Rehnin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İcra TakibiYargıtay Kararları

Para borcu ikrarını içeren düzenleme şeklindeki noter senetlerinin ilam niteliğinde olduğu, ancak bu senetlerin ilam sayılabilmeleri için öncelikle noterden düzenleme şeklinde yapılması ve kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermesi gerekeceği

Para borcu ikrarını içeren düzenleme şeklindeki noter senetlerinin ilam niteliğinde olduğu, ancak bu senetlerin ilam sayılabilmeleri için öncelikle noterden düzenleme şeklinde yapılması ve kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermesi gerekeceği-

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 

Alacaklı tarafından, borçlu aleyhinde Kadıköy 21. Noterliği’nin 21.10.2011 tarih ve 32660 yevmiye no.lu borç ve rehin sözleşmesine dayalı olarak, taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılmış; borçlu vekili süresi içinde, yapılan rehin sözleşmesi gereği ekte sunulan senetlerin verildiğini, borç ödenince de senetlerin müvekkiline geri verildiğini, senetlerin ödenmesine rağmen alacaklı tarafça ödenmiş bu rehin alacağı ile takip başlatıldığını belirterek takip dayanağı rehin sözleşmesi gereği senetler ödendiğinden takibin iptalini talep etmiştir. 

Mahkemece takibe konu ödeme sözleşmesine göre söz konusu rehin sözleşmesinin bu senetler nedeniyle verildiğine dair yazılı bir delil olmadığı, senetlerin ödendiğinin belge ile ispat edilemediği, bu nedenle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takibe girişilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş; karar borçlu vekilince temyiz edilmiştir. 

İİK.nun 38.maddesinde: “Mahkeme huzurunda yapılan sulhler, kabuller ve para borcu ikrarını havi re’sen tanzim edilen noter senetleri ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir” düzenlemesine yer verilmiştir. Maddeden de anlaşılacağı üzere para borcu ikrarını içeren düzenleme şeklindeki noter senetleri ilam niteliğindedir. Ancak bu senetlerin ilam sayılabilmeleri öncelikle noterden düzenleme şeklinde yapılması ve kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermesi koşuluna bağlıdır. 

Somut olayda takip dayanağı rehin sözleşmesinde “… rehin veren yazılı aracını yukarıda belirtilen borcuna karşılık bu borç kadarlık kısmını taşıt kendinde kalmak üzere rehin alacaklısına rehin etmiştir. Borcunu yukarıda belirtilen ödeme tarihinde ödeyeceğini, aksi takdirde bu borç kadarlık rehnin paraya çevrilmesini ve doğacak tüm masrafları ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder. Rehin alacaklısı da bu taşıt rehin verende kalmak üzere bu rehni kabul eder. Rehin verenin yukarıda belirtilen tarihlerde borcunu ödemesi halinde rehni kaldıracağını kabul ve taahhüt eder…” hükmü mevcut olup içeriği itibariyle kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediği, borcun doğup doğmadığı hususunun yargılamayı gerektirdiği anlaşılmaktadır. A.an yasal düzenlemeye göre bu belge ile ilamların icrası yolu ile ilamlı takip yapılamaz. 

O halde mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi yerine yazılı gerekçeyle şikayetin reddi yönünden hüküm tesisi isabetsizdir. 

SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366. ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 03.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi. 

8. HD. 03.07.2014 T. E: 2013/21775, K: 14057

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu