Borca İtirazİlamsız İcraİtirazın İptaliYargıtay KararlarıYetkiye İtiraz

Talep edilen borç TBK 89 uyarınca götürülecek borçlardan olduğundan, davacı/alacaklının seçimlik hakkı gereği yerleşim yeri olan icra dairelerinin de yetkili olduğu

Talep edilen borç TBK 89 uyarınca götürülecek borçlardan olduğundan, davacı/alacaklının seçimlik hakkı gereği yerleşim yeri olan icra dairelerinin de yetkili olduğu- İcra takibinin yetkili icra dairesinde yapıldığının kabulü ile mahkemece icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz reddedilerek itirazın iptali davasının esastan incelenmesi gerektiği-

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacı, davalıya 26.04.2010 tarihinde 19.950,00-TL borç gönderdiğini, davalının bu parayı ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine Manavgat 3. İcra Müdürlüğünün 2010/1947 sayılı dosyasından alacağın tahsili için takip başlattığını, davalının borca itiraz ederek takibin durmasını sağladığını ileri sürerek, vaki itirazın iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, icra dairesinin yetkisine ve borcun esasına itiraz ettiğini, davanın süresinde açılmadığını, ikametgahının bulunduğu yer itibariyle Ereğli icra dairelerinin yetkili olduğunu savunarak, yetki itirazının kabulü ile davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, Manavgat 3. İcra Müdürlüğünün 2010/1947 sayılı dosyasına davalının süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu, davalının ikametgahının Konya/Ereğli’de olduğu, bu haliyle Manavgat İcra Dairelerinin değil Konya/Ereğli İcra Dairelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle, davacının itirazının iptali davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dava, karz sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.

İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK’nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmelidir.

İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. (HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19-267 E. 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13-241 E.,2002/208 K.) Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 27.11.2013 gün ve 2013/13-372 E., 2013/1606 K. sayılı kararı)

İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı yasanın “sözleşmelerden doğan davalarda yetki” başlıklı 10. maddesinde; sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmış olup, bu sebeple sözleşmeden doğan para borcunun tahsili için başlatılan takipte, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 89. maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir.

Yetki itirazının incelemesi neticesi mahkeme yetkili olduğuna karar verirse borçlunun icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazının reddine karar verilecektir. Mahkeme yapmış olduğu inceleme neticesi takip yapılan icra dairesinin yetkili olmadığına kanaat getirir ise “Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip olmadığından davanın reddine” karar verecektir. (06.10.2004 tarih E:2004/19-410 K:2004/471 karar sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı)

Somut olayda; davacının davalıya borç olarak verdiği 19.950,00-TL’nin tahsili amacıyla davalı aleyhine başlattığı ilamsız icra takibinde, davalının icra dairesinin yetkisine ve borca haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, eldeki iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır.

Davanın dayanağı icra takibine konu para alacağı olup, talep edilen borç TBK 89. maddesi uyarınca götürülecek borçlardandır.

O halde; davacı/alacaklının seçimlik hakkı gereği yerleşim yeri olan Manavgat İcra Dairelerinin de yetkili olduğu gözetilerek, icra takibinin yetkili icra dairesinde yapıldığının kabulü ile mahkemece icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz reddedilerek, uyuşmazlığın esastan incelenip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.

2-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

3. HD. 05.10.2021 T. E: 2020/10280, K: 9516

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu