2023 Yılı6. Hukuk DairesiKonkordato

Konkordatonun tasdiki şartları- Ödemesiz dönem- Menfaat dengesi-

Tasdik edilen konkordato projesinde davacı şirketin proje kapsamında yapacakları ödemelerin tasdik kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl ödemesiz dönem sonrasında başladığı, 2 ayda bir, 42 eşit taksitte, garame payı oranında ödenmesine karar verildiği anlaşılmakla, davacının 2018 yılından bu yana 5 yıldır konkordato tedbirlerinden yararlandığı da gözetildiğinde, ödemelerin karar tarihi yerine istinaf ve temyiz kanun yolunda geçecek süreleri de aşacak şekilde kesinleşmeden itibaren başlamasının kabul edilmesinin ve bu denli uzun bir sürenin beklenmesinin alacaklılar ile borçlu arasındaki menfaat dengesini borçlu lehine bozar mahiyette olduğu- Mahkemece, borçlunun kaynakları ile orantılı olmayan, ödeme süresinin uzunluğu nedeniyle alacaklıların aleyhine olacak şekilde menfaat dengesini bozan konkordato projesinin reddine, İİK 292/1-b’deki şartlar oluştuğundan ve borca batık olduğu anlaşılan davacı şirketin iflasına karar verilmesi gerektiği-

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen konkordato davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacıların konkordato isteminin adi alacaklılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı müdahiller ..,  …….., …………., ………………., …………….., ……….., ve İ.O vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;  davacı şirketin 1986 yılından itibaren fabrikasında un üretimi yapıldığını, ancak zaman içinde yaşanan ekonomik kriz nedeniyle buğday tedarikçilerinden hammadde teminin zorlaştığını, fiyatların da arttığını ileri sürerek İİK’nın 286 ncı maddesi kapsamında davanın kabulü ile 3 aylık geçici mühlet kararı ve sonrasında kesin mühlet kararı verilmesini ve konkordato projesinin tasdikini talep etmiştir.

II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 14.04.2021 tarihli ve 2019/102 Esas, 2021/89 Karar sayılı kararıyla; dosyaya sunulan komiser raporlarına göre borçlunun iflası halinde adi alacaklara hiçbir bedel kalmayacağı, projedeki ödeme teklifinin alacaklılar açısından daha faydalı olacağı, konkordato talep edenin ticari faaliyetlerini projenin tasdiki sonrası devam ettirmesi halinde proje doğrultusunda taahhüt ettiği ödemeleri yapabileceği, alacaklılar ile yapılan toplantı neticesinde İİK 302 nci maddesinde aranan çoğunluk şartının adi alacaklılar yönünden sağlandığı gerekçesiyle adi alacaklılar yönünden konkordatonun alacaklılar toplantısında anlaşıldığı şekilde tasdikine, rehinli alacaklılar yönünden konkordato tasdik şartlarının oluşmaması nedeniyle konkordato talebinin reddine karar verilmiştir.

III. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım müdahil vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 15.09.2021 tarihli ve 2021/1171  Esas, 2021/1087 Karar sayılı kararıyla; projedeki ödeme teklifinin alacaklılar açısından daha faydalı olacağı, konkordato talep edenin ticari faaliyetlerini projenin tasdiki sonrası devam ettirmesi halinde proje doğrultusunda taahhüt ettiği ödemeleri yapabileceği, İİK 302 nci maddesinde aranan çoğunluk şartının adi alacaklılar yönünden sağlandığı gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım müdahil vekilleri ayrı ayrı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 27.06.2022 tarihli, 2021/6647 Esas, 2022/3613 Karar sayılı ilâmı ile; hakimin konkordato kararına ilişkin hüküm fıkrasında, alacaklıların alacağının ne kadarından feragat edecekleri, ödemeleri ne şekilde yapacakları, hangi ayda başlayıp hangi oranda ödeme yapacağı konusunda açık ve net olarak göstermesi gerektiği, somut olayda mahkemece HMK 297/2 nci maddesine aykırı olacak şekilde konkordato şartlarında infazı tereddüt uyandıracak şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma öncesi ilk karar gerekçesiyle imtiyazsız (adi) alacaklar yönünden konkordatonun tasdikine, faizsiz ana para üzerinden kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren 1 yıl ödemesiz, kararın kesinleştiği tarihten sonraki ayın günü başlamak üzere, 2 ayda bir, 42 eşit taksitte, garame payı oranında ödenmesine, 20.03.2021 tarihinde dosyaya sunulan komiser heyeti tarafından düzenlenen ödeme listesinin kararın eki sayılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım müdahil vekilleri ayrı ayrı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. T…..Bankası AŞ, vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkil banka alacağının eksik ve hatalı hesaplandığını, konkordato talepli davanın 18.05.2018 tarihinde açıldığını, son karara kadar geçen 5 yıllık sürede konkordato tasdik koşullarının ortadan kalktığını, 5 yıllık bu süreye ek olarak 1 yıl ödemesiz dönem  ve taksit süresi göz önüne alındığında davacı borçluya yaklaşık 13 yıl süre verilmiş olmasının davada tarafların menfaat dengesine aykırı olduğunu, tasdik koşullarının oluşmadığını beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. … T.AŞ vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı şirketin yasanın kendisine tanıdığı yasal yolları alacaklıların aleyhine olacak şekilde kullanarak alacaklıları zarara uğratma çabasında olduğunu, tedbir kararlarının arkasına sığınarak ticari faaliyetlerini sürdürdüğü halde bugüne kadar müvekkil bankaya hiçbir borç ödemesi yapmadığını, konkordato talepli davanın 18.05.2018 tarihinde açıldığını, son karara kadar geçen 5 yıllık sürede konkordato tasdik koşullarının ortadan kalktığını, 5 yıllık süreye tasdik kararında yer alan sürelerin de eklenmesiyle davacı borçluya yaklaşık 15 yıl süre verilmiş olmasının tarafların menfaat dengesine aykırı olduğunu, mahkemenin gerekçeli kararında çelişkilerin olduğunu, revize projenin somut verilerden uzak olduğunu, davacı şirketin kararın kesinleşmesini ve 1 yıl ödemesiz dönem talep etmesinin hakkaniyetle bağdaşmadığını, konkordato sürecinin alacaklılar arasında eşitlik ilkesine uygun olarak yürütülmediğini, konkordato tasdik şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. …. Bankası AŞ vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkil banka alacağının eksik ve hatalı hesaplandığını, gerçekçi ve somut olmayan konkordato projesinin onaylanmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kanunun öngördüğü çoğunluk şartının sağlanmadığını, KGF tarafından yapılan ödeme borçlu şirket borçlarından mahsup edildiğini, banka alacak nisabının yapılan bu ödeme dikkate alınmaksızın belirlenmesi gerektiğini, tasdik kararında rehinli alacaklılar yönünden hiçbir değerlendirme yapılmadığını beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

4. K. T. ve  E. N. vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının konkordato dosyası şüpheli varlık ve alacaklar ile olmayan fiktif hesaplarla yaratıldığını, müvekkil tarafından sunulan bağımsız denetim raporunun mahkemece görmezden gelindiğini, davacı borçlunun daha sürecin en başında rayiç değerlere göre borca batık durumda olduğunu, projede teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olmadığının yapılan tespit ve incelemeler ile belgelendirildiğini, gerçeği yansıtmayan raporlar dayanak gösterilerek konkordato tasdikinin gerçekleştiğini, davacı şirketin kaynaklarının borçlarını karşılayacak düzeyde olmadığını, borçlu tarafın ipotekli gayrimenkulleri projede varlık değer gibi göstermesinin de mahkemeyi yanıltma amacına dayandığını, borçlu şirketin konkordato sürecinde hiç kâr elde etmediğini, şirketin varlıklarının daha da azaldığını, şirketin konkordato talebinden önce muvazaalı işlemlerle gayrimenkul devri yaptığını, açılan davalarda alıcılar tarafından şartsız ve koşulsuz kabul edilerek tapuların şirkete geri döndüğünü, konkordato tasdik sürecinde tedbirlerin de kalkmasıyla borçlunun mal kaçırdığını, teminatsız alacaklıların alacak miktarlarını eriterek 4 yılı aşkın süre boyunca faizsiz  olarak borçlu şirket tarafından kendine finans kaynağı olarak kullanıldığını, teknik bir bilirkişi raporu alınarak açık anlaşılır ve tatmin edici son durum raporu tesis edilmeden güncel olmayan veriler ile hüküm kurulduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

5. U….. A.Ş. vekili temyiz dilekçesinde özetle; konkordato projesinin başarıya ulaşma imkanı olmadığını, ödeme planı, borçlunun mali durumu, mal varlığı değerleri vs. hususlar dikkate alındığında uygulanabilir nitelikte olmadığını, müvekkil alacağının konkordato süreci sonunda zarara uğrayacağını ve hak kayıpları yaşayacağını beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. İ. O. vekili temyiz dilekçesinde özetle; borçlu şirket tarafından aylık ödemenin eksik yapıldığını, davacının hileli yollarla mal varlığını eksiltme ve yakınlarının üzerine geçirme planları yaptığını, müvekkil alacakları ile ilgili konkordatonun kısmen/tamamen feshi konusunda karar verilmesi gerektiğini, mahkemece bozma ilamına uygun karar verilmediğini, kararın kendi içerisinde çelişkili olduğunu ve infazda tereddüt oluşturduğunu, bankalar ve konkordato talep eden arasındaki imtiyazlı alacaklar için yapılan anlaşmaların geçersiz olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Talep, İİK 285 ve devamı maddeleri çerçevesinde konkordatonun tasdiki istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 285 vd., 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

3.1. Konkordato müessesi, vadesi geldiği halde borçlarını ödeyemeyen veya ödeyememe tehlikesi altında bulunan borçluları hacizlerin veya iflasın ağır sonuçlarından korumak amacıyla getirilmiştir. Böylece borçlunun maddi hukuktan kaynaklanan borçları, mahkemenin gözetimi altında tasfiye edilecek bu vesileyle hem borçlunun mali durumu düzelecek hem de alacaklılar arasında eşitlik prensibi korunarak alacaklarına kavuşmaları sağlanacaktır. Kanun koyucu, bu müesseseyle aynı zamanda alacaklılara konkordatoyu kontrol etme ve projeye uyulmadığı takdirde fesih isteyerek süreci sona erdirme hakkı tanımıştır. Amaç, hem davacı talep sahibinin hem alacaklıların hem de kamunun menfaatini gözetmek ve korumaktır. Bu vesileyle, kanun koyucu tarafından mahkemeye projeyi denetleme hususunda hareket serbestisi tanınmıştır.

3.2. İİK’nın 305 inci maddesinde aranan konkordatonun tasdiki şartları kamu düzenine ilişkin olup, mahkeme bunların varlığını re’sen araştırır. Gerekli koşulların bulunmadığını tespit ederse, talebin reddine karar verir. Bu kararın gerekçesinde, şartlardan hangisinin ya da hangilerinin mevcut olmadığını dayanaklarıyla açıklaması gerekir.

3.3. Konkordato mehli talebi ile birlikte mahkemelerce kanundan kaynaklanan birtakım tedbirler alınmakta ve bu tedbirler tasdik kararı verilmesine kadar devam etmektedir. Bu süreler kanun koyucu tarafından kesin olarak belirlenmiş olup hakim tarafından artırılması mümkün değildir. Mahkemelerce tasdik kararı verilmesinden sonra ödemesiz dönemin kabul ediliyor olması tedbirlerin bu süre kadar uzamasına sebep olacaktır ki böyle bir sonuç konkordatonun amacına uygun düşmez.

3.4. Ancak Mahkemelerin projeye alacaklıların lehine bu konuda müdahale etmesi, konkordato projesini değerlendirirken alacaklılar arasında dengeli ve adil bir ödeme planı ortaya konulması, alacaklıların da buna göre tatmin edilmesinin sağlanması gerektiğini göz önünde bulundurması gereklidir.

3.5. Somut olayda, tasdik edilen konkordato projesinde davacı şirketin proje kapsamında yapacakları ödemelerin tasdik kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl ödemesiz dönem sonrasında başladığı, 2 ayda bir, 42 eşit taksitte, garame payı oranında ödenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacının 2018 yılından bu yana 5 yıldır konkordato tedbirlerinden yararlandığı da gözetildiğinde ödemelerin karar tarihi yerine istinaf ve temyiz kanun yolunda geçecek süreleri de aşacak şekilde kesinleşmeden itibaren başlamasının kabul edilmesi, bu denli uzun bir sürenin beklenmesi alacaklılar ile borçlu arasındaki menfaat dengesini borçlu lehine bozar mahiyettedir.

3.6. Bu durumda mahkemece, borçlunun kaynakları ile orantılı olmayan, ödeme süresinin uzunluğu nedeniyle alacaklıların aleyhine olacak şekilde menfaat dengesini bozan konkordato projesinin reddine, İİK’nın 292/1-b maddesindeki şartlar oluştuğundan ve borca batık olduğu anlaşılan davacı şirketin iflasına karar verilmesi gerekirken, projenin tasdikine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle; Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,  08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

6. HD. 08.11.2023 T. E: 3194, K: 3767

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu