12. Hukuk Dairesi2023 YılıYetkiye İtiraz

İlamsız takiplerde yetkiye yönelik itirazın kamu düzenine ilişkin olmadığı

I. DAVA

Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin borçlunun UETS adresine gönderildiğini, şirket yetkilisi olan U. Tutkun’un şirkete ait E-tebligat adresine işlem yetkilisi olarak kayıtlı olmaması nedeniyle herhangi bir bildirim yapılmadığını, bu hususun meslektaşı Av. M. Kamışlı tarafından Cimer’e yapılan başvuru neticesinde de tespit edildiğini, Cimer’den gelen cevapta; “15.10.2021 tarihinde e-tebligat adresinden giriş yapılarak…. bahse konu e-tebligat iletisini görüntülemiş olduğunuz tespit edilmiştir” denildiğini, bunun üzerine icra müdürlüğüne başvurarak takibin durdurulmasını talep ettiklerini, ancak müdürlükçe taleplerinin ret edildiğini, işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların özellikle yetki ve görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabi olduğunu, takipte Tarsus İcra Dairelerinin yetkili olduğunu beyanla, öncelikle kamu düzenine ilişkin olan hükümler gereğince takibin yetkili yerde açılmaması nedeniyle iptaline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Alacaklı cevap dilekçesinde; takibin kesinleştiğini, davacı-borçlu tarafından icra dosyasında 18.10.2021 tarihinde itirazda bulunulduğunu, ilamsız takiplerde yetki hususunun kamu düzenine ilişkin olmadığını beyanla, davanın süresinde açılmaması nedeniyle usulden reddini, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olması nedeniyle esastan reddini, davacının tazminata mahkum edilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; şikayetçi borçlu vekilinin icra dairesinde 18.10.2021 tarihinde borca itiraz ettiği, şikayetçi borçlunun takipten en geç bu tarihte haberdar olduğu, usulsüz tebligat şikayetinin yedi günlük hak düşürücü süre içerinde yapılması gerektiği, şikayetin 05.11.2021 tarihinde hak düşürücü süreden sonra yapıldığı, ve borçlunun icra dairesinin yetkisiz olduğu yönünde itirazın yasal sürede icra dairesine yapılması gerektiği belirtilerek şikayetçinin usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden, icra dairesinin yetkisine yönelik iddiasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Borçlu istinaf başvurusunda; dava dilekçesi tekrarla, işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların özellikle yetki ve görev konusunun kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabi olduğunu, yargı kararlarında da yetkinin kamu düzeninden olduğunun tespit edildiğini beyanla, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak icra dairesinin yetkisizliğine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ilamsız takiplerde her türlü itirazın ödeme emri tebliğinden itibaren 7 gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirilmesi gerektiği, davacı tarafından yasal süresi içinde icra dairesine itirazda bulunulmadığı, her ne kadar yetki itirazının kamu düzenine ilişkin olduğu belirtilmiş ise de, ilamsız takiplerde yetkiye yönelik itirazın kamu düzenine ilişkin olmadığı belirtilerek davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Borçlu temyiz başvurusunda; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık usulsüz tebligat ve icra dairesinin yetkisiz olduğuna ilişkin yetki itirazına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

İİK’nın 62. maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlunun temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.05.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

12. HD. 22.05.2023 T. E: 2022/11507, K: 3573

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu