12. Hukuk Dairesi2019 Yılıİtirazın İptaliTehir-i İcra (İİK 36)

Yargıtay’dan tehiri icra kararı almak üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesi İİK’nun 85/son maddesiyle de bağdaşmayacaktır.

ÖZET : Yargıtay’dan tehiri icra kararı almak üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesi İİK’nun 85/son maddesiyle de bağdaşmayacaktır.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
   Y A R G I T A Y   İ L A M I
ESAS NO : 2019/5848
KARAR NO: 2019/7903
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/10/2018
NUMARASI : 2018/465-2018/980
 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi İpek Akdeniz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibinde borçlunun borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davası üzerine verilen ve takibin 43.557,74 TL. üzerinden devamına ilişkin kısmen kabul kararının icra müdürlüğüne sunularak, borçlu adına kayıtlı taşınmaz ile borçlunun almakta olduğu maaş ve ikramiyelerinin haczinin talep edildiği, müdürlükçe talebin kabul edildiği, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; itirazın iptali kararının tehiri icra talepli olarak temyizi sonucu 43.557,74 TL tutarında nakdi teminatın depo edilmiş olması nedeniyle, dosyadan konulan hacizlerin aşkın hale geldiğini ve borçluya örnek 4-5 icra emri gönderilmeden haciz işlemlerine devam edilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek hacizlerin kaldırılması ve borçluya örnek 4-5 icra emri gönderilmesine ilişkin talebinin icra müdürlüğünün 04/04/2016 ve 06/04/2016 tarihli kararlarıyla reddedildiğinden bahisle söz konusu müdürlük kararlarının iptalini talep ettiği, mahkemece; itirazın iptali davasında hükmedilen alacak kalemlerinin borçluya örnek 4-5 icra emri gönderilmeden talep edilmesi ve bu alacak yönünden borçlunun mallarına haciz konulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulü ile 06/04/2016 tarihli müdürlük kararının iptaline karar verildiği, kararın dairemizin 06/11/2017 tarihli 2016/22120 Esas – 2017/13655 Karar sayılı kararı ile  6100 sayılı kanunun 297/2 maddesi uyarınca, taleplerin her biri hakkında karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak şikayete konu 06/04/2016 ve 04/04/2016 tarihli müdürlük işlemlerinin iptaline karar verildiği karara karşı alacaklı vekilinin itirazın iptali kararı üzerine ilamsız takipte icra emri gönderilmesi gerekmediği ve asıl alacak/ferilerinden az miktarda dosyaya yatırılan para için hacizlerin kaldırılamayacağı beyan edilerek temyiz isteminde bulunduğu görülmüştür.
Alacaklının sair temyiz itirazları yerinde değilse de;
        İİK’nun 36. maddesi gereğince; ilâmı temyiz eden borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehin veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise, icranın geri bırakılması için Yargıtay’dan karar almak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir.
       Öte yandan İİK’nun 85. maddesi uyarınca; borçlunun mal ve haklarından, alacaklının ana para, faiz ve masraflar dahil tüm alacağına yetecek miktarı haczolunur. Buna göre, dosya alacağının tamamının icra müdürlüğüne yatırılması halinde, mevcut hacizler aşkın hale geleceği gibi, hacizlerin devam etmesinde alacaklının da hukuki yararı kalmayacağından kaldırılmaları gerekir.
       Yargıtay’dan tehiri icra kararı almak üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesi İİK’nun 85/son maddesiyle de bağdaşmayacaktır.
       Somut olayda, 04.04.2016 tarihli dosya hesabında tespit edilen borç miktarının 50.090,03 TL olduğu, icra dairesine teminat olarak yatırılan miktarın 43.557,74 TL olduğu dolayısıyla dosya alacağının tüm ferileriyle karşılanmadığı görülmekte olup mahkemece  bu bakımdan hacizlerin kaldırılması yönündeki talebin reddi gerekirken hatalı değerlendirme ile  yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerekli kılmıştır.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu