2017 Yılı8. Hukuk DairesiTahliye Davası

TMK’nun 194/ son. maddesi uyarınca aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur.

8. Hukuk Dairesi         2017/3527 E.  ,  2017/9518 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kiralananın Tahliyesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Mahkemece 15.03.2016 tarihli ek karar ile, feri müdahilin hükmü yalnız başına temyiz edemeyeceği, davalının ise kararı temyiz etmediği, bu durumda müdahilin kararı temyiz hakkı bulunmadığı gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmesi üzerine feri müdahil tarafından temyiz isteminin reddine ilişkin ek karar süresi içinde temyiz edilmiştir.
Feri müdahilin temyiz istemi, mahkemece feri müdahilin kararı yalnız başına temyiz etme hakkı bulunmadığından bahisle reddedilmiş ise de, iş bu dava ile aile konutunun tahliyesi istenilmiş olup, nitelik itibariyle temyizi kabil olmakla temyiz isteminin reddine ilişkin 15.03.2016 tarih ve 2015/911 esas 2015/1022 karar sayılı ek kararın kaldırılmasına oy birliği ile karar verildi. İşin esasının incelenmesine geçildi.
Davacı alacaklı 01.01.2002 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 14.09.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 31.12.2014 tarihli 73.920,00 TL kira alacağının işlemiş faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 17.09.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı kiracının takibe itiraz etmemesi üzerine takip kesinleşmiştir. Davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı davanın reddini savunduğu gibi, davaya feri müdahil olarak katılan … vekili 26.11.2015 tarihli dilekçesi ile, davaya konu taşınmaz üzerinde aile konutu olduğuna ilişkin tedbir kararı bulunduğunu, bu tedbir kararı gereğince tahliye davası açılacaksa zorunlu dava arkadaşlığı nedeniyle müvekkilinin de bu davada taraf olarak gösterilmesi gerektiğini, aynı şekilde icra dosyasında da müvekkilinin borçlu olarak gösterilmesi gerektiğini, müvekkilinin davacıya ihtarname göndererek de kira sözleşmesinin tarafı olduğunu beyan ederek takibin ve davanın mecburi takip arkadaşlarına karşı açılmamış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
Mahkemece,…. Anadolu 6.Aile Mahkemesi’nin 20.08.2015 tarihli ara kararı ile taşınmazın kaydına TMK 194.madde gereğince aile konutu şerhi işlendiği, fer’i müdahilin bu tedbir kararından sonra davacıya TMK 194.madde gereğince ihtarname göndererek kira sözleşmesinin tarafı olabileceği, ancak fer’i müdahilin sunduğu ihtarnamenin 03.07.2015 tarihli olduğu, ihtarname tarihinde henüz taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığından fer’i müdahilin yasal olarak davacıya böyle bir ihtar gönderme hakkının bulunmadığı, bu durumda fer’i müdahilin kira sözleşmesinin tarafı haline gelmediği ve davacının fer’i müdahile takibi ve tahliye davasını yöneltme zorunluluğu bulunmadığı, ayrıca davalının yedi gün içinde borca itiraz etmediği gibi otuz gün içerisinde borcunu da ödemediği, İİK’nun 269.maddesindeki tahliye şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmiş, karar feri müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir.
TMK’nun 194/ son. maddesi uyarınca aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur. Olayımıza gelince; Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.01.2002 tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı kiralayan dava konusu edilen kiralananı davalı …’na kiralamıştır. Feri Müdahil … ise kira sözleşmesinin tarafı değildir. Ancak temyiz eden feri müdahil … kiracının eşi olup, 01.01.2002 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin kiralayanı olan davacı Kardeşler……ye TMK ‘nun 194/son anlamında gönderdiği 03.07.2015 keşide ve 09.07.2015 tebliğ tarihli ihtar ile kira sözleşmesinin tarafı haline gelmiştir. Davalı kiracı yanında feri müdahilin de sözleşmenin tarafı olup, kiracı durumunda olduğunun kabulüne göre, her iki kiracı hakkında da icra takibi yapılması ve davanın da her iki kiracıya karşı açılması gerekirken, sadece davalı kiracı …’na karşı icra takibi başlatılmış ve dava da yalnızca …’na karşı açılmıştır. Davanın açılmasındaki eksiklik sonradan giderilebilir ise de, icra takibindeki eksikliğin sonradan giderilmesi mümkün olmadığından tahliye isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tahliye davasının kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine 21.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu