12. Hukuk Dairesi2022 Yılı2023 YılıBAM İstanbul 21. Hukuk Dairesiİcra Hukukunda Süreler

HMK’nın 92/2 maddesinde, yıl olarak belirlenen sürenin,  başladığı güne son  yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biteceği belirtilmiştir. O halde, 14/12/2018 tarihinde kesilen 3 yıllık zamanaşımı süresinin son gününün 14/12/2021 olduğu, buna göre 3 yıl dolmadan alacaklı vekilince elektronik imzalı olarak haciz talebinde bulunulduğu, icra müdürlüğünce talebin daha sonra kabul edilerek işlem yapılmış olmasının zamanaşımının süresinde kesilmesine engel olmadığı,

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
 21. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/4044 Esas
KARAR NO : 2022/3959 Karar
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
İ S T İ N A F   K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BEYKOZ İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/07/2022
NUMARASI : 2022/164 Esas, 2022/369 Karar
DAVANIN KONUSU : Borca İtiraz – Zamanaşımı Şikayeti
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 28/12/2022
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü.
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ:
Borçlu, icra mahkemesine başvurusunda; hakkında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe konu senedin anlaşmalı olarak tanzim edildiğini, gerçekte borcu bulunmadığını, ödeme emrinin 07/04/2017 tarihinde bizzat tarafından alınarak borcu kabul ettiğini, 12/07/2017 tarihinde haciz konulduğunu, ardından 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, icra ceza davasında borçlu olmadığının anlaşıldığını ileri sürerek itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Alacaklı vekili cevabında; 14/12/2018 tarihli haciz taleplerinden sonra zamanaşımı dolmadan 14/12/2021 tarihinde yeniden haciz talep edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece; davalı asil tarafından 14/12/2018 tarihinde haciz talep edildiği, talep uyarınca işlemler yapıldığı, 14/12/2021 tarihinde haciz talebinde bulunulduğu, itiraz olarak ileri sürülen hususlar yönünden ödeme emri tebliğ tarihine göre 5 günlük itiraz süresinin geçtiği, ancak zamanaşımı şikayetinin süresiz olduğu, işlemsiz kalan tarihler arasında 3 yıllık zamanaşımının geçtiği gerekçesi ile davanın kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Alacaklı vekili süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme kararında 14/12/2018 ve 14/12/2021 tarihleri esas alınmasına rağmen iki tarih arasında 3 yıllık olan süre dolmadığı halde HMK’nın 92/2 maddesine aykırı karar verildiğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Borçlu vekili cevabında; alacaklı vekilinin iddia ettiği 14/12/2021 tarihli taleple ilgili olarak icra müdürlüğünce 27/12/2021 tarihli tensip ile karar verildiğini, 3 yıllık sürenin dolduğunu, ceza davasında yazılı olduğu üzere gerçekte borcu bulunmadığını savunarak başvurunun reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borca itiraz ve takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti niteliğindedir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, örnek 10 ödeme emrinin borçluya bizzat 07/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği, takip dayanağı senedin kambiyo vasfını haiz bono olduğu, davacı borçlunun keşideci konumunda olduğu, buna göre somut olayda uygulanması gereken zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, buna göre alacaklının 2017 yılı içerisinde haciz, kıymet takdiri vb. taleplerde bulunduğu, yine 14/12/2018 tarihli talebi uyarınca haciz işlemlerinin yapıldığı, alacaklı vekilinin UYAP üzerinden elektronik imzalı göndermiş olduğu 14/12/2021 tarihli talebinde taşınmaz haczini talep ettiği, alacaklı vekilinin talebinin icra müdürlüğünce 27/12/2021 tarihinde kabul edilerek 30/12/2021 tarihinde haciz müzekkeresi yazıldığı görülmektedir.
HMK’nın 92/2 maddesinde, yıl olarak belirlenen sürenin,  başladığı güne son  yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biteceği belirtilmiştir.
O halde, 14/12/2018 tarihinde kesilen 3 yıllık zamanaşımı süresinin son gününün 14/12/2021 olduğu, buna göre 3 yıl dolmadan alacaklı vekilince elektronik imzalı olarak haciz talebinde bulunulduğu, icra müdürlüğünce talebin daha sonra kabul edilerek işlem yapılmış olmasının zamanaşımının süresinde kesilmesine engel olmadığı, İİK’nın 71. maddesine göre icranın geri bırakılmasını gerektiren başkaca neden de bulunmadığı anlaşılmakla borçlunun süresinde olmayan borca itirazlarının ve yerinde olmayan takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
Açıklanan nedenlerle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenler ve kamu düzeni ile sınırlı yapılan inceleme sonucunda, itiraz ve şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu anlaşıldığından ve anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince, Beykoz İcra Hukuk Mahkemesinin 06/07/2022 tarihli, 2022/164 Esas- 2022/369 Karar sayılı kararının KALDIRILARAK, yeniden esas hakkında;
1-Borçlunun borca itirazlarının süresinde olmadığından REDDİNE, borçlunun İİK’nın 71/2.maddesine yönelik zamanaşımı şikayeti yerinde olmadığından REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 3.400,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan miktarın, 6100 sayılı HMK’nın 333.maddesi gereğince  talep halinde davacıya iadesine,
II-İstinaf incelemesi yönünden;
1-İstinaf başvurusu kabul edilen davalıdan peşin alınan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,
2-Davalı tarafından yapılan 220,70 TL harç ile 82,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 303,20 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca peşin alınan ve harcanmayan gider avansının, ilk derece mahkemesince istinaf talep eden davalıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-6100 sayılı HMK’nın 359/4. maddesi gereğince iş bu kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 2004 sayılı İİK’nın 364.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/12/2022

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu