Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla Takip Kategorisine En Son Eklenenler
-
İbrazdan önceki son cirantanın cirosu iptal edilmiş ve K.Tekstil … Ltd. Şti.’nin cirosunun üzerinin çizilmiş olduğundan, çizilmiş ve iptal edilen bu ciroların yukarıda açıklanan yasa hükmü uyarınca yok hükmünde olduğunun kabulü gerektiğinden, takip alacaklısı, dayanak çek bakımından yetkili hamil sıfatını haiz bulunmamaktadır.
-
Şikayet tarihi itibariyle borçlu hakkında aynı bonoya dayalı olarak başlatılmış derdest(mükerrer) takip olduğu şikayeti takip şartı ile ilgili olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan süresiz şikayet yolu ile icra mahkemesinde ileri sürülür.
-
Geçerli bir vekaletnameye dayanarak şirketi temsille görevlendirilen kişi, şirket adına çek düzenleme yetkisine sahiptir. Ancak vekaletten azledilen kişinin görevi, azilnamenin adı geçene tebliğ tarihi itibariyle sona erer.
-
ÖZET : Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla Takipte, Borcun Ödenmesinden Sonra Takibin İptaline Karar Verilmesi Halinde, İİK’nun 40 ve 361 Maddelerine Göre Paranın İadesinin İstenemeyeceği
-
Borçlunun, mahkemece tayin edilen teminattan ayrı olarak icra müdürlüğüne talep anına kadar fer’ileri ile birlikte hesaplanan dosya borcunu nakit olarak yatırması ya da tamamını karşılayan ve her an paraya çevrilebilir muteber, kesin banka teminat mektubunu vermesi halinde alacaklı tarafından takibe devam edilemez.
-
Bonoya Dayalı Takiplerde Yetkili İcra Daireleri
-
Yabancı para alacağı olan asıl alacak için 3095 Sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faiz talep edebilir.
-
İcra mahkemesince borçlunun tazminatla sorumlu tutulması doğru ise de, tazminata, yabancı para alacağının takip tarihindeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı belirlenerek hükmedilmesi gerekirken yabancı para (Dolar) esas alınmak suretiyle tazminata karar verilmesi isabetsiz
-
Takibe konu senetler incelendiğinde “iş bu nama yazılı senedim” ibaresini ihtiva eden senedin nama yazılı düzenlendiği, bedelin malen alındığı kaydının bulunduğu, borçlunun keşideci, alacaklının lehtardan sonraki ciranta olduğu anlaşılmıştır. Takip dayanağı senet nama yazılı olarak düzenlenmiştir. Buna rağmen lehtar tarafından kaşe basılıp imzalanmak suretiyle yapılan ciro beyaz ciro olup bu devir alacağın temliki niteliği taşımamaktadır.
-
İİK’nın 58. maddesinin 3. fıkrasında; alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarının ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı günün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin ve faizinin, takip talebinde belirtilmesi gerektiği, yine aynı Kanun’un 60. maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde ise; alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, 58. maddeye göre takip talebine yazılması lazım gelen kayıtların ödeme emrinde bulunması gerektiği belirtilmektedir.
-
Aynı alacak için hem limit ipoteği hem de kambiyo takibi başlatılmış ise limit ipoteği dışında kalan kısım yönünden kambiyo takibine devam edilmesi gerekeceği
-
Düzenlenme tarihinin ödeme tarihinde tekrarının çift vade anlamına gelmeyeceği, aksinin kabulünün aşırı şekilcilik olacağı
-
Çekte rehin cirosu yapılamaz ve çekin sadece tahsil veya temlik cirosuyla verilmesi mümkündür.
-
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 58. maddesinin 3. fıkrasında; alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarının ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı günün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin ve faizinin, takip talebinde belirtilmesi gerektiği
-
Senetlerin birinin vadesinde ödenmemesi halinde diğer senetlerin muaccel olacağına ilişkin taraflar arasında, ayrıca bir sözleşme yapılması ve sözleşme ile bonolara açıkça atıfta bulunulması halinde muacceliyet koşulu geçerlidir.
-
Alacaklı, takip talebine kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar tasdikli örneğini eklemeye mecbur ise de, takibin birden fazla borçlu hakkında başlatılmış olması ve hepsi yönünden farklı icra dairelerinin yetkili olması nedeniyle, takip dosyasının tefriken farklı icra dairelerine gönderilmiş olmasından dolayı senet asıllarının zorunlu olarak gönderilemediği anlaşıldığından, mahkemece, “senet asıllarının kasada olmadığı” gerekçesiyle “İİK. mad. 167/2 gereğince “ödeme emrinin iptali”ne karar verilmesi hatalı olup, şikayete konu takibin yetkisiz icra dairesinde başlatılan takibin devamı niteliğinde olduğu da nazara alınarak, borçlunun İİK’nun 167/2. maddesine dayalı şikayetinin reddiyle diğer itiraz ve şikayetlerinin incelenerek bir karar verilmesi gerektiği-