2022 YılıBölge Adliye Mah. KararlarıHaciz Kaldırmaİşlem Şikayeti

İİK’nun 121. maddesi uyarınca yetki alınması satış isteme süresini kesmeyeceğinden ve yasal sürede satış masrafı yatırılarak usulüne uygun satış talebinde bulunulmadığından haciz İİK’nun 106-110. maddesi uyarınca düşer.

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1170
KARAR NO : 2022/1323

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 6. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/05/2022
NUMARASI : 2022/205 Esas 2022/264 Karar

DAVANIN KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)
KARAR TARİHİ : 06/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/07/2022
Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK’nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM: Davacı 3. kişi vekili dava dilekçesinde; borçlu M…. hakkında yapılan ilamsız takip sonucunda, borçlunun babası muris Ş…. ait Konya İli, Selçuklu İlçesi, …… Mahallesi, 438 ada, 9 parsel, zemin kat, 9 bağımsız bölüm numaralı taşınmazdaki borçlu hissesine 24/11/2020 tarihinde haciz konulduğunu, Muris Ş……. 19/11/2020 tarihinde vefat ettiğini ve Konya 16.Noterliği’nin 024085 yevmiye numaralı vasiyetçisi Ş…… olan düzenleme şeklinde vasiyetname Konya 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 21/01/2021 Tarih ve 2020/1538 Esas 2021/113 Karar sayılı kararı ile açılarak okunduğunu, vasiyetnamenin açılmasından sonra kararın 15/04/2021 tarihinde kesinleştiğini, aynı mahkemece ek karar ile Ş…… atanmış mirasçı olarak tespit edilmiş bu kararda 29/07/2021 tarihinde kesinleştiğini, vasiyet gereği anılan taşınmaz hissesinin tamamı Ş….. üzerine 12/04/2022 tarihinde intikal ettiğini, iş bu intikal ile taşınmaz üzerine konulan hacizlerden haberdar olan Ş….. 12/04/2022 tarihinde taşınmaz üzerinde hissesi bulunmayan borçlu adına konulan haczin kaldırılmasını talebinin 12/04/2022 tarihli kararı ile alacaklı vekilince hisseli malın satışının nasıl yapılacağına dair mahkemesine müzekkere yazılmasını talep ettiği, izaleyi şuyu davası açılması halinde İ.İ.K.106-110 maddesindeki süreler işlemeyeceği gerekçesiyle reddedildiğini, 13/04/2022 tarihinde ise müvekkilinin taşınmaz mülkiyetinin tamamını satın aldığını, alacaklı tarafından iş bu taşınmaz hakkında açılmış olan bir izale-i şuyu davası bulunmadığını, zira borçluya intikal eden bir hisse bulunmadığını belirerek, 12/04/2022 tarihli kararın kaldırılmasına taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı alacaklı vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Buna göre miras ile tescilden önce kazanım mümkün ise de burada yer alan miras kavramı belirli mal vasiyeti tasarrufunu kapsamamaktadır. Daire tarafından haczin konma tarihinde taşınmaz, murise aittir. Murisin ölümü ile taşınmazı mirasçısına bırakması neticesinde intikal 12/04/2022 tarihinde yapılmıştır. Süresinde satış istenmeme nedeniyle haczin düşmesi, borcun ödenmesi nedeniyle haczin kaldırılması vb durumlar oluşmadıkça 24/11/2020 tarihinde konan haciz usule uygundur. Haczin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı 3. kişi vekili dilekçesinde : 12/04/2022 tarihli haciz kaldırma talebinin İİK 110. MD. gereği süresinde satış istenmemesine dayandığını, Yerel mahkeme tarafından haciz kaldırma talebinin incelenmediğini ve taşınmazın haciz konma tarihinde murise ait olduğu gerekçesi ile reddedildiğini, üstüne bir de süresinde satış istenmemesi sebebi ile haczin kaldırılması talebi olmadığı gerekçesi ile konan haczin yasaya uygun olduğunun belirtildiğini, dosya incelenmeden karara çıkartılarak müvekkilinin maddi zarara sokulduğunu, 12/04/2022 tarihli ret kararında, ret gerekçesinin “alacaklı vekilince hisseli malın satışının nasıl yapılacağına dair mahkemesine müzekkere yazılmasını talep ettiği, izaleyi şuyu davası açılması halinde İ.İ.K.106-110 maddesindeki süreler işlemeyeceğinden” olarak gösterildiğini, dava dilekçemizde izah etmiş olduğu gibi taşınmazın borçlu adına intikal etmediğini vasiyet gereği tamamı Ş….. üzerine intikal ettiğini, 13/04/2022 tarihinde ise müvekkilinin taşınmaz mülkiyetinin tamamını satın aldığını, Alacaklı tarafından iş bu taşınmaz hakkında açılmış olan bir izale-i şuyu davası bulunmadığını, zira ilgili taşınmazda borçlunun hiç bir zaman hak sahibi olmadığını, 24/11/2020 tarihinde ilgili taşınmaz üzerine konulan hacizin, süresinde alacaklı vekilince satış talep edilmediğinden düştüğünü İİK 110. madde gereği düşen hacizlerin dosya ile ilişiği bulunmayan müvekkile ait taşınmaz üzerinden kaldırılması gerektiğini, belirterek, kararın kaldırılmasına, 24/11/2020 tarihinde konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

DELİLLER :Konya 8. İcra Dairesinin 2013/7405 E. sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE:
I-Başvuru, taşınmaz maliki 3. kişi tarafından taşınmaz üzerindeki haczin İİK’nun 106-110 maddeleri uyarınca kaldırılması isteminin reddine dair 12/04/2022 tarihli icra müdürlüğü kararının kaldırılması istemi ile atanmış mirasçı bulunması sebebi ile murisin taşınmazına haciz konulamayacağı iddiası ile haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
II- Takip dosyasının incelenmesinde, Ş.. 12/04/2022 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak taşınmaz üzerine konulan haczin, süresinde satış talep edilmediğini iddiası ile haczin kaldırılmasını talep etmiş, icra müdürlüğünün aynı tarihli tensip kararında talebin, izaleyi şuyu davası açılması halinde İ.İ.K.106-110. maddesindeki süreler işlemeyeceği, haczin kaldırılmasını isteyen tarafın dosyada taraf sıfatı bulunmadığı ve alacaklı vekilinin rızası dahilinde haczin kaldırılabileceği gerekçe gösterilerek reddedildiği görülmüştür. Taşınmazın yeni ve son maliki olan şikayetçi 3. kişi ise icra mahkemesine başvurusunda, alacaklı tarafından iş bu taşınmaz hakkında açılmış olan bir izale-i şuyu davası bulunmadığını, zira borçluya intikal eden bir hisse bulunmadığını belirerek, 12/04/2022 tarihli işlemin iptaline ve haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Borçlunun murisi adına kayıtlı olan taşınmaz hissesinin tamamı, vasiyetin tenfizi işlemi ile 12/04/2022 tarihinde Ş……. adına tescil edildiği, atanmış mirasçı üzerine kayıtlı iken bu kez Ş……. tarafından 13/04/2022 tarihli satış işlemi ile şikayetçi 3. Kişiye devrediği görülmüştür. Dolayısıyla, şikâyetçi 3. kişi mahcuz taşınmazın maliki olup, haczin kaldırılmasını talep etmesinde hukuki yararı bulunmaktadır.

İİK’nun 106. maddesi hükmüne göre; “Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir.”
Aynı Kanunun 110.maddesinde ise; “Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya icra müdürü tarafından verilecek karar gereği gerekli gider onbeş gün içinde depo edilmezse veya talep geri alınıp da kanuni müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, taşınmaz muris adına kayıtlı iken takip borçlusunun hissesine 24/11/2020 tarihinde haciz konulduğu, İİK’nun 106. maddesine göre taşınmazda satış isteme süresi 1 yıl olup, hacizden sonra, satış talebinde bulunulmadığı, 03/12/2020 tarihinde taşınmazların satışı için yetki belgesi verilmesi talep edilmiş ise de, bu talebi ile birlikte satış masrafı yatırılmadığının anlaşılması karşısında, talebin usulüne uygun bir satış talebi olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Kaldı ki, sistemde taraf oldukları hukuk davaları bilgilerinde alacaklının ortaklığın giderilmesi davası açıldığına dair bir kayıt da bulunmamaktadır.
O halde, İİK’nun 121. maddesi uyarınca yetki alınması satış isteme süresini kesmeyeceğinden ve yasal sürede satış masrafı yatırılarak usulüne uygun satış talebinde bulunulmadığından haciz İİK’nun 106-110. maddesi uyarınca düşmüş olup, icra müdürlüğünün 12/04/2022 tarihli tensip kararında ve İlk derece mahkemesinin şikayetçinin iptalini istediği 12/04/2022 tarihli tensip kararının İİK’nun 106-110. maddesi kapsamında şikayet olduğu gözetilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile verdiği kararında isabet bulunmamaktadır.
III- 4721 sayılı TMK’nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır” hükmü yer almaktadır.
Öte yandan taşınmazın, borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olması zorunludur. Taşınmazın, borçlunun mülkiyetinde olmadığı gerekçesi ile haczin kaldırılmasını istemek ve bu yönde şikayette bulunmak hakkı ise, taşınmaz maliki veya maliklerine aittir.
Somut olayda, haciz tarihi itibarıyla hacizli taşınmazın borçlunun murisi adına kayıtlı olduğu, tapu kayıtlarında taşınmaz hissesinin tamamı, vasiyetin tenfizi işlemi ile 12/04/2022 tarihinde Ş….. adına tescil edildiğinden, 24/11/2020 tarihinde borçlunun taşınmazdaki miras hissesine haciz konulmasında usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu nedenle şikayetçi 3. Kişinin taşınmazın borçluya intikal etmediğine yönelik iddiasına dayalı şikayetinin reddi gerekir.
IV- Netice olarak, İlk derece mahkemesince şikayetçinin taşınmazın borçluya intikal etmediği sebebine dayalı şikayetinin reddine karar verilmesi isabetli ise de, şikayet dilekçesindeki iddia ve taleplerin tamamı hakkında inceleme yapılmadığından ve hüküm kurulmadığından, şikayetçi 3. kişinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-2. maddesi gereğince kabulü ile, kararın kaldırılarak yeniden esası hakkında aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Şikayetçi 3. kişinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ İLE; 6100 sayılı HMK.nun 353/1-b-2. maddesi uyarınca, Konya 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 25/05/2022 tarihli 2022/205 Esas 2022/264 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, yerine
“a- Şikayetin KISMEN KABULÜNE;
Konya 8. İcra Dairesi 2013/7405 E. sayılı takip dosyasında 12/04/2022 tarihli memur işleminin iptali ile, şikayetçi 3. kişi adına kayıtlı Konya İli, Selçuklu İlçesi, ……. Mahallesi, 438 ada, 9 parsel, zemin kat, 9 bağımsız bölüm numaralı taşınmazdaki HACZİN KALDIRILMASINA,

b- Şikayetçinin taşınmazın borçluya intikal etmediği sebebine dayalı şikayetinin REDDİNE,
c- Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
d- AAÜT gereğince 1.050,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e- AAÜT gereğince 1.050,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
f- Davacı tarafından yapılan 142,20 TL yargılama giderlerinin 71,10 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
g- Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,” şeklinde HÜKÜM KURULMASINA,
2- Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafından yapılan 301,40 TL harç ve 13,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 314,40 TL istinaf giderlerinden 157,20 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Kararın, taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, İİK’nun 364. ve HMK’nın 361. maddeleri uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde dairemize veya bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi ilgili hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay ilgili hukuk dairesi nezdinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 06/07/2022

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu