12. Hukuk Dairesi2022 Yılı2023 YılıBAM İstanbul 23. Hukuk DairesiHacizİşlem Şikayeti

3.Kişinin haciz ihbarnamesine itiraz edebilmesi için üçüncü kişi tarafından kullanılmak üzere alacaklı tarafından masraf yapıtılmasına ilişkin yasal bir düzenleme bulunmamakla birlikte, Adalet Bakanlığı’nın haciz ihbarnamelerine itiraz edilmesi için gerekli posta masrafının eklenmesine ilişkin görüşü yargı organlarını bağlamamaktadır. Bu durumda davacı/3.kişiye e-tebligat yoluyla tebliğ edilen haciz ihbarnamelerine cevap masrafı eklenmediği gerekçesi ile haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi yerinde olmamıştır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
23. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/199
KARAR NO : 2022/3023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/12/2021
NUMARASI : 2021/591 Esas – 2021/856 Karar

DAVANIN KONUSU : Şikayet

KARAR TARİHİ : 26/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/12/2022

Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı/ 3. kişi vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu hakkında başlatılan takipte müvekkiline e-tebligat yoluyla tebliğ edilen 89/1 haciz ihbarnamesinin usulüne aykırı olduğunu, İİK’nın 59. madde hükmüne göre haciz ihbarnamesinin cevap pulu eklenmek suretiyle KEP sisteminden kendilerine tebliği gerektiğini, 3. kişilere masraf yaptırmak suretiyle işlem yapılmasının hukuki dayanağı bulunmadığını, müvekkiline gönderilen İİK 89/2 ve İİK 89/3 haciz ihbarnamelerinin de masraf eklenmeden tebliğe çıkartıldığını, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün 07/03/2014 tarihli genelgesinin de bu yönde olduğunu, tebligatın KEP sistemi üzerinden yapılması gerektiğini, ancak icra müdürlüğünün UETS sistemi üzerinden yaptığını, gönderilen haciz ihbarnamelerinde 2 adet borç miktarı olduğunu, bu hususun usul ve yasaya aykırı olduğunu, 89/2 haciz ihbarnamesinde borç miktarı olarak iki farklı miktar yer aldığını, akabinde gelen 89/3 haciz ihbarnamesinde ise farklı miktar yer aldığını, haciz ihbarnamelerinin bu yönünyle de usulsüz olduğunu, UETS üzerinden müvekkiline bildirim gelmediğini, haciz ihbarnamelerine bu nedenle cevap verilemediğini, müvekkilinin UETS adresinin aktif edilmesi yada takibi hususunda bilgisi bulunmadığını, usulsüz ihbarnameler nedeniyle müvekkilinin borçlu olarak eklendiğini, haciz işlemi yapıldığını, borçlu kaydının silinmesi taleplerinin reddedildiğini belirterek müvekkili şirkete usulsüz tebliğ edilen haciz ihbarnamelerinin iptaline, borçlu kayıtlarının silinmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili tarafından borçlu Altaysan İnşaat Hafriyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü’nün 2021/6309 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıldığını, İİK md. 89 hükümleri uyarınca borçlunun üçüncü kişiler nezdinde bulunan hak ve alacaklarının haczine ilişkin davacı Gelişim Yapı Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne usulüne uygun şekilde 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri gönderildiğini, İİK md. 89/10 maddesinde “Bu madde uyarınca haciz ihbarnamelerinin bildirimi ve bu ihbarnamelere verilecek cevaplar, güvenli elektronik imza kullanılmak suretiyle Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi ve bu sisteme entegre bilişim sistemleri üzerinden de yapılabilir. Bu usulle yapılan bildirim tebliğ yerine geçer.” denilmekle 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin elektronik olarak gönderilebileceğinin hüküm altına alındığını, madde metninden anlaşılacağı üzere tebligatın KEP veya UETS sistemi üzerinden gönderilmesine ilişkin bir ayrım yapılmadığını, bu nedenle elektronik tebligat adresi bulunan üçüncü şahıs davacıya haciz ihbarnamelerinin UETS sistemi üzerinden elektronik tebligat şeklinde yapılmasında hiçbir hukuka aykırılık bulunmadığını, davacı tarafın UETS adresinin aktif edilmesi ve takibi hususunda bilgisi bulunmadığı gerekçelerinin tebliğ edilen haciz ihbarnamelerini usulsüz hale getirmeyeceğini, zira UETS sistemine kayıt olan ve elektronik tebligat adresi edinen davacı şirketin yapılan e-tebligatları kontrol etmesinin kendi sorumluluğunda olduğunu, elektronik tebligat yoluyla yapılan tebliğlerde cevap masrafına ilişkin bir düzenleme bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi; icra müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen 01/10/2021 tarihli cevapta üçüncü kişiye dönüş masrafı gönderilmediğinin belirtildiği, haciz ihbarnameleri gönderilen üçüncü kişilere bu ihbarnamelere karşı cevap masraflarının ihbarnameyle birlikte gönderilmesinin yasal zorunluluk olduğu, aksi halde üçüncü kişinin adalete erişim hakkının kısıtlanmış olacağı, gerekçesi ile şikayetin kabulüne, İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü’nün 2021/6309 esas sayılı icra takip dosyasında 3. kişi şikayetçi Gelişim Yapı Sanayi ve Ticaret AŞ’ye gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptaline karar vermiştir.
Davalı/alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; cevap dilekçesinde saydığı nedenlerle birlikte müvekkilinin İİK’nın 59. maddesinde öngörülen sorumluluğunu yerine getirdiğini, haciz ihbarnamesi masraflarının dosyada bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı/borçlu dava dilekçesinde; kendisine tebliğ edilen haciz ihbarnameleri bakamından cevap için masraf eklenmediği, haciz ihbarnamelerinin KEP sistemi yerine UETS üzerinden tebliğ edilmesinin usulüz olduğunu, UETS üzerinden kendisine bildirim gelmediğini, UETS adresinin aktif edilmesi hususunda bilgisi bulunmadığını, bu nedenlerle tebliğ işleminin usulsüz ve haciz ihbarnamelerinin iptali gerektiğini ve ayrıca haciz ihbarnamelerindeki borç miktarlarının da farklılık göstermesi nedeniyle iptali gerektiğini belirterek şikayet yoluna başvurmuş, Mahkemece davacı/3.kişiye gönderilen haciz ihbarnamesine cevap masrafı eklenmediği gerekçesi ile haciz ihbarnamelerinin iptaline karar vermiştir.
Hukuk Genel Kurulu’nun 01/12/2020 tarih, 2017/12-344 esas ve 2020/984 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; üçüncü kişinin haciz ihbarnamesine itiraz edebilmesi için üçüncü kişi tarafından kullanılmak üzere alacaklı tarafından masraf yapıtılmasına ilişkin yasal bir düzenleme bulunmamakla birlikte, Adalet Bakanlığı’nın haciz ihbarnamelerine itiraz edilmesi için gerekli posta masrafının eklenmesine ilişkin görüşü yargı organlarını bağlamamaktadır. Bu durumda davacı/3.kişiye e-tebligat yoluyla tebliğ edilen haciz ihbarnamelerine cevap masrafı eklenmediği gerekçesi ile haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Davacı/3.kişi, tacirdir. Davacı, 28/2/2018 tarih ve 7101 sayılı Kanunla değişik Teblgat Kanunu’nun 7/a maddesinin birinci fıkrasının 7. bendinde sayılanlar arasında olup, 3.fıkra hükmü de gözetildiğinde eletronik tebligat adresi bulunması halinde kendisine çıkartılacak tebligatların elektronik yolla yapılması zorunludur. 06/12/2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanıp 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nin 3. maddesinde yer alan tanımlar kısmında açıklandığı üzere, elektronik yolla yapılacak tebligatlar için “UETS” (Tebligat Kanunu ve bu Yönetmelik uyarınca yapılan elektronik tebligat işlemlerini yürütmek amacıyla PTT tarafından kurulan, işletilen ve güvenliği sağlanan sistem) sistemi oluşturulmuş olup, elektronik tebligat kullanıcılarına bu sistemden elektronik tebligat adresleri verilip aktif edilmesi sağlanmaktadır. Davacının da haciz ihbarnamelerinin gönderildiği tarihlerler itibariyle UYAP sistemine entegre aktif bir elektronik tebligat adresi (UETS) bulunduğu anlaşıldığına göre, haciz ihbarnamelerinin bu adrese tebliği usulüne uygundur. Diğer yandan, Yönetmeliğin 10. maddesine göre PTT tarafından elektronik tebligatın adrese ulaştığının bildirilmemesi veya geç bildirilmesi elektronik yolla yapılan tebligatın geçerizliği sonucunu doğurmaz. İİK’nın 89. maddesinin son fıkrasında haciz ihbarnamelerinin bildirimi ve bu ihbarnamelere verilecek cevapların UYAP’a entegre bilişim sistemleri üzerinden de yapılabileceği, bu usulle yapılan bildirimin tebliğ yerine geçeceği düzenlenmiş ise de; bu yolla bildirim zorunlu kılınmamıştır. UYAP’a entegre olan KEP (Kayıtlı Elektronik Posta) sistemi üzerinden KEP adresi olan kullanıcılara İİK’nın 89/son maddesi hükmüne göre bildirim yapılması mümkün ise de; 01/01/2019 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Yeni Elektronik Tebligat Yönetmeliği ile KEP sistemi üzerinden e-tebligat gönderimi sona ermiştir. UYAP üzerinde davacının sisteme entegre bir KEP adresine rastlanmamıştır.
Davacı/3. kişi haciz ihbarnamelerinde yazılı borç miktarlarının da farklılık arzettiğini ileri sürerek usulsüz olduğunu ileri sürmüştür.
İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği’nin 42/2. maddesine göre ise, birinci haciz ihbarnamesinde, haczin hangi miktar için yapıldığının yazılması, Yönetmeliğin 43. ve 44. maddeleri uyarınca ise, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde aynı bilgilerin yer alması gerekmektedir. Buna göre, birinci haciz ihbarnamesinde yazılı olan miktar, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde artırılamaz. Bu konudaki şikayetler bir hakkın yerine getirilmesi ile ilgili olduğundan süresiz şikayete tabidir(Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 21/04/2016 tarih, 2015/32654 esas ve 2016/11882 karar sayılı ilamı).
Somut olayda; 29/03/2021 tarihli birinci haciz ihbarnamesindeki haciz miktarının 77.570,00 -TL, olduğu yazılı olduğu halde, 02/06/2021 tarihli ikinci haciz ihbarnamesinde haciz miktarı olarak hem 77.570-TL’ye hem de 109.540,27-TL’ye yer verilmesi, 23/06/2021 tarihli üçüncü haciz ihbarnamesinde ise 110.304,31-TL’ye yer verilmesi usulüz olup, bu halde, birinci haciz ihbarnamesini aşan haciz miktarı yönünden ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesinin iptali gerekir.
İlk derece mahkemesince bu hususlar gözetilerek şikayetin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı nedenlerle tümden kabulü yerinde olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına şikayetin kısmen kabulüne, İstanbul Anadolu 10. İcra Dairesi’nin 2021/6309 esas sayılı takip dosyasında davacı/3. kişiye gönderilen 02/06/2021 tarihli ikinci haciz ihbarnamesinde ve 23/06/2021 tarihli üçüncü haciz ihbarnamesinde yazılı haciz (borç) miktarlarının 77.570,00-TL’yi aşan kısımlarının iptaline, davacının diğer şikayetlerinin reddine, davalının sair istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Davalının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile İstanbul Anadolu 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/591 Esas – 2021/856 Karar sayılı, 07/12/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
1-Şikayetin KISMEN KABULÜNE, İstanbul Anadolu 10. İcra Dairesi’nin 2021/6309 esas sayılı takip dosyasında davacı/3. kişiye gönderilen 02/06/2021 tarihli ikinci haciz ihbarnamesinde ve 23/06/2021 tarihli üçüncü haciz ihbarnamesinde yazılı haciz (borç) miktarlarının 77.570,00-TL’yi aşan kısımlarının İPTALİNE, davacının diğer şikayetlerinin REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70-TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubuna ve 21,40-TL bakiye harcın davalıdan Hazine yararına tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan 86,50-TL başvuru ve peşin harç masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tebligat ve dosya gideri olmak üzere toplam 12,50-TL yargılama giderinin şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği dikkate alınarak takdiren 1/2’lik kısmı olan 6,25-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince belirlenen 3.400-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince belirlenen 3.400-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının yatırana iadesine,
II-Davalının sair istinaf taleplerinin ESASTAN REDDİNE,
III-Davalı tarafından yatırılan 59,30-TL istinaf peşin karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde kendisine iadesine,
IV-Davalı tarafından yapılan 162,10-TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, posta masrafından oluşan 50-TL istinaf yargılama giderinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verildiği dikkate alınarak takdiren 1/2’lik kısmı olan 25,00-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
V-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme ve müzakere neticesinde, HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.26/12/2022

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
   Y A R G I T A Y   İ L A M I
ESAS NO : 2023/2533
KARAR NO: 2023/2510
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 26/12/2022
NUMARASI : 2022/199-2022/3023
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
2.3.2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 364/1. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen ve miktar ve değeri Onbin Türk Lirası’nı geçen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Bu hükümde öngörülen kesinlik sınırı, 24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile 02.12.2016 tarihinden itibaren kırk bin Türk Lirası’na, 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanun’un 1. ve 2. maddesi ile 28/02/2019 tarihinden itibaren elli sekiz bin sekiz yüz Türk Lirası’na, 01/01/2020 tarihinden itibaren yetmiş iki bin yetmiş Türk Lirası’na, 01/01/2021 tarihinden itibaren yetmiş sekiz bin altı yüz otuz Türk Lirası’na, 01/01/2022 tarihinden itibaren  yüz yedi bin doksan Türk Lirası’na, 01/01/2023 tarihinden itibaren de 238.730,00 Türk Lirası’na  çıkarılmıştır.
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık (temyiz) konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi  kararının temyiz kabiliyeti yoktur.
5311 sayılı Kanunla değişik İİK.nin 364/1-2. maddeleri ve 6100 sayılı HMK’nin 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE),  11.04.2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu