu istinaf dilekçesinde; bila tebliğ iade edilen tebligatta komşulardan birine haber verilmediğini, hangi araştırma sonucunda borçlunun adreste tanınmadığı bilgisine ulaşıldığının belli olmadığını, iade tebligat usulsüz olmakla, TK’nın 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligatın da dayanağı bulunmadığından usulsüz olduğunu, ödeme emri ile birlikte takip dayanağı belgenin gönderilmediğini ve tebligat zarfı takip dosyasına dönmeden takibin kesinleştirildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bila tebliğ iade edilen tebligatta komşu ismi bulunmadığı gibi kapıya haber kağıdı da yapıştırılmadığı, bu suretle iade tebligat usulsüz olduğundan buna dayalı olarak TK’nın 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligatın da geçersiz olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek, borçlunun istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikayetin kabulüne ve ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünün tespiti ile ıttıla tarihinin 23.10.2020 olarak tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Şikayet edilen alacaklı temyiz dilekçesinde bila tebliğ iade olunan ve bu tebligat üzerine TK’nın 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligatların usulüne uygun olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; ödeme emri tebligat işleminin usulsüz olduğuna dair şikayete ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

İİK md 16., TK md. 10., 21/1, 21/2.

3. Değerlendirme

Şikayetçi borçlunun şikayet dilekçesinde, bila tebliğ iade edilen tebligatın gerçeğe aykırı olduğu iddiasının bulunması karşısında 05.10.2020 tarihli iade tebligatın incelenmesinde; tebligatın, “gösterilen adrese gidildi. Adres tevziat saatlerinde kapalı olduğundan tebliğe haiz kimse bulunamadı. Yapılan araştırmada binada komşulara da ulaşılamadığından adreste yaşayıp yaşamadığı tespit edilememiştir. Gereği için mercine iade” şerhi ile yapıldığı, TK’nın 21/1. maddesi gereğince kendisine tebligat yapılacak kimsenin adreste bulunmaması veya tebellüğden imtina etmesi halinde tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim edeceği düzenlenmekle, şikayete konu iade tebligatta yazılı şerhe göre posta memurunun; tebligatın muhtara teslim prosedürünü gerçekleştirmeden iade ile sonuçlandırmasının usulsüz olduğunun, Bölge Adliye Mahkemesi kararının 1. bendinin 4. fıkrasında yazılı ıttıla tarihinin şikayet dilekçesinde belirtilen 25.11.2020 yerine şikayete konu ödeme emri tebliğ tarihi olan 23.10.2020 olarak yazılmasının, mahallinde düzeltilebilir maddi hata olduğunun anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.02.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

12. HD. 09.02.2023 T. E: 2022/8175, K: 756

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu