Rehin Hukuku Kategorisine En Son Eklenenler
-
İpotek alacaklısı olan şikâyetçiye satış ilanının tebliğ edilmemesi ihaleye katılıp pey sürme olanağı ile ihaleye talebi ve talibi arttırıcı yönde çalışmasını engellediğinden ihalenin feshi sebebi teşkil etmekte olduğu, her ne kadar taşınmazlar muhammen bedelin üzerinde bir bedelle satılmış ise de, somut olay ile hukuki yarara ilişkin hükmün taşınmazın gerçek değeri ile satılmasını sağlamaya yönelik olarak ihdas edildiği ve bu anlamda eldeki talep bakımından şikâyetçinin hukuki yararının bulunduğu dikkate alındığında ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
-
Alacaklı tarafından üst sınır ipoteğine dayalı olarak başlatılan ilk takipte, üst sınırı aşacak şekilde takibe ilaveler yapılamayacağından itirazın iptali davasına konu icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri için ayrı takip yapılmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı,
-
İİK’nun 150/1. maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibinde borçlunun ‘hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiği gerekçesi ile icra emri gönderilemeyeceğine’ ilişkin şikayetinin, İİK’nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbi olduğu- Öte yandan, İİK’nun 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun’un 33. maddesine göre icra emrine karşı itirazların 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu-
-
Üst sınır ipoteğinde limit fazlası alacak için alacaklı tarafından ayrıca takip yapılarak haciz konulmadığı sürece, üst sınır limitinden fazla pay ayrılamaz. Diğer anlatımla, üst sınırı aşan alacaklar, teminattan faydalanmazlar ve adi alacak olarak kalırlar.
-
Takip dayanağı ipotek, limit (üst sınır) ipoteği niteliğinde olup, alacaklı ve davacı/ipotekli taşınmaz maliki arasında cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir kredi ilişkisi bulunmadığı gibi, alacaklının da kredi veren kuruluş (banka) niteliğini haiz olmadığı açıktır. Dolayısıyla, taraflar arasında İİK’nın 150/ı maddesinde açıklanan koşullarda cari hesap ve kredi ilişkisi söz konusu olmadığından icra emri gönderilmesine olanak tanıyan anılan maddenin olayda uygulanma yeri bulunmamaktadır.
-
Kiracı şirket hakkında İİK. 150/b uyarınca “kira paralarını icra dosyasına yatırması” için muhtıra tebliğ edildiğine göre, kiracı şirketin, bu tarihten sonra kira paralarını icra dosyasına ödemesi gerekeceği- Kiracı 3. kişinin bu yazıya ilişkin yaptığı şikayet reddedildiğinden ve icra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesi gerekmediğinden, İİK. 150/b uyarınca, ipotekli taşınmaz kiracısına, işleyecek kiraların icra dairesine ödenmesi için muhtıra gönderilmesinin İİK. 159/1 kapsamında muhafaza tedbiri olmayıp, ipotekli icra takibinin devamı niteliğinde olduğu gözetilerek, ipotekli taşınmazda kiracı olan 3. kişinin muhtıranın tebliğinden itibaren kira paralarını icra dosyasına ödememesi nedeniyle İİK .150/b’nin göndermesi ile uygulanması gereken İİK. 356 uyarınca, alacaklının talebi ile kiracı hakkında haciz kararı verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu-
-
İİK 45 ve İİK 167 gereği alacaklının tercih hakkını öncelikle kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip türünden yana kullanması halinde, aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapılamayacağı, bu hususun kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabi olduğu- Şikayet kabulü ya da reddi halinde tarafların lehine ya da aleyhine tazminat verilemeyeceği-
-
İpotek akit tablosunda yer alan 5.5.1995 tarihine kadar geçen sürede faiz istenemez ise de; bu dönemin geçmesinden sonra talep tarihine kadar ana para ve eklentilerinin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilebileceği-
-
Faizsiz tesis edilen, kesin borç (karz) ipoteği olduğu anlaşılan ipotekle ilgili olarak, MK. mad. 875 gereğince alacaklının, ipoteğin fekki için ana paranın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceği
-
İpotek akit tablosunda vadenin belirlenmemiş olduğu anlaşılmış olduğundan, ipoteğin fekkine ilişkin ihtarın bildirilmesi ile alacağın muaccel hale geleceği ve muacceliyet tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceği, mahkemece ipoteğin fekkinin ihbar edilip edilmediği araştırılarak, şayet ipoteğin fekki bildirilmişse ihbar tarihine kadar faizsiz, ihbar tarihinden sonra ise faiz işletilmesi, ipoteğin fekkinin ihbar edilmemişse faiz işletilmeksizin sonuca gidilmesi gerekeceği-
-
İİK’nun 153. maddesi uyarınca, borçlunun ipotek senedi mucibince işlemiş ve işleyecek bütün faizleri ile birlikte borcu depo etmesi ve alacaklının bahsi geçen maddede yazılı yasal müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep belirtmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina etmesi halinde ipoteğin terkinine karar verileceği-
-
Alacaklının, ipoteğin fekki için ana paranın dışında takip masraflarını ile geçen günlerin faizlerini de isteyebileceği; bu durumda borçlunun, ana para ile birlikte onun yukarıda belirtilen fer’ilerini depo etmek suretiyle, ipoteğin fekki için icra dairesine doğrudan başvurabileceğ
-
İcra dairesince ipotek alacaklısının mirasçılarına 15 gün içinde icra dairesine gelerek yatan paranın alınması ve ipoteğin çözülmesi için muhtıranın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ipotek alacaklılarının İİK.nun 153/1.maddesinde belirlenen bu süre içinde gelmediği veya gelip de kanunen makbul bir sebep beyan etmedikleri anlaşıldığından, mahkemece, ipotek alacağına vade tarihinden itibaren ipotek akit tablosunda kararlaştırılan orana göre göre faiz hesaplanıp, ipoteğin temin ettiği toplam alacak miktarı belirlenmek suretiyle, borçlu tarafından yatırılan miktarın bu belirlenen meblağı karşılayıp karşılamadığı tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
-
İİK.nun 153. maddesi uyarınca ipoteğin kaldırılabilmesi için borçlu tarafından, ipotek akit tablosunda yer alan vade tarihinden talep tarihine kadar ana para ve eklentilerinin ödenmesi zorunlu olup, icra müdürlüğü tarafından borçluya çıkartılacak muhtırada bu hususların gözetilip gözetilmediğinin de icra hakimince denetlenmesi gerekeceği
-
İpotek alacaklısı “ipoteğin günümüz koşullarına göre uyarlanması gerektiği, bu doğrultuda yapılacak hesaplamaya göre ipotek bedelinin depo edilebileceği” iddiasıyla depo edilen ipotek bedeline itiraz ettiğinden, ihtilafın çözümlenmesi yargılama yapılmasını zorunlu hale getirdiği ve bu nedenle icra mahkemesinden ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceği-
-
İİK. 153 uyarınca, borçlunun ipoteğin kaldırılması talebini alacaklının veya mirasçılarının “ipotek bedelinin uygulanması gerektiğini” belirterek kabul etmeyebilecekleri-