12. Hukuk Dairesi2023 YılıHarçİhalenin Feshi

İhalenin Feshi Davasında Eksik Harcın Tamamlanması İçin Verilecek Süre

T. C.
Y A R G I T A Y
1 2 . H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I

Esas No : 2022/13198
Karar No : 2023/753

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 18.10.2022
SAYISI : 2022/1477 E., 2022/2585 K.

DAVA TARİHİ : 06.04.2022
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
TEMYİZ EDEN : Davacı-3.Kişi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Osmaniye İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25.04.2022
SAYISI : 2022/156 E., 2022/279 K.

Taraflar arasındaki taşınmaz ihalesinin feshi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ve davacı aleyhine para cezasına hükmedilmemiştir.

Kararın davacı 3. kişi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı 3. kişi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi Yeliz Aziz tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı 3. kişi icra mahkemesine başvurusunda; ihaleye katılmak istemesine ve gerekli teminatı yatırmasına rağmen şifahi beyanlarla ihaleye alınmadığını, satış ilanında taşınmazın özelliklerinin tam olarak yazılmadığını, gazetede ilan yapılmamasının ihaleye katılımı olumsuz etkilediğini ileri sürerek tapunun 8 parselinde kayıtlı taşınmazın ihalesinin feshini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı temlik alacaklısı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; İİK’nın 134/5. maddesi gereğince takdiren dosya üzerinden karar verildiği belirtildikten sonra, davacı 3. kişinin İİK’nın 7343 sayılı Kanun’la değişik 134/2. maddesinde sayılan kişilerden olmaması nedeniyle, aynı Kanun’un 134/3-4. maddeleri gereğince, dava açılırken nispi harç ve teminat yatırılması gerektiği, bu maksatla davacıya gönderilen ihtaratlı muhtıranın tebliğine rağmen verilen kesin süre içerisinde harç ve teminatın yatırılmadığı, davacı tarafından istenen ek sürenin de, mahkemece kesin süre verilmiş olmasının yanında harç ve teminatın dava açılırken yatırılması gerektiğinden bahisle reddedildiği belirtilerek, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ve mahkemece davacının fesih iddiaları nazara alındığında, dava açmakta kötüniyetli olduğu ve ihale sürecini uzatmak maksadıyla dava açtığı değerlendirilmek suretiyle, HMK’nın 329/2. maddesi gereğince davacı aleyhine 5.000,00 TL disiplin para cezasına hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı 3. kişi istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı 3. kişi istinaf dilekçesinde; ihalenin feshi talebinin kötü niyetli olmayıp ihalede yapılan fesadı bildirmek maksadıyla yapıldığını, aksi yöndeki gerekçeyle hükmedilen disiplin para cezasının haksız olduğunu, mahkemece istenen nispi harç ve teminatın yatırılması için davacı tarafından istenen ek sürenin, mahkemece gerekçesiz reddedildiğini ve bu redde dair ara karara karşı şikayet yolunun kapatılmasının da usulsüz olduğunu, mahkemece davanın esası yönünden bir inceleme yapılmamasına rağmen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin haksız olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takip borçlusunun davaya dahil edilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu, ancak davanın usulden reddi nedeniyle söz konusu eksikliğin sonuca etkili olmadığı ve bu nedenle kaldırma nedeni yapılmadığı belirtildikten sonra, mahkemece usulüne uygun yapılan ihtaratlı muhtıra tebliğine rağmen davacı tarafından muhtıra gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle mahkemece verilen usulden redde dair kararın yerinde olduğu gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, 3.000,00 TL’lik disiplin para cezasına ilişkin hüküm kısmının da, HMK’nın 446/1. maddesi uyarınca verildiği anda kesin karar olduğundan bahisle istinaf kabiliyeti bulunmadığı belirtilerek, bu yöndeki istinaf başvurusu da reddedilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı 3. kişi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı 3. kişi temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taşınmaz ihalesinin feshi davasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İİK md. 134., HMK md. 114, 329/2, 446/1, Harçlar Kanunu md. 30,

3. Değerlendirme
İlk Derece Mahkemesi tarafından “davacı, İİK’nın 134/2-3. maddesinde öngörülen nispi harç ve teminatı yatırmadığından davanın usulden reddine” karar verilmiştir.
Dosyadaki sorun, İİK’nın 7343 sayılı Kanun ile değişik 134. maddesinde sayılan ve istisna tutulanlar dışındaki kişilerce yatırılması gereken nispi harç ile teminatın niteliği, buna bağlı olarak HMK’nın 114. maddesinde belirtilen dava şartı olup olmadığı ve nispi harç ile teminatın tamamlatılma usulüdür.
İcra takibi sırasında, İİK’ya göre yapılan ihalenin feshine ilişkin hususlar Kanun’un 134 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
İhalenin feshi davaları, daha önceden başvuranın kim olduğuna bakılmaksızın maktu harca tabi iken İİK’nın 134. maddesinde değişiklik yapan ve 30.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren 7343 sayılı Kanun’un 27/4. maddesi ile davayı “ Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerin” açması halinde ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi kılınmıştır.
Ayrıca ihalenin feshi talebinde 7343 sayılı Kanun’un 27/5. maddesi ile “ Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler” teminat yatırmakla yükümlü kılınmıştır.
Harçlar, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nda düzenlenmiş olup dava açarken harç yatırılması şartı, HMK’nın 114. maddesinde belirtilen dava şartlarından değildir.
Dava harçları özel kanun ile düzenlenmiştir.
Kanunun “Noksan tesbit edilen değer üzerinden harcın ödenmesi” başlıklı 30. maddesi,” muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanun’unun 409 uncu (HMK. md.150) maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” hükmünü amirdir.
HMK’ya göre bir şartın tamamlatılması, mahkeme tarafından ilgilisine usulüne uygun şekilde süre verilmesi halinde mümkündür.
Verilecek süre yasal düzenlemeye uygun değil ise hukuki sonuç doğurmaz.
İİK’nın 7343 sayılı Kanun’un 27. maddesi ile değişik 134. maddesi bu yasal düzenlemelere göre değerlendirildiğinde;
İhalenin feshi talebinin, 30.11.2021 tarihinden sonra ve kanunda belirtilen istisna taraflar dışında kalan gerçek yada tüzel kişiler tarafından yapılması halinde, ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu ve nispi harcın yarısının peşin yatırılacağı tartışmasızdır.
Aynı şekilde ihale bedelinin %5’i oranında teminat yatırılması da şarttır.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece nispi harcın ve teminatın yatırılmasına yönelik olarak davacı vekiline, “İhale bedeli olan 5.300.000,00 TL’ye tekabül eden nispi harcın yarısından (181.021,50 TL) dosyaya yatırıldığı anlaşılan 80,70 TL harç mahsup edildikten sonra bakiye 180.940,80 TL nispi harcı yatırmak ve ihale bedelinin %5’i oranında olan 265.000,00 TL tutarında teminat göstermek üzere, işbu ihtarın tebliğinden itibaren 3 gün kesin süre verilmesine, verilen süre içinde harcın yatırılmaması ve teminatın gösterilmemesi halinde, davanın İİK’nın 134/3-4. maddeleri delaletiyle HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarıca dava şartı yokluğundan usulden reddedileceği ihtar olunur” şeklinde 08.04.2022 tarihli muhtıra çıkarıldığı ve muhtıranın 16.04.2022’de tebliğ edildiği, davacının 18.04.2022 tarihinde söz konusu harç ve teminatın ikmali için ek süre talep ettiği, mahkemenin aynı tarihli ara kararı ile talebin reddedildiği, mahkemece dosya üzerinden verilen 25.4.2022 tarihli kararla, davanın “dava şartı yokluğundan usulden reddine” karar verildiği görülmüştür.
Noksan harcın nasıl tamamlanacağına ilişkin Harçlar Kanunu’nun 30. maddesindeki özel düzenleme karşısında harcın tamamlanmasına ilişkin verilecek süre”…takip eden celseye kadar..” dır.
Harçlar Kanunu’nun 30. maddesindeki düzenleme karşısında mahkemece muhtıra ile verilen 3 günlük süre yasal olmayıp, yasaya uymayan bu süre hukuki sonuç doğurmaz.
Yukarıda belirtildiği üzere harca tabi bir davanın yürütülmesi, kanunda belirtilen harcın yatırılmasına bağlıdır. Harçlar Kanunu’nun 30. maddesine göre harç yatırılmadıkça müteakip işlemler yapılamaz. Bu düzenlemenin sonucu olarak, davayı yürütmeye yönelik hiç bir işlem yapılamaz, diğer dava şartları incelenemez.
Dava harcı diğer dava şartlarından önce gelir.
Dava harcının yatırılması sağlanmadığından teminatın yatırılıp yatırılmamasının da hukuki sonucu yoktur.
O halde İlk Derece Mahkemesince; öncelikle davacıya harçları tamamlaması için Harçlar Kanunu’nun 30. maddesine uygun olacak şekilde süre verilip, harç yatırılırsa teminat şartına ilişkin işlemlerin yeniden yapılması suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken, muhtıra ile verilen ve yasaya uygun düşmeyen 3 günlük süreye itibar edilerek karar verilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince de bu hususlar gözden kaçırılarak davacının istinaf talebinin esastan reddi yönünde hüküm tesisi hatalı olup, bu husus Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı 3. kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi’nin 18.10.2022 tarih ve 2022/1477 E. – 2022/2585 K. sayılı kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Osmaniye İcra Hukuk Mahkemesi’nin 25.4.2022 tarih ve 2022/156 E. – 2022/279 K. sayılı kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,

Harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu